HABER MERKEZİ- Dünyada güç merkezinin batıdan doğuya, Atlantik'ten Asya Pasifik ve Avrasya'ya kaydığı ve ABD’nin de bunu kabul etmek istemediği belirtildi. Sekiz yıllık aradan sonra geride bıraktığımız yıl Washington’da gerçekleşen ABD-Afrika Zirvesi’ni “ABD, bu zirveyle Çin'in Afrika'da artan ağırlığına, yatırım ve dış yardım kapasitesiyle, ekonomik gücüyle gelişen diplomatik hamlelerine yanıt vermeyi, onu durdurabilmeyi amaçlıyordu. Amacına ulaşamadı” dedi China Today’e değerlendiren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Doster.
ABD’nin söz konusu zirveyi düzenlemesinin, son dönemlerde BM'deki oylamalarda Afrika ülkelerinin dikkate değer bir kısmının Çin ve Rusya ile birlikte hareket etmesinden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Doster açıklamalarını “Çin yıllardır Afrika’ya milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor. Neredeyse her Afrika ülkesinde Çin yatırımı var. Pekin’in kıtayla ticari ilişkileri 261 milyar Amerika’nın ise 64 milyar dolar. Buna karşın ABD yönetimi zirve boyunca Afrikalı liderlere Çin’den daha güvenilir bir ortak olabileceğinin mesajını vermeye çalıştı. ABD, dünyada güç merkezinin batıdan doğuya, Atlantik'ten Asya Pasifik ve Avrasya'ya kaydığını kabul etmek istemiyor. Çin, Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere çok sayıda ülkenin en büyük dış ticaret ortağı. Afrikalı liderler de bu nesnel gerçekliğe bakarlar.” şeklinde sürdürdü.
Doster “Çok kutupluluğa gidiş ivme kazanıyor”
Afrikalı liderlerin süresi 2025 yılında dolacak olan, Afrika ülkelerini gümrükten muaf tutan Afrika Büyüme ve İmkan Yasası’nın uzatılması müzakerelerinin çetin bir şekilde başladığını da hatırlatan Prof. Dr. Doster “Ancak, Afrikalı liderlerin beklentilerin tamamen karşılandığını söylemek güç” diyor.
ABD’nin sadece Afrika kıtasında değil, küresel ölçekte de zemin ve güç kaybettiğini, bu aşamadan sonra durumu tersine çevirmesinin güç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Doster konuşmasını şöyle noktaladı: “Washington zirve hamlesiyle Afrikalılara; piyasalar için Amerika’yla yarış halinde olan Çin ve Rusya’ya mesaj vermek istedi. Çin ve Rusya, ABD'nin bu hamlelerini, kendilerince doğru okuyacak kalibrede siyasetçi ve bürokratlara sahiptirler. Mesajı nasıl okumaları gerekiyorsa öyle okurlar. ABD'nin niyetini bilirler. Rusya ve Çin'in güçlenmesini, etkisini artırmasını önlemek için bu adımları attığının farkındadırlar. Çin’in Afrika’da güçlenen etkisinden hareketle, dünyanın tek kutupluluktan çok kutupluluğa doğru gidişinin ivme kazanacağını söyleyebiliriz.”