Bursa'daki hastanede fil hastalığının tedavisi için özellikli yöntemler uygulanıyor Bursa'daki hastanede fil hastalığının tedavisi için özellikli yöntemler uygulanıyor

Züleyha Kandöker Yiğit
Dünya ve Türkiye’de her yıl binlerce bebek, vaktinden haftalar önce dünyaya geliyor. “Prematüre” olarak adlandırılan bu bebekler, pek çok ciddi sağlık sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Yine dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de yeni doğan ölümlerinin birinci nedeni, prematüre doğumken, erken doğumun sebepleri de tek bir nedene bağlanamıyor. Doğal afetler, pandemiler, savaşlar gibi gebe takibinin iyi yapılamadığı dönemlerde prematüre doğum riskinin artış göstermesi uzmanların takibinde olduğu bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor.
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, bir bebeğin gelişimini tam olarak tamamlayıp doğması için 40 haftaya ihtiyaç olduğunu, bu sürenin 40+2 ya da 40-2 hafta gibi düşünülmesi gerektiğini belirtti. Koç, bir bebeğin 37. gebelik haftasını tamamlamadan dünyaya gelmesi durumunda prematüre doğmuş bebek olarak kabul edildiğini aktardı. Her yıl dünya ve ülkemizde 17 Kasım’da “Dünya Prematüre Günü”nün kutlandığını anımsatan Prof. Dr. Koç, Türk Neonatoloji Derneği olarak prematüre bebek konusunda toplum ya da uzman kişilerin, yeteri kadar bilinçlenmesi adına farkındalık çalışmaları yürüttüklerini söyledi. Prof. Dr. Koç, sadece bu ay değil her fırsatta prematürelikle ilgili sorunlarla ilgili gerek sağlık çalışanlarına gerek ailelere eğitim toplantıları, kurslar, on-line toplantılar düzenlediklerini anlattı.
Prof. Dr. Esin KoçHer 10 bebekten biri, hayata erken başlıyor…
Ülkemizde yeni doğan alanında ciddi ilerlemeler kaydedildiğini, gerekli cihazlarla donatılmış yoğun bakım ünitelerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Koç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Çok ciddi sorun olarak yeni doğan alanında uzmanlaşmış doktor sayısının çok yetersiz ve bunun mutlaka artırılması gerekiyor.
Yeni doğan uzmanlığı çok zor bir alan ve maalesef çocuk uzmanları tarafından yan dal ihtisası olarak tercih edilmiyor. Bu nedenle acilen özendirici tedbirler alınarak Neonatoloji uzman sayısını artırmak gerekir. Aksi takdirde bebek ölümlerini azaltmak mümkün olamaz. Çünkü ülkemizde yeni doğan ölümlerinin yaklaşık yüzde 60’ı prematürelik ve ilişkili nedenlere bağlıdır.
Özellikle 32 haftanın altında ya da 1500 gramın altında doğan prematüre bebekler daha küçük olduğundan onlarda daha çok sağlık sorunu görülebilir. Her yıl dünyada 15 milyon bebek zamanından önce yani prematüre doğuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde 2022 yılı doğum sayısı 1.166.175’dir. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü son verilerine göre, Türkiye’deki prematüre doğum oranı yıllık yüzde 10.2 dir. Yani ülkemizde yıllık prematüre doğan bebek sayısı yaklaşık 133 bindir. Bu da ortalama, her 10 bebekten birinin hayata erken başladığı anlamına geliyor. En riskli grup olan doğum ağırlığı 1500 g altında doğan bebek sayısı ise geçen yıl için 12.260 olarak bildirilmiştir.
Prematüre doğum, tek bir nedene bağlı değil. Anneye, bebeğe ya da ortama ait nedenler prematüre doğuma sebep olabilir. En sık karşılaşılan nedenlerden biri, enfeksiyon. Özellikle anne gebeyken son aylarda geçirilmiş ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, vajinal enfeksiyonlar ya da su kesesinin zamanından önce açılması ve amniyon sıvısı dediğimiz bebeğin içinde bulunduğu suyun enfekte olması bu nedenler arasında yer alıyor.
Ancak bunun dışında başka nedenler de olabilir. Örneğin; annenin astım, diyabet, tiroit gibi bir kronik hastalığının olması, kalp hastalığı, tansiyon, böbrek hastalığı, stres, beslenme bozuklukları gibi durumlar da erken doğuma neden olabilecek tehlikeler arasında yer alır. Doğal afetler, pandemiler, savaşlar gibi gebe takibinin iyi yapılamadığı dönemlerde prematüre doğum riski artış gösterebilir. Fakat bununla birlikte bazen de altta yatan hiçbir neden bulunamaz.”  
“Prematüre bebekleri birçok disiplin birlikte takip etmeli”
Prematüre doğan bebeklerde “kalıcı sakatlıkların” da yaşandığının bilindiğine işaret eden Prof. Dr. Koç, bu bebeklerde, hele de çok erken doğanlarda, ileriki yıllarda kronik akciğer hastalığı ve astımın daha sık görüldüğünü ya da ilk birkaç yılda daha fazla akciğer enfeksiyonu, orta kulak enfeksiyonu geçirdiklerini, hastaneye yatma oranlarının da daha yüksek olduğunu belirtti. Prof. Dr. Koç, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle Prematüre doğan bebeklerin, en az 5-6 yaşlarına kadar büyümelerinin takibi yanında gerek zekâ gelişimi gerek akciğer ve diğer sistemlerle ilgili problemleri açısından çok yakından takip edilmeleri gerekiyor. Zamanından önce doğan bu bebekleri uzun dönem ve birçok disiplin birlikte takip etmelidir. Yenidoğan uzmanının koordinasyonu eşliğinde gelişimsel pediatri, çocuk nörolojisi, gerektiği durumlarda kardiyoloji, endokrin, fizik tedavi, ortopedi, konuşma terapisi, beyin cerrahisi, vb. bölümlerin izlemi gerekir. Ayrıca aşılarının zamanında yapılması da çok önemlidir.
Prematüre doğum yapma, en çok annenin psikolojik durumunu etkiliyor. Bu durumla ilgili anne, kendisini suçluyor. Prematüre doğumun nedenine göre bir sonraki doğum için de aynı risk, devam edebilir.
Dünyada her 10 bebekten biri prematüre doğuyor ve her 40 saniyede bu bebeklerden biri hayatını kaybediyor. Yine dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de yenidoğan ölümlerinin birinci nedeni prematüre doğumlardır. Bu doğumların tamamını engellemek mümkün olmasa da anneye gebelik sırasında yakın ve düzenli takip, iyi bakım, enfeksiyonların engellenmesi, bu sayıyı azaltır. Prematüre doğum riski olan annelerin üçüncü ya da dördüncü düzey yoğun bakım ünitesi ve yenidoğan uzmanı olan hastanelere doğumdan önce sevk edilmesi de çok önemlidir. Çünkü prematüre bir bebek için en iyi taşınma anne karnında yapılandır. Çok küçük bir prematüreyi doğduktan sonra başka bir merkeze taşımak bebek için çok riskli olur. Bu bebekler, doğru merkezlerde, konusunda uzman ellere doğarsa hem ölüm hem de sakat kalma riski çok azalır.”

Editör: Anadolu Ajansı