Erdoğan'dan 'Gaziler Günü' mesajı Erdoğan'dan 'Gaziler Günü' mesajı
Haber: Erva Gün Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde gerek iktidar cephesi gerekse muhalefet kanadı, seçim bildirgelerinde ya da kampanya süreçlerinde birçok vaatte bulundular. Bu vaatler arasında emniyet personelinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi de yer aldı. Seçimler geçeli yaklaşık iki ay oldu ancak emniyet personelinin meslekten kaynaklanan sorunları ise henüz giderilmiş değil. Polis Bakım ve Yardım Sandığı’nın (POLSAN) Anayasa’ya aykırı tüzük maddeleri ve toplanan paraların akıbetinin belirsizliği, polis memurları için başka bir sorun haline geldi. Emniyet Teşkilatı Sendikası Genel Başkanı İsmail Okumuş, polislerin çalışma koşullarındaki güncel durumları ve POLSAN meselesini 24 Saat'e değerlendirdi. Seçimlerden önce 5 Mayıs’ta sosyal medyada paylaştığı "Memurlar" videosunda konuşan Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun çalışma saatlerinin polislerin intihar etmesinin nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Emniyet personelinin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu’nun seçim vaatleri içerisinde polislerin çalışma koşulları ve yeni atamaların yapılacağı yer aldı. Aynı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise öğretmen, polis, hemşire, din görevlileri ile bazı idarecilerin ek göstergelerinin 3600’e çıkartılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili ise birinci dereceye gelen ve şartları tutan tüm memurların 3600 ek gösterge hakkından yararlanabilmesini sağlayacaklarını belirtti. Geçtiğimiz 2022 yılında Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, 81 il emniyet müdürüne gönderdiği yazıyla, 12/24 çalışma sisteminden hızla vazgeçilmesi, bir ay içinde 8/24 ve 12/36 sistemine geçilmesinin planlaması talimatını vermişti. 2023 yılının Ocak ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı açıklama ile emniyet personelinin çalışma saat ve sistemlerinde değişikliğe gidildiğini söylemişti. Türkiye’nin bazı illerinde 4’lü sisteme geçildiği bazı illerde ise hala eski sistemin devam ettiği belirtiliyor. “Dörtlü sistem çok kolay bozuluyor” Seçimlerden sonra polislerin çalışma koşullarında değişimlerin olduğunu ama bunun belirli illerde, sınırlı bir şekilde olduğunu dile getiren Okumuş, bu illerde dörtlü grup olan 12/36 sistemine geçildiğini ancak bu sistemin çok kolay bozulduğunu söyledi. Okumuş, bu sistemin bozulmasına ilişkin ise, “Dörtlü sistem çok uzun bir süre devam etmiyor. İyi veya kötü mutlaka bir plan, program olduğu zamanlarda polis göreve koştuğu için bu bağlamda mutlaka bozuluyor” dedi. Genelge çok, uyan yok! Emniyet teşkilatı ile ilgili yeni yapısal düzenlemelerin olup olmayacağı noktasında herhangi bir talimatın gelmediğini belirten Okumuş, “Bizim teşkilatta şöyle bir sorun var; bu zamana kadar çok fazla genelgeler gönderildi. Genel müdür veya bakan imzalı genelgelere il emniyet müdürlerinin uymadıkları dönemler oldu” açıklamasında bulundu. Okumuş, bu genelgelerin içinde yer alan yuvarlak ve muğlak cümlelerin birçok yerde polislerin durumunu zorlaştırdığını belirterek bu durumun önüne geçilemediğine değindi. Okumuş sözlerine şöyle devam etti: “İşte ‘olağanüstü durumlar hariç’ gibi bu muğlak ifadeler gözetilerek polisin her türlü çalıştırılmasına yol açılıyor. ‘Kamu görevinin gerekleri’ deniyor veya ‘hizmet gerekleri’ gibi birtakım organizasyonlar personelin her türlü çalıştırılmasına neden oluyor. Örneğin bir konser organizasyonu için bile 10 tane personel görevlendirileceği yere 100 tane personel görevlendiriliyor. Bu sefer kalan 90 personeli bir yerden çekmen gerekiyor. Nereden çekiyorsun? Gece nöbetten çıkanı yazıyorsun, gece nöbete gidecek olanı yazıyorsun. Böyle olunca da personelin moral ve motivasyonu sıfır oluyor.” “Polis intiharları münferit meselelerdir” Medyada yansıyan polis intihar haberleri ile ilgili olarak intihar olaylarını "münferit meseleler" olarak yorumlayan Okumuş, “Tek başına işte belirli ya da gelir durumu düşüklüğü nedeniyle olduğunu düşünmüyorum. Bunun çok çeşitli sebepleri var. Personelin ruh hali yerinde olmayabilir, ailesi ilgili sorunları olabilir yani