Ahmet Çağatay Bayraktar
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 3 Ocak’ta yürürlüğe giren Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğindeki değişikliklere göre özel okulların ücret tarifelerinde değişikliğe gidildi. Düzenlemeye göre özel okullar 12 aylık ÜFE ve TÜFE toplamının yarısına 5 puan ekleyerek zam uygulayabilecek.
Açıklanan enflasyon verileriyle 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı’nda özel okulların yapabileceği zam oranı yüzde 54.8 oldu. Zam oranı ise sadece ara kademedeki öğrenciler kapsıyor. Pansiyon, kıyafet, etüt, uluslararası diploma, sertifika programı gibi hizmetlerin ücretlerine zam ise 12 aylık ÜFE ve TÜFE’nin yarısının 5 puan üzerinden hesaplanacak. Söz konusu hesaplamaya göre okul gider kalemlerine yapılacak zamlar için üst sınır yüzde 49,8.
Bakanlık bu önlemler ile kademeler arası geçiş sınıfı olan 1-5-9’uncu sınıfların okul ücretlerinde fahiş fiyat uygulanmamasını hedefliyor.
Düzenlemede yemek, kahvaltı ve servis ücreti kapsamın dışında tutuldu.
Bakanlığın yönetmeliği sonrası özel okullar da zam oranlarını belirlemeye başladı. Ancak velileri yıllık ücretlerin 1 ila 1,5 milyon liraya kadar çıkmasına tepkili. 24 Saat özel okul ve veli tarafının görüşünü aldı. Nitelikli eğitim düşüncesiyle özel okullara yönelen veliler zam oranlarını yüksek bulurken özel okullar ise artan gider kalemlerine karşı Milli Eğitim Bakanlığı’ndan destek bekliyor.
Özel Eğitim-Öğretim Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Naci Atalay ve Öğrenci Veli Derneği Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci özel okullarda zam çıkmazını 24 Saat’e değerlendirdi.
Özel okulların mevcut zamları Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmeliğine uygun bir şekilde yaptığını söyleyen ÖZDEBİR Başkanı Naci Atalay, gelecek yıl uygulanacak fiyatlara ilişkin şunları söyledi: “Özel okullarda fiyatların 150-200 bin lira aralığına çıkması bekleniyor. Bu da ancak kurumları ‘idare edebilecek’ rakamlar. Öğrenci sayısının azaldığı, giderlerin arttığı bir ortamda fahiş bir artış söz konusu değil.”
1,5 milyon liraya varan okul ücretlerinin büyükşehirlerde az sayıdaki özel okullar olduğunu belirten Atalay, “Milyonluk ücret talep eden özel okul sayısı toplamda 10’u geçmez. Anadolu’daki özel okulların ise ortalama ücreti belirttiğim ücreti geçmeyecek oranda” dedi.
"Veli çocuğu için kalabalık sınıf istemiyor"
Geçmişe göre özel okulları tercih eden veli ve öğrenci profilinin de değiştiğini söyleyen Atalay, “Eğer ülkenin ekonomik şartları çok daha iyi olsaydı, çalışanlar hedefledikleri oranda zam alabilseydi bizim öğrenci sayımızın çok daha fazla olacağını düşünüyorum. Ama ödeme güçlüğü mevcut şu anki koşullarda. Velilerin özel okulu tercih etmesinin nedenleri ise yoğun bir çalışma programına sahip olmaları. Düzenlenen etüt ve kampların yanında çok iyi öğretmenlerle çalışıyoruz. Bunun yanında devlet okullarının sınıf mevcutları 35-40’a kadar ulaşıyor. Hiçbir veli çocuğunu bu kadar kalabalık olan sınıflarda okutmak istemez. Önceden refah düzeyi daha yüksek aileler çocuklarını özel okullara yollarken şimdi veliler çocuklarının iyi bir eğitim alması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Veliler ‘iki evim iki arabam olacağına birer tane olsun çocuğum iyi bir eğitim alsın’ diyor. Tek maaşlı aileler çocuklarını özel okullara yollamaya çalışıyor. Biz de bu durumda velilere ödemede kolaylık sağlıyoruz” sözlerini kullandı.
