Dünya

Nijer'deki darbe: Neler oluyor?

Abone Ol
Haber: Erva Gün Nijer’de 26 Temmuz'da gerçekleştirilen askeri darbe, bu ülkedeki 5’inci, 2020’den bu yana Batı ve Orta Afrika’da gerçekleşen 7’inci darbe oldu. Geçen hafta iktidarı ele geçirerek iki yıl önce seçilen Cumhurbaşkanı Mohamed Bazum’u görevden alan askeri cunta o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Omar Tchiani, 28 Temmuz'da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlendiğini ve geçiş hükümetinin başına geçtiğini açıklamıştı.

Bir önceki Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou'nun "sırdaşı" olarak bilinen ve Abdourahmane ismiyle de anılan Tchiani, yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı olarak görev yapıyordu. Bazum, 26 Temmuz'dan bu yana şahsi konutunda tutuluyor.

ECOWAS'tan askeri müdahale Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Nijer'de 26 Temmuz'da yönetime el koyan askeri cuntaya, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'u serbest bırakması ve Bazum'un görevine tekrar başlaması için 1 hafta süre verdi.

Nijerya'nın başkenti Abuja'da Nijer gündemiyle yapılan olağanüstü ECOWAS Zirvesi sona erdi.

ECOWAS Komisyonu Başkanı Omar Touray, zirve sonrası basına yaptığı açıklamada, ECOWAS ülkelerinin, Nijer'e tüm hava ve kara sınırlarını kapattığını ve Nijer'in Batı Afrika Devletleri Merkez Bankasındaki (BCEAO) varlıklarının dondurulduğunu duyurdu. Touray, Nijer'de meşru muhatabın Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum olarak belirlendiğini ve cuntanın hiçbir şekilde tanınmayacağını belirtti. Cuntaya Cumhurbaşkanı Bazum'un serbest bırakılması ve görevine dönmesi için 1 hafta süre verildiğini vurgulayan Touray, "Bu süre zarfında ECOWAS'ın  dedi. Öte yandan Nijer'deki cuntayla arabuluculuk faaliyetleri yürütmesi için Çad Cumhurbaşkanı Mahamat İdris Deby​​​​​​​ görevlendirildi. AB ve İngiltere'den ECOWAS desteği AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell “AB, bu darbe karşısında ECOWAS tarafından kabul edilen tüm tedbirleri destekler. Nijer halkının oylamayla ortaya koyduğu iradeye saygı gösterilmesi önemlidir” açıklamasında bulundu.

İngiltere ise Nijer'de gerçekleşen askeri darbeyi kınayarak Batı Afrika ülkesine uzun vadeli kalkınma yardımını askıya alacağını deklare etti. İngiliz hükümeti, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) tarafınca açıklanan tedbirleri desteklediğini belirtti

Mali ve Burkina Faso: Nijer'e askeri müdahale bize savaş açmak anlamına gelir Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayınladıkları ortak bildiride, Nijer'e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak anlamına geldiği konusunda ECOWAS'ı uyarmıştı. Mali Hükümet Sözcüsü Abdoulaye Maiga, ECOWAS’ın Nijer’deki cuntaya karşı düzenleyebileceği askeri müdahaleye ilişkin Burkina Faso ve Mali adına ortak bildiri okudu. Bildiride, Mali ve Burkina Faso halklarının, darbe sonrası ECOWAS’ın uyguladığı yaptırımlar karşısında Nijer halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti. Nijer, Batı ve ABD müttefiki son hükümetti Mali’de 2020’de ve Burkina Faso’da 2022’de darbe ile iktidara gelen askeri cunta yönetimleri, ülkelerin eski sömürge gücü olan ve hâlâ bu ülkelerde ekonomik ve askeri varlıkları bulunan Fransa karşıtı bir tutum izlemişlerdi. Nijer’deki Bazum hükümeti ise bölgedeki “Batı ve ABD müttefiki son hükümet” olarak adlandırılıyordu. Üç ülkedeki darbe süreçlerinde de darbeye destek olarak yapılan gösterilerde Rusya bayraklarının açılması ve Rusya'ya atıfta bulunan sloganların atılması dikkat çekmişti. Gine: ECOWAS yaptırımlarını uygulamayacağız Burkina Faso ve Mali’nin yanı sıra, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya da “Askeri müdahale de dahil olmak üzere ECOWAS tarafından önerilen yaptırımlara katılmadığını” açıkladı. Pazartesi günü bir sosyal medya paylaşımında bulunan Doumbouya’nın ofisi, yaptırımların “Mevcut soruna çözüm olmayacak, ancak sonuçları Nijer sınırlarının ötesine uzanabilecek insani bir felakete yol açacak seçenekler olduğunu” söyledi. Doumbouya’nın ofisi ayrıca “Gayrimeşru ve insanlık dışı olduğunu düşündüğü bu yaptırımları uygulamama kararı aldığını” belirterek ECOWAS’ı “Tutumunu yeniden gözden geçirmeye” çağırdı. Nijer'de Fransız karşıtlığı büyüyor

Pazar günü, başkent Niamey’deki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan eylemciler “Çok yaşa Rusya”, “Çok yaşa Putin” ve “Kahrolsun Fransa” sloganları atmış ve büyükelçilik yerleşkesinin duvarlarını ateşe vermişti.

