CHP lideri Özgür Özel, HaberTürk TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Suriye'de eski Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın devrilmesinden bir gün önce yaptığı konuşmada, "Bir an önce Esad ile gerekli temaslar sağlanmalı. Esad'ın ilan ettiği genel aftan Türkiye'dekiler zaten yararlanıyor. Onlar bilgi sahibi yapılmalı. Çatışma ortamı durdurulmalı. Uluslararası temaslar sağlanmalı" ifadelerini kullanan Özel, sözlerinin kamuoyunda tartışmalara neden olmasının ardından şunları kaydetti;

Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Bu sözü ben söylemiş olsam, bugünün 10 katı eleştiri alırdım"

Cumhurbaşkanlığı sitesinde 6'sında ne söylenmiş. 'Esad'a çağrımız olmuştu, ne yazık ki olumlu cevap alamadık. İdlib zaten tamam ama Humus muhaliflerin elinde. Bu sıkıntılı yürüyüşler arzu ettiğimiz şekilde değil, gönül bunları istemiyor maalesef bölge sıkıntıda'. Ertesi gün zafer. Erdoğan'ın elinde MİT var, sahada Türkiye Cumhuriyeti'nin birçok elemanı var. Biz ana muhalefet partisiyiz. Sağ olsunlar devletin bilgisi, belgesini kendilerine özel gibi tutuyor. Erdoğan 'durum hiç istemediğimiz gibi ilerlemiyor, muhalifler Şam'a doğru ilerliyor' diyor. Bu sözü ben söylemiş olsam, bugünün 10 katı eleştiri alırdım. Ben ne dediğimin çok farkındayım. O gün değil pazartesi Şam düşseydi, kimse Özgür Özel bunu dedi, demezdi. Kilis'teyim o arada. O konuşmayı yaptıktan 16 saat sonra Esad'ın ülkeyi terk ettiğini öğrendik.

MSB: İsrail Suriye'yi işgal ediyor MSB: İsrail Suriye'yi işgal ediyor

"8 yıl önce ne görüntüler vardı"

Şimdi enteresan durum şu; ben o konuşmayı yaparken dünya kadar akrabası Hatay'da yaşayan Arap Aleviler var. Diplerinden geçip Şam'a gittiler. O gidenler kim? HTŞ. İdlib'den geçtiler. Şam'a gittiler. Lazkiye'nin dibinden geçtiler. 8 yıl önce ne görüntüler vardı. o HTŞ içinde unsurlar var. Şam düşünce neler olabilir?

İçinde dünya kadar selefi unsurların olduğu HTŞ'nin yakıp yıkmayacaklarını, Lazkiye'ye gidip, katliam yapmayacaklarını kim garanti edebilir? Bunu ancak Esad'la temas sağlanabilirse uluslararası güvenceler sağlanırdı. TSK bu noktada üstüne düşeni yapabilirdi. O gün olmayacağını birimiz garanti edebilir miydik? Cihatçılar haldır huldur gidiyor. Erdoğan 'hiç istediğimiz gibi gitmiyor' diyor."

"İbrahim Kalın bir devlet memuru. AK Parti'nin temsilcisi değil"

Konuşmasında MİT Başkanı ibrahim Kalın'ı da eleştiren Özel, şöyle devam etti;

İbrahim Kalın bir devlet memuru. AK Parti'nin temsilcisi değil. Fiilen bunu sekteye uğratacak işler yapsa da. AK Parti'ye sunum yaptı, kendisine mektup yazdım. 'Ne oluyoruz bize de gelmelisiniz' dedim. Verilecek bir bilgi AK Parti açısından kıymetli, son seçimlerin birinci partisi açısından ne olabilir dedim. Allah'ı var geldi. 29 Ekim törenlerinde. 'Sayın Başkan mektubunuzu aldım, hak veriyorum' dedi.

Gününe karar verdik. İbrahim Kalın'a orada da dedim 'Biz Türkiye'nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa orada dururuz' diye. Eleştireceğimiz zaman eleştiririz. Kurumları devletin kurumları sayarız. Bu kurumun başkanı Cumhurbaşkanı olabilir bir parti genel başkanı olabilir, bu da arizidir. O kurumun başında milli ismi vardır. Bize eşit mesafede olması gereken bir kurum olarak görürüm MİT'i. Bugünkü gidişini siyasi şov gibi değerlendirmek istemem. 2012 yılında Erdoğan'ın ağzından 'Çok yakında Emevi camiine gideceğiz' demişti. 12 yıl önce. Bu namaz o namaz değil. Şimdi kılarsa da o namaz değil. O kadar şehit, dünya kadar sığınmacı var. O namaz o günkü namazdı. Erdoğan'ın namazının kazasını yapmak da MİT başkanına düşmez.

"Colani ile görüşmeyi düşünmem"

Şu an için Colani ile görüşmeyi düşünmeyeceğini ifade eden Özel, şöyle devam etti;

"Suriye'de demokrasiye doğru adım atılır, gerçek geçiş hükümet kurulursa, tüm kesimleri temsil ediyorsa biz de iletişim kurarız. İçinde dünya kadar cihatçı unsurların olduğu, BM raporlarında işkence yaptığı, insan kaybettiği söylenen bir terör örgütü olan, Türkiye'nin terör örgütleri listesinde olan bir yapı HTŞ. O yapının başındaki kişinin El Nusra'yı, çeşitli örgütleri kurduğu, İŞİD'çi olduğu gerçeği değişmedi. Kravat takmakla bu iş değişmez. Irak'tan, Libya'dan bu meseleyi tasarlayanların aldıkları dersten gereği, bunlara kadınlara karşı olumsuz tutum içinde olmamaları, devlet dairelerine saldırmamaları söylendi."

Editör: Nur Yıldız