Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel, Efes Selçuk Belediyesi işletmesinde olan Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesine karşı belediye ve ilçedeki vatandaşlar tarafından başlatılan nöbet alanında yaptığı konuşmada, iktidara seslendi. “CHP niye kazanıyorsa bakacaksın, onunla yarışacaksın. Daha iyisini yapmaya çalışacaksın" diyen Özel, "Engel olmayacaksın, el koymayacaksın. Yapılan iş, kanunsuz hukuksuz el atmadır. Yapılan iş, otopark mafyalığıdır. Bunu mafyalar yapıyor” ifadelerini kullandı.
Nöbet alanına gelen Özel, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Cerioğlu Sengel’i ve alandaki vatandaşları ziyaret etti.
Öte yandan, Özel’e ziyaretinde CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan eşlik etti.
İşsiz kalma riskiyle karşı karşıya olan belediye personelinin ve bölge halkınının sıkıntılarını dinleyen Özel, alanda yaptığı açıklamada iktidara seslendi.
Yaşananların 31 Mart seçimlerine yönelik rövanşist bir yaklaşım olduğunun altını çizen Özel, şunları kaydetti:
''Selçuk Belediyemizin kıymetli emekçileri bir süredir burada bir mücadele, bir direniş sürdürüyor. Bu mücadelenin adı, aslında AKP’nin, CHP’nin 31 Mart’ta kazandığı başarıyı hazmedememesidir. Ve bugün yaşanan, o sürecin bir parçasıdır. Bundan önce her girdikleri seçimden birinci parti olarak çıkmakla övünenler, seçim birinciliğinin kendilerine her imkanı verdiğini, geçmişlerini temize çektiğini, gelecekle de ilgili tam bir meşruiyet alanı yarattığını düşünüyorlardı. Ona göre davranıyorlardı. Onlara göre seçim akşamları, birer unvan maçıydı. Kim kazanırsa altın kemeri o alır, sözünün üstüne söz söylenmezdi. Bu 31 Mart akşamı biz, çok iyi hazırlandığımız, çok çalıştığımız adaylarımıza çok güvendiğimiz bir sürecin sonunda seçimleri kazandık. 47 yıl sonra birinci parti olduk. Biz kaybetmeyi biliyorduk. Kazanmanın da ne kadar önemli bir sorumluluk olduğunu bilerek ilk geceden itibaren, asla bu büyük seçim başarısını, ‘nihai bir zafer bize her şeyi yapabileceğimiz imkanlar yaratan bir sonuç’ gibi algılamak ve algılatmak yerine, milletin mesajını doğru okuyan, milletin iyi adaylara, iyi insanlara, çalışkan, dürüst, temiz belediyeciliğe verdiği destek ve olmayan yerlerde özlem olarak nitelendirdik ve ona göre çalışmaya başladık. Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
“Kim memnun? Kim değil?"
Bu süreç Kasım'ın sonunda kışın ortasında nereden çıktı derseniz… Biz Sayın Erdoğan'la birlikte aynı şeyi yaptık. İkimiz de belediyelerin 2024 performanslarını ölçtürdük. Benim gördüklerim yüzümü güldürdü. Tayyip Bey'i de germiş, sinirlendirmiş. CHP'li belediyelerin neredeyse tamamı, yaptıkları hizmetle milletin gönlüne girmişler ve seçildiği yerden çok ilerideler. Bunun alt kırılımları var. Biz de soruyoruz. Bu memnuniyet varsa neden? Memnuniyetsizlik varsa o da neden? Kim memnun? Kim değil? CHP’nin belediyelerinin yaptığı işlerden en çok çocuğa dokunan, kreş tartışması buradan çıkıyor. Kadına dokunan ve yoksulluğa dokunan, kent lokantaları gibi aş evleri gibi ya da verilen sosyal yardım kartlarıyla sağ elin verdiğini sol el görmeden yapılan doğru işler bu ekonomik krizde vatandaşın gönlüne dokunmuş, CHP’ye oy vereni vermeyeni memnun etmiş. Verilen doğal gaz destekleri, aylık protein desteği olarak günlük dağıtılan sütler, aylık dağıtılan etler, tarlada kalmış narenciyeler... Her birisi bu ekonomik krizle insanların yüzünü güldürmüş.
''Kocasının maaşı kiraya gidiyorsa, kadının maaşı geçim oluyor"
31 Mart'ta bize her partiden verilen oyun farkında olarak söylüyoruz. ‘Bu Pazar seçim olsa kimi seçersiniz’ CHP yanıtı, yine birinci, her ay birinci. İşte bu durumda ‘CHP ne yapıyorsa daha iyisini yapmalıyız’ diyeceklerine… CHP, 650 tane kreş açmış. Ekonomik krizde kreş 20 bin lira. Kadın çalışsa kreşe gidiyor, o yüzden evde kalıyor. Ama CHP kimi yerde 500 lira, kimi yerde bin 200 lira, kimi şehirde 2 bin liralık kreşleriyle… Kadın çocuğu kreşe vermiş, çocuğun aldığı eğitimden, yediği iyi yemekten de memnun. Kendisi de bir maaş daha kazanıyor. Kocasının maaşı kiraya gidiyorsa, kadının maaşı geçim oluyor. Buna ‘Bu çok karşılık görüyor. Bütün Türkiye'de her mahalleye kreş açalım’ deseler bizle rekabet ederler. Ama onlar ne yapıyor? ‘Kreşleri kapatalım. CHP bu işi hangi kaynakla yapıyorsa kurutalım. Geçmişte AKP, MHP'nin ödemediği vergiler SGK'lar dahil, bırakın faiz silmeyi, yapılandırmayı, taksitlendirmeyi CHP'li belediyelerin gırtlağına çekelim. Haciz yapalım. İller Bankası parasına el koyalım. Maaş ödeyemesinler, hizmet aksasın. CHP bundan birinci parti olamasın. CHP'li belediyelerin bu memnuniyet ortadan kalksın…
"Senin bu paraya ihtiyacın mı var Kültür Bakanlığında?"
Bunun için saldırıyorlar ve bu sırada bakarken bir şey gördüler. 1970’ten beri Meryemana Evi otoparkı, Selçuk Belediyesi tarafı işletiliyor. Kültür Bakanlığı bunu AK Parti döneminde bir protokole bağlayıp AK Partili belediyenin görev süresiyle sınırlayıp kazanamazsak ellerinden alırız diye bir uyanıklığa yeltendiler. Eğer belediyeyi bu seçimlerde AK Parti alsaydı biten protokol uzatılacaktı. Almayınca biten protokolü uzatmayarak ve Selçuk'un öz değeri olan, Selçuk'u Selçuk yapan Efes ve Meryem Ana. Buraya geliyor insanlar. Buradaki otoparka el koydular. Bu otopark 54 yıldır işletildiği için önemli de gelir getiriyor. Bu otoparktan gelen gelir 600 çalışanı olan Selçuk Belediyesi gelinlerinin, yüzde 60’ı. Şimdi, ‘Bu parayı biz alalım. Hatta otopark fiyatlarını da ikiye katladılar. Ortaya çıkınca şimdi geri adım atıyorlar. Bu parayı biz alalım’ diyorlar. Senin bu paraya ihtiyacın mı var Kültür Bakanlığında? Yok. Esas yapması gereken işleri yapmak yerine CHP'nin parasına çekiyor ki Selçuk Belediyesi hizmet yapamazsın, maaş ödeyemesin. Bugün emekçilerin ‘Meryem Ana'ya dokunma, ekmeğimle oynama dediği’ budur."