Olimpiyatlar ve tv sunucuları

Ergun MENGİ Tokyo 2020 Olimpiyatlarında sporcularımız yüzümüzü güldürdü. En fazla madalya kazandığımız bir olimpiyat oldu. Okçulukta Mete Gazoz ve 69 Kilo boksta Busenaz S...

Abone Ol
Ergun MENGİ Tokyo 2020 Olimpiyatlarında sporcularımız yüzümüzü güldürdü. En fazla madalya kazandığımız bir olimpiyat oldu. Okçulukta Mete Gazoz ve 69 Kilo boksta Busenaz Sürmeneli’nin kazandığı altın, Buse Naz Çakıroğlu ve Eray Şamdan’ın kazandığı gümüş madalyalar gururumuzu okşadı. Filenin Sultanları yaşamımıza heyecan kattı. Daha iyi sonuçlar olabilirdi, onlar da bir sonraki Paris 2024 olimpiyatlarında gelir umarım. Yarışmalar TRT Spor ve TRT Spor Yıldız kanalından tüm Türkiye’ye ulaştı. Bu kanallar teşekkür ediyorum. TV yayınlarında, en önemli yeri de heyecanlı sunucularımız aldı. Yarışmalar vardır heyecanla anlatılır, tezahürat altında yapılır; yarışmalar vardır, tenis gibi, sessizlik içinde izlenir. Seyirci zaten TV’den izliyor, bu nedenle sunucu ilave bir şeyler söylediği zaman, sıradan şeyler değil, katma değer sağlayan bilgiler vermelidir ki seyirci, “iyi ki sunucu var” diye takdir etsin. Ama TV sunucularımız, müsabaka yapılırken, tarih yazmaktan tutun da, sporcumuzun geçmişine, o güne kadar Avrupa Dünya Şampiyonasındaki derecelerine kadar durmadan konuştular, müsabakanın önüne geçtiler, onları dinlemekten müsabakayı rahat seyredemedik. Neden TV yayınında, hatta söylediklerini birkaç kez tekrar ederek, durmadan konuşuyorlar neden hep konuşmak zorunda hissediyorlar anlamak mümkün değil. Ara sıra sessiz kalsalar da, TV seyircisi müsabakayı tribündeki seyirciler gibi izleyebilse. TV’de spor sunucuları dinlerken, aklıma hep Temel’in fıkrası gelir. Temel, “ben TV sunucusunun kalitesini daha konuşmaya başladı mı anlarım”. Nasıl yani hemen anlar mısın? “Evet, ilk sözlerinden, anlatıma girişinden anlarım” diyor. Peki ya sunucu hiç konuşmazsa ne yapacaksın? Temel “o kadar iyisini daha görmedim” der. Sunucular, lütfen sadece müsabakaya odaklanalım, müsabaka dışında sporcunun emlak, çiftlik işleri yaptığını, iş adamı olduğunu vb. bir kenara bırakıp maçı anlatalım, bilinenleri tekrar tekrar söylemeyelim. Varsa spor terimlerinin Türkçesini kullanalım. Seyirciyi müsabaka ile baş başa bırakalım keyifle izlesin.