Fransa Dışişleri Bakanlığı, ülkede yükselen Fransız karşıtlığı nedeniyle, tahliyelerin derhal başlatılacağını açıklamıştı. 262 kişi Çarşamba günü erken saatlerde Paris'e ulaştı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Nijer’deki Fransız çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıya “hızlı ve tavizsiz bir yanıt” verileceğini söyledi.

Almanya, Belçika, İspanya ve İtalya'da, Nijer'de bulunan vatandaşlarını tahliye etmeye başladı. İtalya: Batı kaynaklı askeri müdahaleye taraftar değiliz İtalya, Nijer'de de askeri cuntayı devirmeye yönelik Batı kaynaklı olası bir askeri müdahaleye taraftar olmadığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İtalyan kamu yayıncısı Rainews24 kanalına verdiği demeçte, Nijer'de diplomasinin hakim olması ve demokrasinin yeniden tesis edilmesi için çalışılması gerektiğini belirtti. Ülkeye olası bir askeri müdahaleye taraftar olmadıklarını söyleyen Tajani, "Neo-sömürgecilik olarak algılanacağı için Batı kaynaklı herhangi bir askeri müdahale ihtimal harici tutulmalıdır." dedi. Nijer, dünyanın en büyük uranyum tedarikçileri arasında  Dünya Nükleer Birliği (WNA) verilerine göre, Afrika'nın en yüksek dereceli uranyum cevherine sahip Nijer, geçen sene 2 bin 20 metrik ton uranyum üretti. Nijer, dünyanın en büyük uranyum tedarikçileri listesinde de 7. sırada yer alıyor. Dünyadaki uranyum arzının yüzde 5'ini karşılayan Nijer'de 311 bin 110 metrik tonluk uranyum rezervi bulunuyor. Fransa 1970'ten bu yana Nijer'den uranyum tedarik ediyor 18 nükleer santralde 56 reaktörü çalıştırmak için yıllık ortalama 7 bin 800 metrik ton doğal uranyuma ihtiyaç duyan Fransa, eski sömürgesi Nijer'den yaklaşık 50 yıldır uranyum temin ediyor. Fransız devletine ait nükleer enerji şirketi Orano, eski ismiyle "Areva", Nijer devletiyle Sahra Çölü'nde yer alan Arlit kenti yakınlarındaki açık ocak maden sahasını işletiyor. Uranyum tedarikinde sadece Nijer'e bağımlı olmayan Fransa'nın halihazırda 3 yıllık ihtiyacı karşılayacak zenginleştirilmiş uranyum stoku olduğu tahmin ediliyor. Buna karşın Avrupa Birliği (AB), uranyum ihtiyacının yüzde 25'ini Nijer'den karşılıyor. Nijer, Kazakistan'ın ardından AB'nin en büyük 2. uranyum tedarikçisi olarak kabul ediliyor. Orano, Fransız basınına yaptığı açıklamada, 26 Temmuz'daki darbenin ardından Nijer'den Fransa'ya uranyum tedarikinin durdurulduğu yönündeki haberleri yalanlamış ve sahada çalışmaların hala devam ettiğini duyurmuştu. Nijerya, Nijer'in elektriğini kesti Nijerya, yaşanan askeri darbe sonrası kuzey komşusu Nijer'in elektriğini kesti. Yerel basındaki habere göre Nijerya, Nijer'deki askeri yönetime karşı yeni tedbirler aldı. Bu kapsamda Nijerya, kuzey komşusu Nijer'e elektrik sağlamayı durdurdu. Nijer, elektriğinin yüzde 70'ini Nijerya'dan sağlıyordu İngiltere, büyükelçilik personel sayısını azaltıyor İngiltere, Nijer'deki büyükelçilik personeli sayısını azaltma kararı aldı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Nijer'e ordunun yönetime el koymasının protestolara ve huzursuzluğa yol açtığı belirtilerek, söz konusu protestoların şiddet içerebileceği ve durumun uyarı yapılmadan hızla değişebileceği vurgulandı. Açıklamada, "Güvenlik durumu nedeniyle Niamey'deki İngiliz Büyükelçiliği geçici olarak personel sayısını azaltmaktadır." ifadesine yer verildi. İngiliz vatandaşlarından oluşan ilk grup Nijer'den tahliye edildi İngiltere Dışişleri Bakanı James Clevery de eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İngiliz vatandaşlarından oluşan ilk grubun Nijer'den güvenli şekilde ayrıldığını duyurdu. Cleverly, "Nijer'deki durumun çözüme kavuşturulması için İngiltere olarak Afrika ve ECOWAS öncülüğünde bir çözüme destek verdiğimiz açıktır" değerlendirmesinde bulundu. İngiltere, vatandaşlarına yönelik Nijer'e seyahat uyarısında da bulunmuştu.