Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

İYİ Parti’den istifa ettiğini duyuran Bahadır Erdem, CHP'ye kaldı. Erdem'in parti rozetini CHP lideri  Özgür Özel taktı.

Özel, Erdem'e rozetini takarken şunları söyledi:

"Bugün 35 yıllık bir akademisyen milletlerarası özel hukuk alanında eğitim görmüş daha sonra mezun olduğu üniversitede doktora dersleri veren 5718 sayılı hukuk hakkındaki kanunun mimarlarından. Yine BM’de 2014-2019 yılları arasında özel hukuk enstitüsünde görev yapan ilk Türk hukukçu olma unvanına sahip olan; doktorası patent hukuku konusunda olan Türk patent enstitüsünde 6 yıl yönetim üyeliği yapmış; bundan sonraki süreçte katılımıyla bize güç verecek yakın mesai arkadaşımız olan Sayın Bahır Erdem baba evine katılıyor."

Bahadır Erdem Özel

Erdem: Atatürk'ün kurucu değerlerinin verdiği güçle yaptım

Erdem ise tek adam rejimini sonlandırmak için elinden gelen her şeyi yapacağını belirterek, şöyle konuştu:

"CHP’nin bütün milletvekillerini her bir neferini sevgi ve saygıyla selamlıyorum bu benim için ve ailem için çok önemli ve mutlu günde sayın genel başkanımıza hakkımda söylediği sözler için teşekkür ederim, onur duydum. Bu kadar güzel sözü hak ediyor muyum bilmiyorum ama üç kız babası bir TC vatandaşı olarak bir hukuk hocası olarak hayatım boyunca siyasetten önce de sonra da hep doğruları ve gerçekleri hukuken inandığım neyse onu savundum. Bunu Atatürk’ün kurucu değerlerinin verdiği güçle yaptım. Beni aranıza kabul ettiniz, her birinizle birlikte Türkiye’de adaletin ve hukukun yeniden parlaması için laik bilimin ışığında gençlerimizin eğitim alabilmesi için, eşitlik gelmesi için, bu milletimizi mutsuz eden tek adam rejimini sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapacağım." 

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

İmamoğlu’ndan iktidara: “Sonlarının geldiğini görüyorum” İmamoğlu’ndan iktidara: “Sonlarının geldiğini görüyorum”

"Dün Gaziantep’te trafik kazasında 9 vatandaşımızı kaybettik ailelerine baş sağlığı diliyorum. 90’lı yıllarda hak temelli gazetecilik hak ihlallerine karşı çok önemli habercilik yapan maalesef memleketinden uzakta Almanya’da geçen hafta kaybettiğimiz gazeteci Celal Başlangıç’a bir kez daha Allah’tan rahmet acılı ailesine baş sağlığı diliyorum. Dün bir başka acının bir büyük utancın yıl dönümünde CHP il örgütüyle Deniz Gezmiş Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın hatıraları önünde anma törenindeydik. 52 yıl önce yaşanan bu büyük acıya hep birlikte ortak olduk ve orada Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş arkada bir yerdeyken yanıma geldiğinde şöyle dedi. ‘Niye arkada kaldınız şöyle gelin dedim’ bana dedi ki ‘Sayın Genel Başkan siz beni Deniz Gezmiş’in ağabeyi kardeşi olarak çağırıyorsunuz ama buradaki herkes onun kardeşidir. 

Ben de buradan onun yaptığı bu tanımlamaya uygun olarak söylüyorum ki bu partideki herkes Deniz’in Hüseyin’in Yusuf’un kardeşidir. Onların yolu tam bağımsız Türkiye’nin yolu Cumhuriyet Halk Partisi’nin yoludur."

Özel'den yasal düzenleme çağrısı

"27 mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran Menderes’in Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık, şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart darbesinin muhtırasının anaysa yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasayı ortadan kaldırmak iftirasıyla idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum."

"Ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir"

"Akın Gürlek adaletin katilidir ve TC’de sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan biri şimdi Adalet Bakan Yardımcısı’dır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Şunu bilsin ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri onların basın özgürlüğü hakkını eleştirmek hakkını ki beni eleştirmetedirler zaman zaman sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız."

"Utanç duvarı, Türkiye demokrasisinin kara günü anılırken hep hatırlanacak"

"Taksim 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. Oradaydık orada AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti’nin en kıymetli tarihi hazinelerinden biri olan surların önüne İstanbul’a yıllar önce su taşıyan tarihi kemerlerin önüne aralara TOMA’ları dizerek önüne polisimize dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. Bu utanç duvarı maalesef tarihe geçti. O utanç duvarı bu iktidar gidip bu ülkeye özgürlükler geldiğinde Türkiye demokrasisinin o kara günü anılırken hep hatırlanacak. O gün birileri Anayasa’ya uymadılar. Anayasaya uymadıkları için emekçileri içeriye almadılar. Girmek isteyenler karşılarında kendileri de birer emekçi olan polisimiz kanunsuz bir emirle karşı karşıya getirildi. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine tutuklandı. Suçluların mağdur mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz! Gençler serbest bırakılmalı. Milletten kanuna uymasını isteyenlerin önce Anayasa’ya uyması gerektiğini hatırlatıyorum."

"Adaylığımı dayatmayacağımdan herkes emin olsun"

"Hazır birinci partiyken, işler yolunda gidiyorken, seçim yeni geride kalmışken, gelecek seçime daha zaman varken aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Buradan gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP'nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, çelme takmaktan başka bir gayreti yoktur. Dün MYK toplantısında açıkça ifade ettim, ne kadar iyi niyetle de olsa, ne kadar soru da gelse hiçbir arkadaşımızın bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, bundan sonra da istemem. Bizim her birimiz gönlümüzdeki adayı gönlümüzde tutarak, gönüllerimizdeki ortak bir duyguyu ön plana çıkarmak lazımdır. Kimin gönlünden kimin geçtiğinin hiçbir önemi yoktur. Günü gelince CHP'nin bir adayı olacak. O aday, CHP'nin seçilmişleriyle, üyeleriyle, halkın sesini dinleyerek bu seçim başarısı nasıl geldiyse öyle belirlenecektir. Kimsenin şüphesi olmasın. CHP'nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP'nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP'nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun."

Editör: Esin Özdemir