Çevre

Piknik alanları çöpten geçilmiyor!

Van Gölü kıyısı kirletilip yeşil alanlar tehdit ediliyor. ÇEVDER Başkan Yardımcısı Dinçer, yaz gelmesiyle atılan katı atıkların, çevreyi günden güne yok ettiğini belirtti. İnsanların çevreye duyarlı olmasını, Van Gölü Koruma Kanunu’nun bir an önce çıkarılıp uygulanmasını öneren Dinçer, kentte yeşil alan yetersizliğine karşı acil önlem alınmasını, canlı çeşitliliğinin yaşam alanlarının korunmasını istedi.

Abone Ol

Barış Dönmez / Van

Yaz aylarının gelmesiyle göl kıyısını mesken tutan piknikçiler, çevreye bilinçsizce bıraktığı katı atıklar göl kıyısına ciddi anlamda zarar veriyor.  Özelikle yerli turistlerin uğrak durağı haline gelen alanlar, çöpten geçilmiyor. Piknik alanlarına rastgele atılan cam şişeler, çevreye zarar verdiği gibi olası yangınların çıkmasına da neden oluyor.  

Hem göl kıyısı hem de yeşil alanları tehdit eden kirliliğin önüne geçmek için Van Gölü Koruma Kanunu’nun bir an önce çıkarılarak uygulanmasını isteyen Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (Van ÇEVDER) Başkan Yardımcısı Arzu Dinçer, kirliliğe karşı insanların duyarlı olması gerektiğine dikkat çekti. 

“Van Denizinin kanalizasyon ve evsel atıklarla kirletilmesi içler acısı bir durum”

Van Gölü ve çevresindeki yeşil alanların korunması konusunda görüş ve önerilerini paylaşan Van (ÇEVDER) Başkan Yardımcısı Dinçer, kentin yaşanabilir bir yer olması için çevresel önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Günümüzdeki kent fotoğrafı, bize hiç de yaşanabilir, çağdaş bir kent görüntüsü vermiyor. Hatta böyle devam ederse uzun yıllar boyunca daha kötüye gidecek. Kentimiz doğal güzellikleri çok fazla. Bu güzellikler ne yazık ki, bilinçsizce kullanımdan dolayı, günden güne kirletiliyor. Doğa harikası kentimizde bulunan Van Denizi,  ilimiz ve bölgemiz için büyük turizm kayağıdır. 430 km sınırı olan ve her metresinde ayrı güzellik barındıran, uzaydan görünen dünyanın en güzeli olarak tescillenen Van Denizinin kanalizasyon ve evsel atıklarla kirletilmesi içler acısı bir durumdur. Aynı zamanda küresel ısınma ile Van Denizindeki canlı yaşamı ciddi anlamda tehdit altındadır. Tescilli güzelliği olan Van Denizinin, böyle devam ederse belki birkaç yıl sonra uzaydan çok daha farklı şekillerde fotoğraflanacağı ve bu güzellikte olmayacağı aşikârdır” dedi. 

Piknikçilerin çevreye verdikleri zararların farkında olmadığını belirten Dinçer, insanların yeşil alan ve göl kıyısına sahip çıkmasını isteyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:

“İlimizde son dönemlerde yaygınca kullanılan piknik alanlarının herkes tarafından rahatsızlık yaratıldığı halde maalesef herkes tarafından da kirletilmektedir. Özellikle gölü işgal edenler tarafından ciddi şekilde kirliliğe neden olmaktadır. Günübirlik olarak yapılan pikniklerde büyük orandan kirlilik yaşanmaktadır. Herkesin nasıl görmek istiyorsa öyle de bırakması gerekmektedir. Konu ile ilgili olan her kurum, her aile bireyi bu konuda hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Yetkili mercilerin maliyet ve diğer sebepleri bahane ederek günde 600 tona yakın çöpü doğaya bırakarak doğa katliamına neden olmaktadırlar. Buna karşı çıkmalıyız.” 

“Van Gölü Koruma Kanunu şart”

Çevreye karşı daha duyarlı olunması ve çöplerin doğaya gelişi gibi atılmamasını belirten Dinçer, önerilerini ise şöyle sıraladı:

“Kıyıların tüm canlılara açık olması, bölgesinin konumuna göre hassas alan, nitelikli alan, sürdürülebilir kontrollü kullanım alanı olarak ilan edilmeli veya Van Gölü Koruma Kanunu bir an önce çıkarılarak uygulamaya konulmalıdır. Van Gölü havzasında yer alan gerek endemik tür olan gerekse de mevsimsel göç kuşlarının sulak alan ve sazlıklardaki yaşamının idamesi için tüm koşullar oluşturulmalıdır. Van Gölü havzasında yer alan bütün yerleşim alanlarının ileri biyolojik arıtmalarının yapılması, yapılanların da hiçbir mazeret göstermeksizin tekniğine uygun çalıştırılması sağlanmalıdır. HES’lerin, taş ve kum ocaklarının doğaya zarar vermeyecek şekilde imalat yapmaları ve denetlenmesi sağlanmalıdır. Güvenlik adı altında bölgede yapılan güvenlik barajları, yolları ve duvarı gibi anlamsız uygulamalardan vazgeçilmelidir. 3621 Sayılı Kanun gereği tüm sahiller, tüm canlılara açılarak 100 metrelik kıyı kenar çizgisine uyumalıdır.”

“Canlı çeşitliliğinin yaşam alanları korunmalı”

Kentteki ormanlaşma oranının yüzde 1’in altında olduğuna dikkat çeken Dinçer, yetkililerin bu konuya eğilmesi ve acil bir şekilde önlemler alınmasını isteyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Kentimizde yeşil alan yetersizliğine çok acil önlemler alınmalıdır. Bunun yanında sazlıklar ve sulak yerler, canlı çeşitliliğinin yaşam alanları korunmalıdır. Hayatın her alanında duyarlı insan topluluğu yetiştirerek, çocuklarımıza temiz ve yaşanabilir bir gelecek bırakabiliriz. Unutmayalım biz bu dünyayı çocuklarımıza emanet edeceğiz. Van ÇEVDER olarak bireylerden, sivil toplum kuruluşlarına, özel sektör kuruluşlarından hükümetlere ve yasa yapıcılara herkesi yaşanabilir yeşil bir dünya için harekete geçmeye çağırıyoruz.”