Politika

Ömer Fethi Gürer: AKP yönetiminde, kanatın fiyatı tavuğun fiyatını geçti

CHP'li Ömer Fethi Gürer, tavuk eti ihracatına getirilen sınırlamaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Eski Türkiye’de kanat para ile satılmazken, AKP yönetiminde ülkemizde kanatın fiyatı tavuğun fiyatını geçti. Fiyatları belirleyenler, artan talebe karşı fiyatlar artırıp vurgun vuruyorlar" ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan üretim maliyetleri sonucu tavuk fiyatının bir yılda yüzde 130 oranında arttığına dikkat çekerek, "Vatandaşın kırmızı ete maddi olarak ulaşamadığı yerde, tavuk etinin fiyatının da bu şekilde artması vatandaşın mağduriyeti artırdı. Eski Türkiye’de kanat para ile satılmazken, AKP yönetiminde ülkemizde kanatın fiyatı tavuğun fiyatını geçti. Fiyatları belirleyenler, artan talebe karşı fiyatlar artırıp vurgun vuruyorlar" dedi. 

Gürer, Ticaret Bakanlığı tarafından bütün ve parça dahil tavuk eti ihracatına getirilen sınırlamayla ilgili yazılı açıklama yaptı. 

Açıklamasında, 2023 yılında 381 bin 320 ton tavuk eti ihracatı yapıldığını hatırlatan Gürer,  2024'ün ilk 3 ayında ise 86 bin 633 ton dondurulmuş ve 2 bin 54 ton tavuk eti ihracatı gerçekleştiğini belirtti. Bu süreçte tavuk eti fiyatlarının hızla arttığını kaydeden Gürer, şunları söyledi: 

"Tamamı kapalı alanda ve yemlerinin önemli bölümü ithal olan tavuklar 40-50 gün geçince kesime gidiyor. Ortalama 50 gün bakımı var. En önemli gider yem. Döviz ve yemdeki fiyat artışları tavuk fiyatlarını etkiyor. İyi niyetli olmayan aracıların da fiyatlar üzerinde olumsuz etkisi var. Esas düşünülmesi gereken, işletmelerde tavuk üretimi yapılırken, tavuk beslenmesi neden kırsalda dahil yok edildi? Kenar mahallelerde ve köylerde tavuk yetişmesini engelleyen ülkeyi yönetenler, buradan yandaşı besleme ve daha çok kazanma hırsı ile bugünleri yarattılar." 

"Artan maliyetler, küçük işletmeleri yok etmeye başladı"

Üreticiye destek verilmesiyle mevcut sorunların çözüme kavuşacağını vurgulayan Gürer, küçük aile tipi işletmelerin önemine dikkat çekti. "Aynı oyun büyükbaş hayvancılıkta da oynanmaktadır" diyen Gürer, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"1-20 aralığında inek, düve gibi hayvan varlığı olan sahipsiz bırakılmakta ve üretimden çıkarılmaya çalışılmaktadır. Gerekli destekler verilmemekte adeta tasfiye etmeye çalışılmaktadır. Artan yem maliyetleri ve ahır giderleri küçük işletmeleri yok etmeye başlamış, çok ahır boşalmıştır. Cumhurbaşkanlığının yayınladığı son kararda da küçük aile tipi işletmeler devre dışı bırakılmıştır. Böylece orta ve büyük işletmelere destek verilip teşvik edilmektedir. Bu süreç, tavuk yetiştiriciliğinde olduğu gibi büyük işletmeler eliyle sürdürülen bir süreçtir. Sonuç olarak, işsizliğe ve kırsalda kalan son yerleşik ailelerin göçüne yol açtığı gibi, üretimin de tamamen büyük şirketlerin kontrolüne geçmesine yol açacak ve bu durum piyasada belirleyici rol oynayan şirketlerin etki ve kontrolünü artıracaktır."

"Kırsalda tavuk yetiştiriciliği özendirilmeli"

Son olarak, tavuk eti ihracatının sınırlanmasının kısmi olarak fiyatlar üzerinde olumlu yansıması olacağına değinen Gürer, devamlılık ve sürdürebilirliği sağlayacak düzenlemelere gidilmesi gerektiğini belirtti. 

CHP'li Gürer, kırsalda tavuk yetiştiriciliğinin özendirilmesinin önemli olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:

"Halen yetişme süresine baktığımızda tavuk eti kırmızı ete göre daha fiyatlıdır. Bir tavuk 40-50 günde kesime gelmektedir. Bir büyükbaş hayvan yavrusu en az bir yıl bakım gerektirir. Kesime kadar bir yıl sabah akşam toplam en az 10 kg yem tüketir. Bir yıl boyunca aşı, veteriner, ahır gideri, işçilik maliyeti eklenir. Bu hesaplama ile bakınca tavuk eti daha fiyatlı olduğu görülür. Beyaz ve kırmızı et için fiyatlar düşmesi giderlerin azalması ile olasıdır. Hayvancılıkta yem sorununa çözüm üretilmeden üretim maliyetinin artması önlenemez. Yem içinde ithal yerine yerli üretim artırılması sağlanmalıdır. 30 üzerinde GDO’lu yem ithal edeceğimize kırsalda küçük aile tipi işletmeciliğe özendirip mera hayvancılığı ve gezen tavuk üreticiliği yaygınlaştırılmalıdır."