Bir önceki Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou'nun "sırdaşı" olarak bilinen ve Abdourahmane ismiyle de anılan Tchiani, yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı olarak görev yapıyordu. Bazum, 26 Temmuz'dan bu yana şahsi konutunda tutuluyor.
ECOWAS'tan askeri müdahale Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Nijer'de 26 Temmuz'da yönetime el koyan askeri cuntaya, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'u serbest bırakması ve Bazum'un görevine tekrar başlaması için 1 hafta süre verdi.Nijerya'nın başkenti Abuja'da Nijer gündemiyle yapılan olağanüstü ECOWAS Zirvesi sona erdi.
ECOWAS Komisyonu Başkanı Omar Touray, zirve sonrası basına yaptığı açıklamada, ECOWAS ülkelerinin, Nijer'e tüm hava ve kara sınırlarını kapattığını ve Nijer'in Batı Afrika Devletleri Merkez Bankasındaki (BCEAO) varlıklarının dondurulduğunu duyurdu. Touray, Nijer'de meşru muhatabın Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum olarak belirlendiğini ve cuntanın hiçbir şekilde tanınmayacağını belirtti. Cuntaya Cumhurbaşkanı Bazum'un serbest bırakılması ve görevine dönmesi için 1 hafta süre verildiğini vurgulayan Touray, "Bu süre zarfında ECOWAS'ın dedi. Öte yandan Nijer'deki cuntayla arabuluculuk faaliyetleri yürütmesi için Çad Cumhurbaşkanı Mahamat İdris Deby görevlendirildi. AB ve İngiltere'den ECOWAS desteği AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell “AB, bu darbe karşısında ECOWAS tarafından kabul edilen tüm tedbirleri destekler. Nijer halkının oylamayla ortaya koyduğu iradeye saygı gösterilmesi önemlidir” açıklamasında bulundu.İngiltere ise Nijer'de gerçekleşen askeri darbeyi kınayarak Batı Afrika ülkesine uzun vadeli kalkınma yardımını askıya alacağını deklare etti. İngiliz hükümeti, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) tarafınca açıklanan tedbirleri desteklediğini belirtti
Mali ve Burkina Faso: Nijer'e askeri müdahale bize savaş açmak anlamına gelir Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayınladıkları ortak bildiride, Nijer'e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak anlamına geldiği konusunda ECOWAS'ı uyarmıştı. Mali Hükümet Sözcüsü Abdoulaye Maiga, ECOWAS’ın Nijer’deki cuntaya karşı düzenleyebileceği askeri müdahaleye ilişkin Burkina Faso ve Mali adına ortak bildiri okudu. Bildiride, Mali ve Burkina Faso halklarının, darbe sonrası ECOWAS’ın uyguladığı yaptırımlar karşısında Nijer halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti. Nijer, Batı ve ABD müttefiki son hükümetti Mali’de 2020’de ve Burkina Faso’da 2022’de darbe ile iktidara gelen askeri cunta yönetimleri, ülkelerin eski sömürge gücü olan ve hâlâ bu ülkelerde ekonomik ve askeri varlıkları bulunan Fransa karşıtı bir tutum izlemişlerdi. Nijer’deki Bazum hükümeti ise bölgedeki “Batı ve ABD müttefiki son hükümet” olarak adlandırılıyordu. Üç ülkedeki darbe süreçlerinde de darbeye destek olarak yapılan gösterilerde Rusya bayraklarının açılması ve Rusya'ya atıfta bulunan sloganların atılması dikkat çekmişti. Gine: ECOWAS yaptırımlarını uygulamayacağız Burkina Faso ve Mali’nin yanı sıra, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya da “Askeri müdahale de dahil olmak üzere ECOWAS tarafından önerilen yaptırımlara katılmadığını” açıkladı. Pazartesi günü bir sosyal medya paylaşımında bulunan Doumbouya’nın ofisi, yaptırımların “Mevcut soruna çözüm olmayacak, ancak sonuçları Nijer sınırlarının ötesine uzanabilecek insani bir felakete yol açacak seçenekler olduğunu” söyledi. Doumbouya’nın ofisi ayrıca “Gayrimeşru ve insanlık dışı olduğunu düşündüğü bu yaptırımları uygulamama kararı aldığını” belirterek ECOWAS’ı “Tutumunu yeniden gözden geçirmeye” çağırdı. Nijer'de Fransız karşıtlığı büyüyorPazar günü, başkent Niamey’deki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan eylemciler “Çok yaşa Rusya”, “Çok yaşa Putin” ve “Kahrolsun Fransa” sloganları atmış ve büyükelçilik yerleşkesinin duvarlarını ateşe vermişti.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, ülkede yükselen Fransız karşıtlığı nedeniyle, tahliyelerin derhal başlatılacağını açıklamıştı. 262 kişi Çarşamba günü erken saatlerde Paris'e ulaştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Nijer’deki Fransız çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıya “hızlı ve tavizsiz bir yanıt” verileceğini söyledi.