İSTANBUL (AA) - Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Yusuf Cüneyd, Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşliği yaşadığı iki olay üzerinden anlattı.
Bağcılar Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen Uluslararası Türkiye-Pakistan İlişkileri Sempozyumu'nun açılışında konuşan Cüneyd, "Türkiye ve Pakistan iki normal ülke değildir. Biz sadece iki dost ülke değiliz. Biz dünyadaki diğer ülkeler gibi değiliz. Biz kardeş olan iki ülkeyiz." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da uzun süre görev yaptığını ve bu yılların hayatının en değerli zamanları olduğunu söyleyen Cüneyd, o yıllarda katıldığı bir televizyon programında Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğu iki anısıyla açıkladığını aktardı.
Cüneyd, ilk anısının büyükannesiyle alakalı olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Çok küçüktüm, 5 ya da 6 yaşındaydım. Ona şunu sordum, büyükanne, sağ kulağında bir kesik var, nasıl oldu bu? Cevap vermedi ama ben meraklı ve ısrarcı bir çocuk olarak bir cevaba ihtiyacım olduğu konusunda ısrar ettim. Dedi ki 'Ben gençken Türkiye'ye yardım toplayan bir grup insan evimizin önünden geçiyordu. Zengin bir kız değildim, zengin bir aileden gelmiyordum ama bir şeyler yapmak istedim. Onlara küpelerimi vermek aklıma geldi.' Soldakinin kolayca çıktığını ama sağdakinin takılı kaldığını söyledi. 'Ben de insanların sokaktan uzaklaştığını görünce onu çektim ve neticede kulağım yırtıldı.' dedi."
O zaman büyükannesinin bunu neden yaptığını anlayamadığını söyleyen Cüneyd, 60 yıla yakın bir süre aradığı cevabı İstanbul'daki ikinci yılı olan 2010'da bulduğunu kaydetti.
Cüneyd, Pakistan'daki sel felaketi sırasında emekli bir matematik öğretmeni olan yaşlı bir adamın İstanbul'daki ofisine gelerek Pakistan'a gönderilmek üzere emekli maaşını bağışlamak istediğini anlattı.
Tüm parasını Pakistan'a bağışlamak isteyen öğretmenin kendisine komşularına giderek "Ben bütün paramı Pakistan'a bağışlayacağım, bana bir ay bakabilecek misiniz?" diye sorduğunu söylediğini belirten Cüneyd, büyükannesinin davranışının nedenini de böylece anladığını söyledi.
Cüneyd, "Bizim sevgimiz İslam'ın doğuşuyla başlar. İki ülke de Müslüman ve Müslüman kimlikleriyle gurur duyuyor." dedi.
Pakistan'ın Müslümanlaşmasında Türklerin önemli katkıları olduğunu hatırlatan Cüneyd, "Konuştuğumuz dil olan Urduca, ordu kelimesinden gelmektedir. Urdu dilinde Türkçe kökenli yaklaşık 6 bin 500 kelime bulunmaktadır. Yemeklerimiz birbirine benzer, tek fark baharatlar, o da coğrafi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Duygularımız, mizaçlarımız birbirine benzer." ifadelerini kullandı.
Cüneyd, bu benzerliklerin coğrafi ve tarihi yakınlıktan kaynaklandığını, iki toplum arasındaki kardeşliğin genlere işlediğini söyledi.