CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Fatih Altaylı’nın konuğu oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı çağrıya dair konuşan Özel, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Özel, şunları söyledi:
"Biz şunu söylüyoruz, TBMM odak olmalı. Hiçbir siyasi parti dışlanmamalı. Tüm partiler bir masanın etrafında toplanmalı. İkincisi burada toplumsal bir mutabakata ihtiyaç var. Herkesin bu işin içinde olması lazım. Çünkü bu sorun çözülürse Türkiye’nin önü çok açılacak. Üçüncü pozisyonumuz ise, dünya kadar şehidimiz, gazimiz var… Onların gözünün içine bakamayacağımız bir şeyin içinde olmamamız lazım. Bu rızada en kıymetli rıza şehit ailelerinin ve gazilerin rızasıdır. Ve olabildikçe şeffaflıktan yanayız. Bunların hepsini birden yapmak istediğinizde yöntemin Devlet beyin yapmak istediği yöntem olmadığı çok açık"
"İlk kez söyleyeceğim bunu; o dediği kürsü aslında kendi kürsüsü. DEM'le MHP aynı kürsüyü kullanıyorlar, grup toplantıları aynı salonda birer saat arayla yapılıyor. Yani diyor ki 'Gelsin benim bu kürsümde Abdullah Öcalan çıksın konuşsun' diyor. Umut hakkını da ona bağlıyor."
Özel, özetle şunları söyledi:
“Öyle bir süreç yürür ki Ekrem Bey aday olur. Ayrıca şu anda çıkacak karar İstinaf kararı, adaylığa engel değil. Yargıtay’ın onay aşamasına kadar öyle bir süreç yürür ki pişman olurlar bu kararı verdiklerine”
"Başarısız olacağımıza inanmıyorum"
“Doğru adaylar ile, doğru yöntemleri kullanarak, kadınlara ve gençlere alan açarak, örgüte hak ettiği kıymeti vererek. 40 yıl sonra ilk kez bu partiye genel başkan geldi, ilçe binalarına giderek. Avşa Adası’ndaki temsilcilik binasına gidip bir çay içmeden ben orada çalışmaya başlayamıyorum. 47 yıl sonra birinci parti olduk ve o günden bugüne de anketlerde birinci partiyiz. İkiye düşeriz bire çıkarız bilmem ne ama seçimi kazanma potansiyelindeyiz, potadayız, yüzde 25 cam tavanı tuzla buz ettik. Bunu yaparken de şunu demiştik, Ecevit dünyadaki rüzgârları doğru okuyarak, Türkiye’de seçmene çok doğru şekilde dünyadaki sol rüzgârları tercüme ederek, ortanın solunu kastediyorum, iyi bir kadro hareketiyle, gençlerle, Deniz Baykal’ı 36 yaşında bakan yaparak ve nezaketle partisini iki genel iki yerel seçimden, 10 yılda 4 seçimden birinci parti çıkardı. Ben de bunu yapacağım dedim. İlkini yaptım, ikincisi iktidarı değiştirecek olan seçim. Başaramazsam ertesi gün bırakırım ama dahasını söyleyeyim, başarısız olacağımıza inanmıyorum. Nasıl oluruz biliyor musunuz, bizim hepimizin ortak çıkarlarını bir kenara bırakıp kendimi düşünür, nasılsa bu seçim kazanılacak diye düşünür inanır bu yetkiler bana geçsin der, ya da tarihe geçen cumhurbaşkanı ben olayım Tayyip Erdoğan’ı yenen dersem, kendime yenilirsem o zaman kaybederim. Onun için de cumhurbaşkanı adayı değilim, partiyi iktidara taşımaya adayım”
"İsrail'in Türkiye'ye saldırma ihtimali yok"
“Demek ki neymiş İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı ile ilgili her iki bakanın milletin vekillerine anlatabileceği bir veri yokmuş. Şunu diyebilirlerdi sızar diye vermiyoruz, bunu da demediler. Geldiler ben orada yeni hiçbir şey öğrenmedim. Belki birkaç rakam o da İsrail’in saldıracağına yönelik değil de genel Türkiye’nin kabiliyetleriyle ilgili falan. İsrail- Türkiye çatışmasına ilişkin hiçbir şey yok. Bence de İsrail’in Türkiye’ye saldırma ihtimali yok. Bir terör saldırısının arkasında olabilir, Türkiye’de de siyasi suikast işlenebilir, yarın çeker beni vurdurur bu değil işgal veya direkt saldırı Türkiye’ye füze atma yok, olmaz, yapamaz, İsrail cürmü kadar yer yakamaz Türkiye NATO’nun üyesi uluslararası kuruluşların üyesi"