Özel okullar artan masrafları gerekçe gösteriyor
Güncel ekonomik krizin, yüksek enflasyon ortamının özel okulların masraf kalemlerinde dengesizliğe neden olduğunu ifade eden Atalay, “Özel okulların son otuz yılda oturmuş bir düzeni vardı. Ciromuzun üçte biri öğretmen maaşlarına, üçte biri masraflara üçte biri ise okul için yapılacak yeni yatırımlara kalırdı. Şimdi ise ciromuzun yüzde yetmiş beşi öğretmen maaşlarına gidiyor. Öğretmenler için ödediğimiz sigorta primleri devlet okullarınkine oranla yüzde 40 fazla. Doğalgaz ve elektrik tarifesi ise devlet okullarına uygulanan tarifeye göre daha yüksek. Yaklaşık 10 yıldır bu gibi kalemlerde devlet okullarındaki uygulamanın özel okullar için de uygulanmasını talep etsek de Bakanlık çağrılarımızı yanıtsız bırakıyor” dedi.
"Öğretmene asgari ücret altı maaş gayri ahlaki"
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası devlet okullarında çalışan öğretmenlerle aynı özlük ve sosyal haklara sahip olmak için mücadelesini sürdürüyor. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin en büyük şikayetleri arasında asgari ücret düzeyinde veya asgari ücrete yakın maaş almaları. Özel kurumların öğretmen maaşlarının devlet okullarına yakın olduğunu iddia eden Atalay, “Kurumlarımızda çok deneyimli öğretmenler çalışıyor. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de var mı çok emin değilim. Düşük ücret olabilir ama asgari ücrete yakın veya asgari ücretin altında bir ücret ödenmesi hem çirkin hem de gayri ahlaki” şeklinde konuştu.
Özel okullar bakanlıktan destek bekliyor
Özel okulların devletin yükünü paylaştığını savunan Atalay, “Eğer bir çocuk devlet okullarında okusa ortaya yüksek maliyetler çıkıyor. Biz bu maliyeti yok ediyoruz. Çocuğu kendi okullarımıza alarak devlete destek veriyoruz. Sınıflardaki öğrenci mevcutlarını düşürüyoruz bu sayede. Gelişmiş ülkelerde devletin özel okullara yönelik teşvikleri var, bizde ise henüz böyle bir uygulama yok” dedi.
"Veliler kredi çekerek özel okul masrafını karşılıyor"
Velilerin geçmişe göre özel okullara yönelik artan taleplerinin “laik ve bilimsel eğitim” kaygısıyla arttığını söyleyen Öğrenci Veli Derneği Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci devlet okullarındaki hijyen ve güvenlik sorununun da özel okulları tercihte etkili olduğunu ifade etti: “Tek maaşlı aileler kredi çekmeyi de göze alarak çocuklarını özel okullara yolluyor. Özellikle tasarruf tedbirleriyle devlet okullarında temizlik görevlilerinin sayısı kısıtlı. Okullar güvenlik ihtiyacını ise özel güvenlik elemanı istihdam ederek karşılıyor. Bu nedenlerle devlet okullarında normalde yasak olan okul aidatları katlanarak artıyor, çocuğunun hijyenik ve güvenli bir ortamda eğitim almasını isteyen veliler ise bu meblağları ödemek zorunda kalıyor.”
"Cemaatlerle yapılan protokoller velileri özel okula sevk ediyor"
Özel okullara yönelmenin veliler için kalıcı bir çözüm olmadığını savunan Deveci, “Öncelikli ihtiyacımız laik ve bilimsel eğitim. Milli Eğitim Bakanlığı’nın birtakım cemaat ve siyasi parti bağlantılı oluşumlarla imzaladığı protokoller nedeniyle veliler özel okulları tehdit etmeye adeta mecbur bırakılıyor. Esas talebimiz ise laik, bilimsel ve eşit eğitim olanaklarından tüm öğrencilerin faydalanması. Bunun için de özel okulların kamulaşması gerekiyor” şeklinde konuştu.
"Servis ve yemek ücretlerine sınırsız zam yapılıyor"
Memur maaşlarına ve asgari ücrete yapılan zamlarla özel okulların uyguladığı zamları karşılaştıran Deveci, “Bakanlığın yaptığı düzenleme sadece ara sınıflardaki öğrenciler kapsıyor. Yani bir, beş ve dokuzuncu sınıflarda yapılacak zam oranlarında özel okullar serbest bırakılmış. Bunun yanında servis ve yemek ücretlerine yönelik herhangi bir sınırlama da göremiyoruz" dedi.