Haber Merkezi - Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın yaptığı açıklamada Türkiye genelindeki 1393 yerel yönetim için adaylarını belirleme çalışmalarının devam ettiğini söyleyerek İstanbul ve Ankara için kendi adaylarını çıkaracaklarını açıkladı. 31 Mart yerel seçimleri için aday tanıtım toplantısını 3 Şubat’ta ATO Congresium Salonu’nda yapacağı programda açıklayacağını söyleyen Aydın şu açıklamalarda bulundu:
izde şu anda Türkiye genelindeki 1393 noktadaki belediye başkanı adaylarımızın hem tespiti hem ilanıyla ilgili süreci işletmeye gayret ediyoruz. Saadet Partisi olarak hedefimizde bütün seçim çevrelerinde Saadet Partimizi temsil edecek isimlerin tespiti ve ilanıdır. Bu seçimlerde biz partimiz olarak kendi logomuzla seçimlere gireceğiz. Hem Saadet Partili belediyelerin sayını arttırmak hem partimizin oylarında ciddi bir artış meydana getirme hususunda hedefle gayret ediyor çalışıyoruz. Şu anda tespitlerimizde devam ediyor. Tabi ki bu seçimlerin önceki mahalli idareler seçimlerine göre şöyle bir farkı var.
“İstanbul adayımızı 10 gün içerisinde açıklayacağız”
Önceki dönemlerde partiler çoğunlukla adaylarını resmi takvimin sonlarına doğru ilan ediyordu. O da 20 Şubat. Dolayısıyla bir 40-45 günlük seçim kampanyası dönemi oluyordu. Ancak bu seçimde partiler tercihen bunu biraz daha erkene almış oldular. Biz kendi rutinimizi devam ettiriyoruz. Adaylarımızı da belirledikçe peyderpey açıklıyoruz. Önümüzdeki günlerde inşallah İstanbul adayımızı ilan etmiş olacağız. 3 Şubat’ta da Ankara’da hem kampanya lansmanımızı hem de aday tanıtımımızı icra etmiş olacağız ve böylelikle sahaya güçlü bir giriş yapmış olacağız. Bu seçim özelinde İstanbul ve Ankara merkezli gidiyor çoğunlukla. Bizim de aday tespitlerimiz hususunda önceliklerimizden birisi İstanbul’umuz hem de Ankara’mız buradaki çalışmalarımızın sonlarına gelmiş bulunmaktayız. Öngörümüze göre önümüzdeki hafta 10 gün içerisinde artık ilanımızı yaparız diye düşünüyoruz.
“Yerine göre dirsek temasımız olabilir”
Saadet Partisi olarak 14 Mayıs’ta seçim işbirliği yaptık ama 14 Mayıs’tan sonra bu masa görevini tamamlamış oldu. Mahalli idareler seçimlerine giderken almış olduğumuz karar Saadet Partisi olarak seçime girmektir. Bütün bölgelerde Saadet Partisi olarak seçime gireceğiz. Ancak yerine göre, beldesine, ilçesine ve büyükşehrine bağlı olarak dirsek temaslarımız elbette ki olabilir. Bu minvalde yerelde teşkilatlarımız bütün partilerle şu anda görüşme halindeler. Bu görüşmeler neticesinde yerine bağlı olarak az da olsa kısmen seçim işbirlikleri yapılabilir. Ancak Türkiye genelinde her seçim çevresinde Saadet Partisi olarak seçime gireceğiz.
“Ak Parti ile bir işbirliğimiz bu seçim özelinde yok”
İlkesel olarak Saadet Partisi, muhalefet partisidir… Türkiye’yi yoran, ekonomik olarak bunaltan yerelde de şehirlerde de bütün şehirlerimizi, beldelerimizi rant belediyeciliğine, beton belediyeciliğine, reklam belediyeciliğine çeviren bu anlayıştan kurtulmayı ana hedef olarak koyduk. Bugün Türkiye’deki belediyelerde de AK Parti’nin yoğunlaşması iktidarı söz konusu olduğu için önceliğimiz elbette ki bu iktidarsan kurtulmaktır. Bu manada bizim AK Parti ile bir işbirliğimiz bu seçim özelinde elbette ki yok. Ancak muhalefet bloğu olarak bütün partilerle elbette ki oturuyoruz, görüşüyoruz, müzakere ediyoruz, yerelde de ediliyor. Ancak bizim kararımız bütün seçim çevrelerinde kendi logomuzla seçime girmek olacak.
