CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çanakkale’de gerçekleştirilen İl Belediye Başkanları toplantısında konuştu.
Özel, "Bugün 31 Mart yerel seçimlerinden 47 yıl sonra birinci parti olarak çıkmış olan, Türkiye’nin kurucu partisi, birinci partisi ve bugünün birinci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 21 ilde seçilmiş belediye başkanları ile birlikteyiz. Tabii televizyonları başındaki seyircilerimiz için, değerli vatandaşlarımız için hatırlatmak gerekirse 14 büyükşehir belediyemizin dışında büyükşehir olmayan illerde 21 belediye kazandı Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi yedi bölgenin, 81 ilin partisi. Girdiği her seçimlerde seçimi kazanmaya en yakın parti ya da en güçsüz olduğu alanda artık seçimde iddiası olan bir parti noktasına geldi" dedi.
"Bu salonun çözdüğü sorunlar var, çözemediği sorunlar var. Çözemediğimiz sorun işsizlik" diyen Özel, şunları kaydetti;
"Çözemediğimiz sorun işsizlik. Çünkü yerel yönetimler istihdam yaratma imkânı olan ama an itibari ile zaten geçmiş dönemde de bu kadar büyük işsizlik varken hangi partide olursa olsun belediyenin tüm istihdam olanaklarının kullanıldığı, dolduğu hatta hepimiz biliyoruz ki aşıldığı süreçleri yaşıyoruz. Belediyelerde inanılmaz personel fazlası var böyle bir dönemde yeni işsizler yaratamıyoruz, o personel giderleri de çok kritik. Ama yaratmamak için de çaba sarf ediyoruz. Ama bir yandan da her bir belediyemizde binlerce, on binlerce belediyenin boyutuna göre yapısına göre iş başvuruları var. Bu konu en çok zorlandığınız konu, bunu biliyoruz. Ve bu sorunu çözmek için de CHP iktidarı için gün sayıyoruz"
"Erken seçimden sonra da onların unuttuklarına sahip çıkmak hepimizin görevi"
Erken seçim çağrısını yineleyen Özel, şöyle devam etti:
"31 Mart‘ta kazandığımız başarıda yüzde 38’e varan oyda diğer partilerin oylarının olduğunu, bunun sarı kart olduğunu, onlara seçim meydanlarına söz verdiğimizi, bunu gerekçe göstererek bir erken seçim çağrısı yapmayacağımızı söylemiştim ve demiştim ki, ‘Şimdi sarı kartı gördünüz, seslerini duyma zamanı. Eğer emeklinin sesini duyarsanız, asgari ücretin sesini duyarsanız, çiftçinin, esnafın sesini duyarsanız ben bir erken seçim çağrısında bulunmayacağım. Çünkü o zaman geçim olur ama duymazsanız o zaman geçim olmazsa seçim olur’ demiştik. O günden bugüne hükümet, bu bahsettiğim kırılgan kesimlerle ilgili parmağını oynatmadı. Asgari ücreti zamlanmadı, emekli 10 bin alıyordu, 12 bin 500 yaptı. Ocak ayındaki 10 bin lira, 12 bin 500 lira oldu. O 12 bin 500 lira ocaktaki 8 bin liranın alım gücünde şu anda. Yani daha dokuz ay geçmiş, eldeki para 2 bin lira daha zayıflamış, işlevsizleşmiş, satın alma gücü düşmüş. O yüzden hep birlikte itirazı yükseltmek, bu iktidarı erken seçime zorlamak, erken seçimden sonra da onların unuttuklarına sahip çıkmak hepimizin görevi."