çok yönlü olabilecek bir durum. Basına yansıdığı şekilde, ‘Polis memuru geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti’ şeklinde yansıtmanın çok da iyi bir şey olmadığı düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı. “Polis para değil istirahat istiyor” Okumuş, polislerin paradan çok dinlenmeyi istediklerini söyleyerek olayı sadece maddi boyutuna götürmenin haksızlık olacağını dile getirdi. Polis memurlarının intiharı noktasında en önemli sebeplerin çalışma koşulları ve mobbing olduğunu aktaran Okumuş, “Hem çok çalışıyorsunuz, hem de planlanamaz ve belli olmayan saatlerle çalışıyorsunuz. Bunun ötesinde bir de amir baskısı eklendiği zaman, personeli ister istemez bir bunalıma doğru sürüklenebiliyor. Buradaki en büyük etken personelin çalışma koşulları ve amir baskısı” dedi. "POLSAN şeffaf bir yönetim anlayışına sahip değil" Polis Bakım ve Yardım Sandığı’nın (POLSAN) resmi internet sitesinde, Emniyet Teşkilatı mensupları arasında yardımlaşmayı ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla faaliyet gösteren bir sosyal yardımlaşma kuruluşu olduğu açıklanıyor. Bu kuruluş Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) gibi ortaklarından her ay belli oranlarda aidat toplayarak aynı zamanda emekli maaşı vermeyi de taahhüt ediyor. POLSAN’a dair güncel sorunları anlatan Okumuş,Bunca zaman OYAK gibi yeterince üzerine düşülmediği, profesyonel ekiplerce yönetilmediği, şeffaf bir yönetim anlayışına sahip olmadığı, hesap verilebilirlik ilkesinden taviz verildiği, her zaman tepe yönetiminin güdümünde ve yönetiminde, idaresinde bu işler yapıldığı için haliyle bugün çok etkili olmayan bir kuruluş” dedi. https://twitter.com/EmniyetTS/status/1678826578086703104?s=20 "Ortada olmayan paralar var" Üye olan her emniyet personelinin kuruluşa ortak olduğunu açıklayan Okumuş, “30 sene boyunca çalışan ve POLSAN’a para kesilen bir polis memuru emekli olduğunda POLSAN’ın verdiği para 400 bin lira civarında bir değerinde. Bugün aynı şekilde aynı süre Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet veren bir astsubay emekli olduğunda OYAK’tan aldığı yaklaşık 3 milyon Türk lirası” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1550782802442027008?s=20 Okumuş, OYAK’ın ortak olarak bulundurduğu şirketleri iyi idare ettiğini dile getirerek kârını her geçen gün arttırdığını belirtti. OYAK ortaklarının, askerlerin parasını son kuruşuna kadar sağlıklı ve verimli bir şekilde değerlendirerek bu parayı tekrar onlara geri gönderdiğini söyleyen Okumuş, “POLSAN ne yapıyor? Söylenen 80 milyon civarı bir para olduğu. Ancak ortada olmayan birtakım paralar ve iddialar var. Bu iddialar ile ilgili yapılmayan açıklamalar var. İnsanın aklında kuşku uyandıran sessizlikler var. Dolayısıyla bizim talebimiz yüzde 95’i polis memurlarından oluşan üyelerin, ortaklarının bu POLSAN’ın yönetim ve disiplin kurullarına yani yönetim kadrolarına polis memurlarının da alınması gerektiği yönünde” açıklamasında bulundu. "Polis memurlarından zorunlu olarak para kesiliyor" Kurumun ortaklarının polis memurları olduğunu vurgulayan Okumuş, "Sadece emniyet genel müdürü, genel müdür yardımcısı veya ilçe daire başkanlarından oluşan bir kurum olamaz. E sen polis memurlarının parasını alıyorsun, topluyorsun. Bu parayı toplarken neden polis memurları bu işin içerisinde yer almıyor? Niye polis memurları bu kurumu denetleyemiyor veya yönetim kadrolarında bir kişi dahi bile olsa yer verilmiyor?” dedi. Polis memurlarından zorunlu olarak para kesildiğini belirten Okumuş, sözlerini şöyle noktaladı: “2018 yılından sonra zorunlu hale getirildi. Bütün polis memuru arkadaşlar maaşlarından belli bir oranı ki bu şu anda 2 bin liraya yakın bir tutar. Bu arkadaşlar diyor ki, ‘Sen benim paramı neden kesiyorsun? Beni neden zorunlu tutuyorsun? Ben 2 bin lirayı başka bir kuruma versem, bu alanlarda paramı değerlendirecek olsam senden gelecek paranın 3-4 kat fazlasını alacağım. Sen benim paramı gasp ediyorsun ve sonra da yarın bir gün bana bir avuç para vereceksin’ diyor. Bu arkadaşların serzenişleri de haklıdır. Konuyla alakalı POLSAN tüzüğünün değiştirilmesi ile ilgili biz de danıştaya dava açtık ve davamız hala devam ediyor.”