Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, şunları söyledi:
"Gelecek sene bu yasakların kalmayacağını ümit ediyoruz. Bugün de hep birlikte Taksim’e doğru 1 Mayıs’ı bayram gibi kutlayacak bir anlayışla hareket edeceğiz. Alınan tedbirler özgürlük-güvenlik dengesinde, özgürlüğü feda eder nitelikte. Bunu doğru bulmadığımızı Sayın Bakan’a günlerdir anlatmaya çalışıyoruz. Bir ülkenin en dünyaca bilinen meydanında 1 Mayıs kutlanmıyorsa o ülkede demokrasi sorgulanır. Bir ülkenin herhangi bir noktasına güvenlik güçleri kullanılarak emekçiler ya da göstericiler sokulmuyorsa orada bir iktidardan, bir muktedirlikten değil; bir tedirginlikten bahsetmek lazım. Tedirgin iktidarlar, özgüvensiz iktidarlardır ve kaba kuvvetle sağlanan iktidar, gitgide sonu yaklaşan bir iktidardır. Önemli olmadan hiç kaba kuvvete, güce gerek olmadan özgürlüklerle ve güvenlik-özgürlük dengesinde özgürlükleri gözettiğinizde demokratik bir iktidarı kurmuş olursunuz. Bugün yaşananlar iktidarın özgüvensizliğini, Türkiye’deki demokrasi eksikliğini gösteriyor. Ama bugün burada hem CHP’nin hem de çok sayıda sendikanın bir arada omuz omuza toplanabilmiş olması ve Taksim hedefine doğru hareket ediyor olmaları önemli bir kazanımdır."
"Birileri Taksim’i kendinin egemenlik sancağı olarak görüyor"
Öte yandan, Bakan Yerlikaya ile tekrar görüşüp görüşmediği sorusuna da cevap veren Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Defalarca görüştük. Maalesef bir İçişleri Bakanı'nın kişisel olarak iyi niyetli diyaloğa açık çabasını takdir etmekle birlikte İçişleri Bakanı'nın üzerindeki bir irade, uzlaşma ve bayramı bayram gibi kutlamak için müzakere ortamlarını ortadan kaldırıyor. Yoksa İçişleri Bakanı'nın kişisel gayreti tamam ama her konuda, her aşamada bir yerde tıkanılıyor. Birileri Taksim’i kendinin egemenlik sancağı olarak görüyor ve oraya girince, ‘Egemenliğimiz sarsılacak’ sanıyorlar. Oysa herkes özgürce Taksim’e girip çıkabildiği zaman sizin egemenliğiniz tescillenir. Polisle Taksim’i koruyorsanız o zaman aslında sizin egemenliğiniz polis kuvvetine dayalıdır. Bunlara dünya demokrasileri ‘polis devleti’ diyor. Demokratik devletlerde böyle şeylere ihtiyaç duyulmaz. Önemli bir eksikliktir. Bu vakitten sonra da İçişleri Bakanı ile yeni bir şey konuşmanın anlamı yok çünkü kendisi, ‘Maalesef kabul edilmedi, maalesef uygun görülmedi’ diye cevaplar veriyor. Öyle olunca da biz kendi çağrımızı yaptık. Örgütümüzle birlikte, değerli İstanbul’un seçilmiş ve geçen seçimden sonra çok daha yüksek oyla seçilmiş, İstanbulluların İstanbul’u yönetsin diye yeniden yetkilendirdiği Ekrem İmamoğlu ile birlikte buradayız.”
İmamoğlu: Saraçhane zorluklarla mücadelenin simgesi oldu
Özgür Özel'e eşlik eden Ekrem İmamoğlu ise şöyle konuştu:
"Genel Başkanımız zaten gerekenleri söyledi. Saraçhane'deyiz. Saraçhane zorluklarla mücadelenin simgesi oldu. Bazen demokrasiye müdahalenin bazen özgürlüklere müdahalenin bazen hukuksuzluğa müdahalenin simgesi oldu. Muhtemelen bugün de emekçinin 1 Mayıs'ta Taksim'de olma arzusuna müdahaleye ses veren İstanbulluların simgesi oldu. Saraçhane böyle özel bir konuma evrildi. Umarım bunlar olmaz. Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi; bir an önce 14 Mayıs'taki şölene, kutlamalarına kavuşuruz"