Gelecek Partisi ile ittifak mümkün
Gelecek Partisi ile ortak bir grubumuz var Meclis’te. Neredeyse her gün görüşüyoruz, müzakere ediyoruz. Gelecek Partisi de kendi tüzel kişiliği ile seçimlere gireceği birçok yer olacak. Anlaştığımız yerler elbette ki olacaktır, müzakereler devam ediyor. Biz aceleci olarak davranmıyoruz, 20 Şubat’ı kendimize son nokta olarak belirledik. Bunlar önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.
45 gün yeterli
Mahalli idarelerde tercihimiz kampanya süresini ele almaktır, son 40-45 günü. Çünkü insanımız seçimlerden, siyasetten yoruldu. Biz 45 günlük sürenin yeterli olduğunu düşünüyoruz. Adayların tespiti hususunda da aceleci davranmadan isabet edecek bir şekilde süreç işletiyoruz. En nihayetinde biz isim tespit etmeye gayret etmiyoruz. Bir belediye şehri yönetecek belediye başkanı belirleme gayreti içerisindeyiz.
Gazze için sadece konuşan bir iktidar var
Filistin Gazze meselesi bizim ana başlık maddelerimizden birisidir. Vicdanı derdi olan her insanın dünya görüşü inancı ne olursa olsun biz bunu unutamayız. Ancak yerel seçimlere giderken bu seçim yerelin seçimi olduğu için biz çalışmalarımız merkezine doğal olarak milletimizi doğrudan ilgilendiren hizmetleri esas alacağız. Türkiye’nin bu iktidarın anlayışından kurtulması şart. Gazze’de büyük bir soykırım varken hiçbir yapmayıp sadece konuşan bir iktidar var ve zaten. İsrail bütün saldırganlığındaki cesaretini gücünü İslam ülkelerinin liderlerinin acziyetinden alıyor. Bunların başlında Türkiye geliyor.
En büyük sorun ekonomi ve yerelde betonlaşma
Yerel seçimlerden aldığımız sonuç bir yerden iktidara ders olmuş olacak. Ekonomik olarak da insanımız bugün maalesef ayın sonunu getiremiyor, geleceğe umutla bakamıyor. Neden? Çünkü Türkiye yönetilemez hale getirildi. Ekonomiyi yönetemiyorlar. Alım gücü düştü ve insanlar bunun farkındalar ver bir ders vermek istiyorlar. Genel seçimde bir atmosfer oluşturdular. Toplumu kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar. Sırf iktidar koltuklarını korumak uğruna ve istediklerini gerçekleştirdiler. Ancak seçim bitti insanlar cebine baktı ki bir şey yok. Sonuç aynı. Bu seçimlerden alacağımız sonuç ikinci olarak bu iktidara bir ekonomi dersi vermiş olacak. Üçüncüsü de yerelde büyük bir betonlaşma var. Şehirlerin kimlikleri kalmadı. İstanbul’da Esenyurt’a gidiyorsunuz aynı binalar, Kayseri’nin İncesu ilçesine gidiyorsunuz aynı mimariye aynı renge sahip binalar. Dolayısıyla kültürümüz bitmiş şehirlerimizin dokusu bozulmuş. Bu betonlaşmaya bu ranta bu reklam belediyeciliğine son vermek adına da büyük bir gayretin içerisindeyiz.
Halkımız AKP'yi istemediğini gösterdi
Biz her tabandan oy alabilecek bir potansiyele sahibiz. İstanbul’da AK Parti’nin kazanma ihtimali yoktur. Hangi ismi getirirlerse getirsinler onlar doğrudan müdahale edecekleri daha büyük ranta ulaşabilecekleri bir sistem istiyorlar. Bu sistemi de kendilerine en rahat kim temin ederse onun olmasını murat ediyorlar. Halkımız AK Parti’yi istemediğini 14 Mayıs seçimlerinde İstanbul’da gösterdi. Saadet Partisi olarak güçlü bir teşkilat yapısına sahibiz. İstanbul’un 39 ilçesinin tamamında Saadet Partisi olarak teşkilatlarımız var. İnşallah bu teşkilat gücüyle birlikte inşallah güçlü çözüm ve adayımızla İstanbul’da çok başarılı bir sonuç alacağımıza inanıyoruz. Çözümlerimiz şaşırtacağı gibi inşallah isimlerde şaşırtacaktır."