Kültür-Sanat

Prof. Dr. Özer: Türkiye'de edebi gazeteciliğin önü açık

Edebi gazeteciliğin farklı yönleriyle işlendiği "Türkiye’de Edebi Gazetecilik" kitabı çıktı. 11 akademisyenin katkı verdiği kitaba dair detayları 24 Saat ile paylaşan Prof. Dr. Ömer Özer, "Tık avcılığı ve hızlı tüketime rağmen edebi gazeteciliğin Türkiye'de önü açık" dedi.

Abone Ol

Ahmet Çağatay Bayraktar

Türkiye’de edebi gazetecilik alanında çalışmalarıyla tanınan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özer’in editörlüğünü yaptığı "Türkiye’de Edebi Gazetecilik" kitabı Literatürk Academia Yayınları etiketiyle okuyucularıyla buluştu.

Yaşar Kemal, Fikret Otyam, Sait Faik, Cemal Refik, Suat Derviş, gibi roman ve öyküleriyle tanınan ama kalemlerini ilk olarak röportaj, izlenim ve gezi yazısı gibi gazeteciliğin farklı alanlarında da gösteren isimlerin yazılarını ele alan çalışmaların yanında Amerikan Edebi Gazeteciliği, Gabriel Garcia Marquez’in metinleri gibi uluslararası örneklere de yer veriliyor.  

Bunun yanında Ece Temelkuran’ın "Biz Devrim Yapıyoruz Sinyorita" isimli röportajı, Gökçer Tahincioğlu’nun "Devlet Dersi", Oya Baydar’ın "O Muhteşem Hayatımız", Murat Karaman’ın "Çığlık" ve Vedat Türkali’nin "Bir Gün Tek Başına" isimli kitapları da edebi gazetecilik çerçevesinde incelenen başlıklar arasında.

2013’te yayımlanan "Haber Roman" başlıklı kitabının ileri aşamasını oluşturan çalışmayı, "Türkiye'de Edebi Gazetecilik" eserinde de iki makalesi yer alan Prof. Dr. Ömer Özer ile konuştuk.

Kitapta dört bölüm bulunuyor

Edebi gazeteciliği “Diğer haber türlerine göre hiciv, espri ve tanıklıkların anlatılması daha çoktur” sözleriyle açıklayan Özer, bu nedenle bu türde ilerlemek isteyen gazetecinin de edebi bilgisinin yüksek olması gerektiğinin altını çizdi. Kitabın temel olarak dört bölümden oluştuğuna değinen Özer, “İlk olarak 1950’den önce röportaj türü üzerinden edebi gazeteciliğin gelişmesi buluyor. Çünkü Türkiye’de edebi gazetecilik röportaj türü ile ortaya çıkmış ve gelişmiş. Bu başlıkla Sait Faik, Suat Derviş, Nadir Nadi gibi isimlerin çalışmalarına yer verdik. İkinci olarak 1950 yılından sonra röportaj türü farklı bir çizgiye ilerliyor. Burada da Yaşar Kemal ve Fikret Otyam’ı görüyoruz. Yine güncel ve günümüze yakın örnekler olarak Ece Temelkuran, Gökçer Tahincioğlu, Oya Baydar gibi isimleri üçüncü bölümde ele aldık. Kuzey ve Latin Amerika örnekleri ise dördüncü bölümü oluşturuyor, bu da Türkiye’deki edebi gazetecilik potansiyelinin Türkçeye çeviri eserler üzerinden anlamamıza yardımcı oldu. Dijital mecralardaki edebi gazetecilik örneklerini de kitapta işledik” dedi.

"Akademide yeterince ilgi yok"

Kitabın temel amacının Türkiye’deki edebi gazetecilik potansiyelini bütün unsurlarıyla kamuoyuna tanıtmak olduğunu söyleyen Özer kitabın farklı üniversiteden akademisyenleri bir araya getirmesi bakımından önemli olduğunun belirtti. Özer, kitapta yer alan her akademisyenin edebi gazetecilik alanında daha önceden de çalışması olduğunu belirterek iletişim fakültelerinde edebi gazetecilik derslerinin yetersiz olduğunu söyledi:

“Türkiye’de maalesef gazetecilik bölümlerinde edebi gazetecilik derslerinin yetersizliğini bırakın, bazı fakültelerde böyle bir ders de yok. Kimi fakültelerde de haber yazma teknikleri dersinin içinde bir alt başlık olarak sunulabilir. Bu anlamda Türkiye, edebi gazetecilik açısından güçlü köklere ve kalemlere sahip bir ülke.”

"Edebi gazeteciliğin önü açık"

Günümüzde basılı gazetelere olan ilginin azalması, hızlı ve basit olması nedeniyle internet haber sitelerine artan ilginin edebi gazeteciliği olumsuz etkilemeyeceğini savunan Özer, “Haber türleri arasında başat konumda olmasa da gelişecek. Zira günlük yayınlar içerisinde olmada da edebi gazetecilik türünde kitaplar yayınlanmaya devam ediyor. Örneğin Timur Soykan’ın kitapları polis-adliye haberciliğinin yanında edebi gazeteciliğin de özelliklerini taşıyor” dedi.

Okuyucuların da edebi gazetecilik türüne ilgisinin arttığını kaydeden Özer, “Tık avcılığı ve SEO uyumları gerekçesiyle bozulan bir habercilik diliyle karşı karşıyayız. Bu durum da kişileri haber okumaktan alıkoymakla birlikte gündeme olan ilgisini de düşürüyor. İlgiyi tekrar toplamak için ise edebi gazetecilik büyük önem taşıyor. Şüphesiz edebi gazetecilikte 5N-1K kurallarının yanında betimlemeli anlatım ve zengin kelime dağarcığı büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Özer, Atatürk’ün Nutuk kitabını da belgelere, tanıklıklara ve tarihsel anlatılara dayanması özellikleri bakımından edebi gazetecilik örneği olduğunu, bu konuyu da kitapta kaleme aldığı yazıda irdelediğini kaydetti.

Kitapta Prof. Dr. Ömer Özer’in iki makalesinin yanında Dr. Öğr. Üyesi Can Cengiz, Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Kaderoğlu Bulut, Doç. Dr. Deniz Elif Yavalar, Doç. Dr. Duygu Ünalan, Dr. Öğr. Üyesi Feryade Tokan Şenol, Dr. Gökhan Bulut, Dr. Öğr. Üyesi Kürşat Özmen, Dr. Öğr. Üyesi Meltem Gönden, Dr. Öğr. Üyesi Özge Cengiz ve İletişim Uzmanı Sitem Şanlı’nın makaleleri yer alıyor.