Sakarya'da kanser hastasının tümörleri belden aşağısı ampute edilerek temizlendi Sakarya'da kanser hastasının tümörleri belden aşağısı ampute edilerek temizlendi
Haber: Deniz Ali Tatar Uzun bir yaşam, sağlıklı bir beden, zihin ve kondisyon için Dünya Sağlık Örgütü, tüm dünyaya her gün 10 bin adım atma önerisine bulunmuştu. Gelinen süreçte ise herkes kendi adım sayısını belirleyerek, cep telefonlarına indirilen padometre aplikasyonlarıyla beraber adımını saymaya devam ediyor. Sağlıklı bir gelecek endişesiyle genelde günde 10 bin adımı zorlayan insanlar, yeni bir araştırma sonucuyla şaşıracaklar. Time dergisinde yer alan bir araştırma derlemesine göre; günde 10 bin adım değil sadece 4 bin adım yürümek, ömrünüzü uzatmaya yeterli olacak. 4 bin adım, sağlıklı bir yaşam için önerilen 10 bin adımın neredeyse yarısından az bir sayı olarak karşımıza çıkıyor. European Journal of Preventive Cardiology isimli tıp dergisinde ise, adım atmak konusunda farklı bir araştırma ve sonucu yer aldı. Bu araştırmaya göre, daha fazla hareketin daha iyi olduğu belirlendi. Aynı zamanda günde her bin adımın erken ölüm riskini yaklaşık yüzde 15 azalttığı verisi de saptandı. Araştırmayı 24 Saat’e değerlendiren Fitness Uzmanı Sertaç Topgül, yürümenin insanın en önemli bulgularından bir tanesi olduğunu ve düzenli yürüyüşün insanoğlunun sağlığını ciddi şekilde iyi yönde etkilediğini söyledi. [caption id="attachment_396975" align="alignnone" width="2560"]Fotoğraf: Jenny Hill - Unsplash Fotoğraf: Jenny Hill - Unsplash[/caption] “Yürümek, mental olarak vücudumuza en iyi gelen şeylerin başında gelir” Yürümenin insanoğlunun evrimsel süreci içerisinde yer aldığını söyleyen Topgül: “Var olmak, keşfetmek, kaçmak, kovalamak ve korunmak için hareket etmiştir insan. İnsan olmanın en önemli bulgularından birisi ayakta dik durmak ve yürümektir. Kutup noktalarına ve Everest Dağı’nın zirvesine çıkan ilk kâşif olan Norveçli Erling Kagge kitabında ‘Yürüme sayesinde bugün olduğumuz varlıklar haline geldik, bizi biz yapan şey yürümek; dolayısıyla yürümeyi bıraktığımızda muhtemelen başka bir şeye dönüşeceğiz’ diyor. Bunu hep motto olarak alırım ben de.” diyerek yürümeyi özetliyor. Yürümenin insan bedeni için en sağlıklı ve en masrafsız egzersiz yöntemi olduğunu belirten Topgül: “Yürümek için, sadece rahat edebileceğiniz bir kıyafet ve spor ayakkabısı yeterlidir. Yürüyüş yapmak sadece fiziksel olarak değil, mental olarak da vücudumuza en iyi gelen şeylerin başında gelir. Düzenli yürüyüş yapmak olası sağlık problemlerini önlemede ilaç görevi görmektedir. Genel popülasyonu baz alırsak riski en düşük aktivitedir. Yürüyüş düzenli olursa eğer; kalp-damar hastalık riski azalmış olur. Yüksek kan basıncı düşer ve vücut ağırlığı, vücut yağı ve bel çevresi azalmış olur. Ayrıca adım atmak, Tip2 diyabet hastalığına yakalanma riskini de önemli ölçüde azaltır. Aynı zamanda bel ağrılarını önler ve rahatlatır. Bir yandan da kalp ve solunum sistemini geliştirir, dayanıklılığı ve yaşam kalitesini artırır.” diyerek yürümenin faydalarından bahsetti. [caption id="attachment_396974" align="alignnone" width="2560"]Fotoğraf: Fitsum Admasu - Unsplash Fotoğraf: Fitsum Admasu - Unsplash[/caption] “Birey adım sayısını, bireysel tecrübesi, doktoru ya da spor eğitmeni ile beraber karar verebilmelidir” Son yıllarda yürüyüşle alakalı en çok konuşulan konulardan bir tanesinin kişinin ne kadar yürümesi gerektiği üzerine olduğunu söyleyen Topgül, günde 10 bin adım atmanın ileri yaştaki insanlar için sorun teşkil edebileceğini söyledi. Topgül: “Adım sayısı konusunda bence bir tek doğrudan bahsetmek isabetli olmayabilir. Bize ipucu verebilecek ögeler ise; kişinin yaşı, cinsiyeti, aktivite düzeyi ve sağlık problemleri olacaktır. Bence ileri yaş ve dizlerinde problem olan kişiler için 10 bin adım tavsiyesi, risk teşkil edebilir. Bu noktada kişi; bireysel tecrübesinin yanında doktoru ve spor eğitmeni ile beraber ortak hareket etmelidir. Bireyin kendisine en uygun yürüyüş süresini belirleyebilmesi önemli aslında bakarsak. Yürüyüş tecrübesi yüksek ve antrenman yapmış bir kişi, bu süreyi daha rahat bir şekilde geçirebilir. Araştırma aslında, 4 bin adım sonucunu en düşük ve yeterli limit olarak belirlemiş. Bu noktada tabi ki 4 bin adım yeterli olabilir. Bu sayıyı geçebilecekler ise, antrenman yapmaya alışık kişiler olabilir.” diyerek fikrini belirtti. Bu noktada sağlık için yürüyüşün yeterli olmadığını ve yanında mutlaka direnç egzersizlerinin olması gerektiğini söyleyen Topgül: “Direnç egzersizleri, yürüyüşün yanında kas kütlesinin de artmasına katkı sağlayacaktır. Bu egzersizler yürüyüşün haricinde bir gün de yapılabilir. Kas kütlesinin artması yine birçok sağlık sorununun çıkmasında öncü bir görev alacaktır. Haftada minimum 2 gün direnç egzersizi yapmak, hem ileri yaşta daha konforlu ve sağlıklı bir yaşam sağlar hem de zihinsel olarak bizleri daha mutlu ve pozitif bir hale getirir. Yaşlandığımız için egzersiz yapmayı bırakmıyoruz, egzersiz yapmadığımız için yaşlanıyoruz.” diyerek anlattı.