Orhan Boran: Mizahın nazik ustası

Orhan GÜRDİL Türk sahne ve eğlence hayatına ilk defa Stand-Up geleneğini sokan, “Yuki”nin babası Orhan Boran, kültürü, görgüsü, kibarlığı ve üstün sanat yeteneği ile Türk sanat dünyasına adını altın harflerle yazdırmıştır. Benim de yakın dostum olan Orhan Boran, ne yazık ki tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktan sonra 26 Mayıs 2012 de vefat etmiştir. Sivas Kongresine Askeri Tıbbiye delegesi olarak katılan Dr. Hikmet Bey'in oğlu olan Orhan Boran, 30 Haziran 1928 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Edremit ve Galatasaray Lisesinde süren eğitiminin yanı sıra tanınmış sanatçı Necdet Mahfi Ayral ile tanışması sonucu Moliere in bir oyununda rol alarak sahne hayatına adım atmıştır. 1946 yılında Galatasaray Lisesi'nden mezun olan Boran, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi-Türkoloji Bölümünde okurken Muhsin Ertuğrul ile tanışmıştır. Boran, aldığı teklif üzerine İstanbul Şehir Tiyatrolarında Mahfi Ayral ve Muhsin Ertuğrul ile birçok oyunu sahneye koymuştur. Paris'e giderek Les Mathurins Tiyatrosunda bir yıl staj görmüştür. Paris’te edindiği tecrübelerle Yuki kuklası ile Sahne şovlarına başlayan Orhan Boran, Türkiye sahnelerinde başlattığı stand-up geleneği ile başarıdan başarıya koşmuştur. Orhan Boran İstanbul Radyosu'nun açılması ile Ekrem Reşit Beyin asistanı olarak memuriyet hayatına başlamıştır. Uzun süre bu kurumda temsil yayınları rejisörü olarak görev yaptıktan sonra 1956 yılında BBC’nin açtığı bir sınavı kazanarak gittiği Londra'da dört yıl BBC'nin Türkçe yayın şubesinde çalışmıştır. Türkiye’ye dönüşte "Yuki" tiplemesi ile sahnelerde, radyolarda ve televizyon kanallarında yaptığı ve zevkle izlenen programları sonucu Türkiye çapında ün sahibi olmuştur. Kültürlü, Lisan bilen, kibar, alçak gönüllü şık giyimli Orhan Boran’ın 1978’de piyasaya çıkan "Leyleğin ömrü" adlı bir kitabı da bulunmaktadır.