Özel: İstanbul seçimi kaybedildiği takdirde biraz bizim taraf açısından morallerin düştüğü bir süreç başlayabilir
Haber Merkezi - Medya kuruluşlarının İstanbul'daki temsilcileriyle bir araya gelen Özel, parti içi sorunlar, aday olma süreci ve benimsedikleri siyaset üzerine açıklamalar yaparak, soruları cevapladı.
Bir süre önce açıkladığı tutum belgesini anımsatan Özel, "Başımızın üzerinde cam tavan var. Öyle de yüzde 25, böyle de yüzde 25. 'Biz seçim kazanamayız. Onun için ittifak yapmaya, sağa açılmaya, sağdan akıl almaya mecburuz.' algısı, başımızın üzerinde var olduğunu kabul ettiğimiz yüzde 25'lik cam tavan korkusuyla bizi kendimiz olmaktan çıkardı." dedi.
Parti yönetimine ilişkin eleştirilerde bulunan Özel, Türkiye'de insanlara umut olan, sokaktan korkmayan, sivil toplum örgütlerinin gücünden destek alan, nefesini iktidarın ensesinde hissettiren bir muhalefet sergileyeceklerini bildirdi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesi politika ve icraatlarına yönelik eleştiriler getiren Özel, şöyle konuştu:
"CHP'nin değişime açık bir parti olduğu tartışma götürmeyecek bir hususken, bu değişimin bir yerlerde kararlaştırılıp, mutfaktaki videolardan ya da grup toplantısında aynı anda öğrenen örgütün bu siyasete uyum gösterme ve özellikle de tartışmadan kabullenmesinin beklenmesinin örgütümüzü var eden dinamiklerle ve kendi siyasetimizin var oluşuyla çeliştiğini düşünüyoruz. Elbette CHP açılımlar yapacak, değişecek ancak bunları örgütüyle ve seçilmiş kurullarıyla tartışmadan, sürpriz şekilde ve 'Seçimi kazanmanın tek yolu bu, biz bunu yapıyoruz, siz buna uyacaksınız.' şeklinde değil, ikna ederek ve birlikte üreterek yapacağız."
Özel, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazeteci, CHP İstanbul İl Başkan adayı Cemal Canpolat'ın, görevde bulunduğu dönemdeki 2017 referandumunda Ekrem İmamoğlu'ndan daha fazla oy aldığını dile getirdiğini hatırlatarak, Canpolat'ın kazanması halinde bunun yerel seçim açısından nasıl bir etkisi olacağını ve parti içi çekişmeler için çözüm önerilerini sordu.
Özgür Özel, soruyu şöyle yanıtladı:
"Türkiye'nin en önemli seçimine giderken bütün dünyanın Türkiye kadar ismini bildiği metropolünü yöneten belediye başkanı ile oradaki benim temsilcim olan il başkanı arasındaki sorun çözümsüz bırakılmayacaktır. Bir tartışma alanı varsa o sorun bir şekilde çözülecek. Ya uzlaşma ile çözülecek ya konuşmayla ya atamayla çözülecek. Böyle bir çözümsüzlüğün partiyi en zor zamanlarda çaresiz bıraktığını en çok İstanbul’daki örgütümüz, üyelerimiz biliyor. CHP'de nezaketten taviz vermeden, kabul edilemeyecek sorunları da örtünün altına süpürmeden partimize yakışır şekilde çözeceğiz."
İstanbul kongresinin sonucunun kurultaya etkisi
Özel, başka bir gazetecinin, İstanbul kongresinin sonucunun kurultaya etkisi ve hangi oranda oy almaları halinde kendilerini başarılı/başarısız görecekleri yönündeki sorusuna ise şöyle cevap verdi:
"Seçimi kazanırsak kendimizi başarılı görürüm, kaybedersek de başarısız görürüm. Tabii 600'ün üzerindeki oylar CHP kurultaylarında seçimi almaya yeterli oylardır. 600'ün üzerindeki oyu almak üzere, ondan emin olarak salona girmeyi ümit ediyoruz. İstanbul seçimini değişimciler kaybederlerse bir adım geride ama başa baş bir seçim bizi bekliyor. İstanbul seçimini kazandığımızda oldukça rahat bir şekilde ilerleyeceğimiz görülüyor. İstanbul seçimi kaybedildiği takdirde biraz bizim taraf açısından morallerin düştüğü bir süreç başlayabilir. Ama eldeki rakamlara baktığımızda, İstanbul seçiminin kaybedilmesinin seçimi dengeye getireceği, kazanılmasının lehimize bir fark açacağı gibi matematik var."
Bir medya mensubu, Erdoğan Toprak'ın, İstanbul kongresinde Özgür Çelik'in seçilmesinin, genel merkezde ise Kemal Kılıçdaroğlu ile devam etmenin parti için iyi olacağını söylediğini aktararak, Özel'den bu konuya ilişkin değerlendirmesini talep etti.
Delege ve üyelerin büyük kısmında böyle bir düşüncenin bulunmadığını söyleyen Özel, şu ifadeleri kullandı:
''Çünkü (delegeler) meseleyi 'Değişim hemen olmalı ve buradan başlamalı.' diye görüyor. Sayın Erdoğan Toprak, 'Burada başka, öbür tarafta başka bir tutum içinde olabilir mi?' diyor. O adayla özel ilişkisi, adayı ortak aday olarak teklif etmesi, adayın değişimcilerin adayı olarak ortaya çıkmasından sonra Erdoğan Bey'in kendi pozisyonu açısından önem verdiğim bir netleşme sağlanmış. Bu, Erdoğan Bey'in siyasetine dair bir şey. Bizim siyasetimize dair bir ipucu vermiyor maalesef."
Bunlar da ilginizi çekebilir