Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Balıkesir Susurluk Belediyesi'nde açıklamalarda bulundu.

"3-5 oy uğruna olmadık işler yapıldı"

Özel, konuşmasında "Anayasanın 4'üncü maddesine karşıyız" diyerek ilk 3 maddeyi hedef alan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nu hatırlatarak şunları kaydetti;

''Maalesef üç beş oy uğruna olmadık işler yapılıyor. Şimdi bedeli ödenmeye başladı. Onunla ittifak bununla ittifak.... En güzel ittifak bizim ittifakımız, Türkiye ittifakı. Ama bir tarafta Cumhur İttifakı var. Cumhur İttifakı'nın seçenlerinden bir tanesi de HÜDA-PAR. Kim o? Kadınları sokak hayvanları gibi sahipsiz bırakmayıp sahiplendirelim diyen HÜDA-PAR. Kadının seçme ve seçilme hakkına karşı çıkan, domuz bağcıları avukat tutup savunan, sonra partisine kaydeden ve onları Tayyip Erdoğan ile ittifak şartıyla affettiren HÜDA_PAR. Şimdi çıkmış diyor ki 'Anayasa'nın ilk dört maddesine karşıyız' diyordu. Seçim zamanı susturdular, dört vekil al otur aşağıya dediler. Seçim zamanı sustu şimdi konuşuyor. ‘Biz Anayasa’nın 4'üncü maddesine karşıyız’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti, nitelikleri, bayrağı, İstiklal Marşı ve başkenti. Atatürk, Ankara’yı başkent yapmış, Ankara'nın başkent olmasına karşılar, bayrağa karşılar.'" 

"Bahçeli'ye soruyorum. Sen bu HÜDA Par'a ne diyorsun"

MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sorular yönelten Özel, şöyle devam etti;

"Benim HÜDA-PAR’a bir sözüm yok. Mikroba sen niye hastalık yapıyorsun diye hesap soramazsınız. Mikrop, mikroptur. Ama milliyetçi muhafazakarım diyenler… Hele hele Tayyip Bey’in sağ kolunda HÜDA-PAR, öbür kolunda Devlet Bahçeli var. Sen bu HÜDA-PAR’a ne diyorsun Devlet Bey? Kimler kimlerle beraber? Oy toplarken vatan, bayrak, ezan deyip milletin dini ve milli duygularını sömürenler, milletin bayrağına, İstiklal Marşı’na karşı olanlara, Ankara’nın başkent olmasına karşı çıkanlara yüz veriyorlar. Artık takke düştü, kel göründü. Halep oradaysa arşın buradadır. Bu milletin birliğinin, beraberliğinin, bayrağının, ezanının garantisi CHP'dir." 

Konuşmasında Erken seçim çağrısını yineleyen Özel, ''Hafta sonu Tayyip Bey ve AK Partililer ortada yok. Sokağa çıkamıyorlar, enflasyonu düşüremiyorlar, işsizliğe dur diyemiyorlar. Buraya gelemiyorsan sandığa gideceksin Tayyip Bey. Yoksuzluğu bitiremeyenin, işsizliği engellemeyenin, doları düşüremeyenim, fiyatları indiremeyenin gideceği yer seçim sandığıdır. Gideceksiniz. Geçim yoksa, seçim var'' dedi.

Erdoğan'dan 'ilk dört madde' çıkışı: Cumhur İttifakı'nın böyle bir derdi yoktur Erdoğan'dan 'ilk dört madde' çıkışı: Cumhur İttifakı'nın böyle bir derdi yoktur

''İşte Recep Tayyip Erdoğan budur, İşte Bilal Erdoğan budur”

 Bilal Erdoğan’ın Suriyeliler ve EYT’lilere ilişkin sözlerine de yanıt veren Özel, şöyle konuştu:

''Kimse yok ortaya Bilal Erdoğan çıkmış. Hafta sonu mesai yaptı. Bilal Erdoğan sahaya çıktıysa iki şey vardır. Bir, AK Parti'de işler iyi gitmiyordur. İki, sonuç beklediklerinden de kötü olacaktır, emin olun. Bu seçimde de gördük. Ne zaman sokağa çıktılarsa çaresizlikleri ortadadır. Ama bu sefer iyi ki ortaya çıkmış. Babasının diyemediklerini demiş. Her şeyi ortaya dökmüş. Çok memnun oldum. Bilal Erdoğan'ın mümkünse elinden mikrofonu eksik etmeyelim, kameraların karşısında hep Bilal kardeşim olsun. ‘Suriyelilerin Türkiye’de su işlediklerini kabul etmiyorum. Suriyeliler suç oranında Türklere göre daha düşükler' diyor. 'Onlar, bizim vatandaşımıza göre Türkiye ile daha uyumlular’ diyor. Onları uyumlu görüyor, burada tutmak istiyor. Bilal Bey, sen Suriyelileri burada tut. Biz, önce sizin iktidarınızı yollayacağız, sonra Suriyelileri evlerine yollayacağız. Ucuz iş gücüymüş. Bu kadar vatan evladı gencimiz işsizken ucuz işgücü diye Suriyelileri övmek nasıl bir akıldır? Her gün bir suça bulaşan bunları suç işlemiyorlar diye sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermek nasıl bir vicdandır?  Bunu bir kenara yazalım. İşte AK Parti budur, işte Recep Tayyip Erdoğan budur. İşte Bilal Erdoğan budur.

''Senin vicdanın kurumuş, insafın kurumuş''

"EYT, çok büyük hataydı. Muhalefet bize EYT'yi dayattı, çok yanlış yaptık. Yattığı yerden para almak yok’ diyor. Dünya kadar Suriyeli yattığı yerden para alacak, buna alkış tutacaksın, şurada işsiz güçsüz… İnsanlar perişan oluyordu. CHP'nin gayretleriyle birer maaş bağlandı. Bugün 12 bin 500 lira. Bu parayı çok görüp, 'yan gelip yatıyorlar' diyorlar. Bilal efendi sen al o 12 bin 500 lirayı. Bırak çocuk okutmayı, kira ödemeyi. Bir başına bir sene karnını doyur da bir kere göreyim ben seni.  Bu milletin yoksul emeklisinin aldığı 12 bin 500 lirayı bile çok gören, bir eli yağda bir eli balda, devletin sırtından geçinen, yoksulluğun sırtından geçinen, en güzel yerleri bedavaya alan, Amerika’da bile bu milletin parasıyla yurtlar murtlar yaptıranların bu milletin yoksulluğunu anlamasını beklemeyiz. Benim huyum değildir. Asla ve asla aile ile uğraşmam. Ama madem ki Bilal Bey… Sen ‘Babam partinin düşüşüne engel olamıyor, bu parti baş aşağıya gidiyor, engel olamıyor, ikinci parti olduk bu işi ben kurtarırım’ diyorsan, meydana çıkıyorsan cevabını alırsın. Sakın Erdoğan'ın oğluyum bana laf etti deme. Siyaset yapıyorsan karşılığını alırsın. Suriyelileri bu milletten üstün görene de bu milletin cebindeki üç kuruşu çok görüp yatığı yerden para alıyor diyenlere de verecek tek bir cevabımız var. Senin vicdanın kurumuş, insafın kurumuş. Bundan sonra seni hiçbir şey paklamaz. Ama senin babanın partisini seçim paklar. Hodri meydan...''

Editör: Nur Yıldız