Ekonomi

Özel: "Kendinize yetecek tarımınız yoksa açsınız demektir"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "İstediğiniz kadar dolarınız olsun, euronuz olsun, altınınız olsun eğer kendinize yetecek bir tarımınız yoksa açsınız, sefilsiniz, perişansınız demektir. Biz kendi kendine yeten bir ülke olmak için tarımda yeniden adımlar atmalıyız. Bunun için malum bir kurultay, program yazma sürecindeyiz" dedi.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım Konferansı'na katıldı. Özle, ilk olarak Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ı makamında ziyaret etti ve ardından Yavaş ile birlikte ABB Konferans Salonu'nda tarım ile ilgili hazırlanan stantları gezdi.

ABB Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ile CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından düzenlenen programda konuşan Özel şunları söyledi:

"Milli savunma kadar kritik olan tarım sektörü daha fazla desteklenmeli ve çiftçinin borç sorunları çözüme kavuşturulmalıdır. Bir beka sorunu arayanlar Türkiye’deki çiftçinin tarlalarının ipotek sorununu, çiftçinin zirai kredileri ödemedeki güçlüklerini ve bu güçlüğe düştüğünde tarlasının el değiştirdiğini ve satıldığını ve birçok yabancı sermayeli bankanın eline geçtiğin görmek lazım.

Türkiye'de tarım yanıyor, çiftçi entübe durumda. Eğer bu iktidar biraz daha bu politikalarını sürdürecek yani bu politikasızlığına bu ülkenin çiftçisini, hayvancılıkla uğraşanlarını, köylüsünü mahkum edecek olursa gelecekte gerçekten bu ülkede artık derdini anlatacak, isyan edecek, yola çıkacak, yolu kapatacak, ürününü dökecek ve iktidar tarafından kızılacak ve hedef gösterilecek bir çiftçi de bulamayacak.''

"Kendi kendine yeten bir ülke olmak için tarımda yeniden adımlar atmalıyız"

Yüksek katma değerli ürünle sektörün yürümeyeceğine dikkat çeken Özel, şunları kaydetti;

"Tedarik zinciri kırılınca sen kendine yetiyor musun, kendi kendinle baş başasın. Gümrükler kapanınca, gemiler durunca, kamyonlar durunca, şehirler arasında bile ulaşım durunca ülke kendi kendine yetiyor mu yetmiyor mu orası çok önemli bir hale geliyor. Hastalığın başlamaması için gıda güvencesi, güvenliği söz konusu iken hastalık ortaya çıktıktan ve tedarik zinciri kırıldıktan sonra bu sefer gıda güvencesi konuşulmaya başlıyor. İstediğiniz kadar dolarınız olsun, euronuz olsun, altınınız olsun eğer kendinize yetecek bir tarımınız yoksa açsınız, sefilsiniz, perişansınız demektir. Biz kendi kendine yeten bir ülke olmak için tarımda yeniden adımlar atmalıyız. Bunun için malum bir kurultay, program yazma sürecindeyiz kurultayımızda başlattığımız. Partimizin kurultayı güne uygun hale gelecek, yazıldığı gün iyiydi ama eskidi. Biraz kısalacak, çağı yakalayacak ve ilerinin hükümet programına evrilecek bir program olacak."

''Gıda güvenliğinde 10 yılda 13 sıra geriledik''

Türkiye'nin uluslararası gıda güvenliği endeksinde 10 yıl önce 36’ıncı sıradayken bugün 49’uncu sırada olduğunu hatırlatan Özel, şöyle konuştu;

"Bu durum Türkiye’nin gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım konusunda stratejik bir eksiklik yaşadığının açık kanıtıdır. Bu stratejik yoksunluk Türkiye’deki gıda enflasyonun rekor oranda artmasına sebebiyet vermektedir. Bu hem sağlığımızı tehdit ediyor, aldığımız malın sahte olması da buna dahil, çocuğunuzun yediği bir salatadan gıda zehirlenmesi olması da bu meseleye dahil, ya da çocuğunuzu besliyorum sanıp da vitamin, mineral açısından doğru bir diyet uygulayamadığınızı görmeniz de buna dahil ama bir yandan da dönüp baktığımızda gıda enflasyonu dediğimiz mesele de buna dahil. Türkiye’nin gıda enflasyonunda yüzde 44. OECD ülkeleri içinde tartışmasız son sıradayız."

''Girdi maliyetleri artarken üreticiye destek verilmiyor''

Mazot, gübre, ilaç gibi girdi maliyetleri katbekat artarken üreticiye yeterli destek verilmediğinin ve fiyatlardaki maliyetleri kurtarmanın yetersiz kaldığının altını çizen Özel, şu ifadeleri kullandı;

"Bir dönem Türkiye, tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken bugün buğdayını, mısırını yurt dışından ithal eden bir ülke konumuna düşmüş durumda. Yerli üretimde düşüş, tarım ve gıda sektöründe taklit ve tağşişin yaygınlaşmasına neden olurken bu durum hem tüketicinin sağlığını tehdit ediyor hem de gerçek üreticilerin zor durumda kalmasını, rekabet edememesini ortaya çıkarıyor."