CHP Genel Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Özgür Özel, önceki gün Sosyalist Enternayonal’in altı ayda bir rutin olarak düzenlenen Konsey Toplantısı’na katılmak üzere Fas’ın başkenti Rabat’a geldi. Önce Prezidyum Toplantısı’na katılan Özel, burada bir sonraki rutin konsey toplantısının İstanbul’da yapılmasını önerdi. Özel’in önerisi oybirliğiyle kabul edildi. Özel ardından Konsey Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP'ye yönelik eleştirilerine ilişkin olarak, "İşine baksın. Onun işi emeklinin, memurun, işçinin, esnafın ve çiftçinin yüzünü güldürmek. İşini çok kötü yapıyor, sonra dönmüş bizim işimize karışıyor. O eski ezberleri konuşuyor. CHP'ye küfrediyor. . Bunların ne Türkiye siyasetine ne Erdoğan gibi yorulmuş, yıpranmış bir siyasetçiye faydası var. Kendisine bir diriliş, bir ayağa kalkış yaratmak istiyorsa o Suriye'de yaşananlardan bir zafer çıkarmaya uğraşacağına mutfaktaki yangını söndürmeye uğraşsın. Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye vereceği hiçbir şey kalmadığı gibi, artık siyaseten de o eski ezberleri bir yana bıraksın. O istediği kadar sövsün, saysın. Biz ona bize ayrılan zamanı emekliler için, asgari ücretliler için, çiftçiler için, esnaflar için kullanmaya; onların sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz. Böyle uluslararası alanda da Türkiye'nin hak ve menfaatlerini, çıkarlarını koruyacak doğru işleri yapmaya devam edeceğiz. Biz gündelik siyasetin kavgalarına saplanıp, onunla birlikte aynı bataklığa girip de bizi aşağı çekmesine izin vermeyeceğiz. Biz bu ülkeyi yukarıya çekmeye çalışıyoruz. Onun perişan ettiklerinin koluna girmeye, onları ayağa kaldırmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Fas temaslarını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Özel, şunları söyledi:
"77 ülkeden 89 siyasi parti İstanbul’a gelecek"
"Konsey toplantısı için Fas’ın Rabat kentindeyiz. İki gün süren toplantılara Türkiye Delegasyonu olarak yüksek bir katılımla burada bulunduk. CHP olarak bu toplantıya iki fazda katılıyoruz. Bir tanesi geniş katılımlı olarak yapılan konsey toplantısı, bir tane de Başkanlar Kurulu diyebileceğimiz prezidyum toplantısı. Toplantı dün prezidyum toplantısıyla açıldı. Orada bir öneride, bir çağrıda bulunduk ve bir sonraki konsey toplantısının İstanbul'da yapılmasını önerdik. Bu önerimiz; İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez tarafından benimsendi ve oylamaya sunuldu. Oy birliğiyle toplantının İstanbul'da yapılmasına karar verildi. Altı ay kadar sonra, kesin tarihini daha sonra gerekli görüşmeleri yaparak ilan edeceğimiz toplantıda, 77 ülkeden 89 parti İstanbul'a gelecek ve İstanbul'da hem dünyadaki tüm sorunları ve buna sol ve sosyal demokrat bir bakış açısıyla nasıl çözümler üretebileceğimizi tartışacağız.
"İnsanlar Erdoğan’dan ‘Biz nasıl sokağa çıkacağız’ sorusunun cevabını bekliyor"
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor. Sayın Özel'in, iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak buradan Halep'e yol olur. Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu durumlara düşürmesi, Türk siyaseti adına utandırıcıdır" ifadelerinin anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Dünyanın bir ucundan Erdoğan'ın Türkiye'de yaptığı konuşmaları tebessümle izledim. İlçe başkanları, mahalle başkanları, Erdoğan'dan şunun cevabını bekliyor: ‘Biz artık sokakta yürüyemiyoruz. Kahvehaneye gittiğimizde insanlar diyor ki ‘Kardeşim -örneğin dün duyulan, en düşük emekli maaşı 14 bin lira olacakmış.- CHP en düşük emekli maaşına bir asgari ücret öneriyor. Siz 12 bin 500 liraya sürünen insanlara, enflasyonun TÜİK'e göre bile yüzde 50 olduğu yerde, bin 500 lira zam yapmayı öneriyorsunuz. ‘Biz nasıl sokağa çıkacağız’ bunu merak ediyor insanlar. Ya da ‘Asgari ücret 30, altında yokuz’ diye 81 ilde, 976 ilçede CHP kampanya yürütüyor. Dün Erdoğan'ı dinleyenlerin mahallelerinde de yürütüyor, ilçelerinde de yürütüyor. Buna karşı biz ne diyeceğiz? 21 bin. 21 bin demeyi göze almış, gözü dönmüş bir iktidar var. Ve bunu nasıl yapacak? Bunu yeniden en iyi bildiği şeyi yapmaya çalışarak Türkiye'yi kutuplaştırmaya, CHP'yi şeytanlaştırmaya çalışarak..."
"Bu mu milli duruş?"
"O yüzden Erdoğan'ın ekonomi konuşmamak için iç siyasette kavga yapmaya çalıştığını görüyorum. İşine baksın. Yerel seçimler öncesinde olduğu gibi, şimdi de asla ve asla onunla kişisel polemiklere, kişisel tartışmalara girmeyeceğim. Sadece kendisine şunu söyleyeceğim: Kendi adıma benle ilgili söylediklerinden dolayı değil. Millilik, gayri millilik vurgusu yapmış. İstanbul Havalimanı’nda 45 can bize emanet, devlete emanet 45 can gitti. Onları IŞİD'çiler öldürdüler. O İŞİD'çiler 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet almıştı.
Suriye'de yaşananlardan sonra bir sihirli el, o ne söylenirse onu yapan, seçilmiş milletvekilini bile Anayasa Mahkemesi kararına rağmen içeride tutan Üçüncü Daire tarafından 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet cezası alanları salıverdiler. Allah bilir şimdi hepsi Suriye'ye geçmiştir bile. Şimdi burada, bu tavır içinde olan mı milli bir tavırda? O 45 kişinin içinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlar da var, her siyasi görüşten insan var. Onların hepsi, ‘Evladımı koruyamadın, bari adaleti sağla’ diyordu. Hapisteki katliamcıyı saldı, bıraktı, gidiyor şimdi onlar. Bu mu milli duruş?"