Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı operasyonda ele geçirdiği esirler İsrail'i Netanyahu hükümetini zora soktu. Bir yanda İsrailli esirlerin ailelerinin ve ABD yönetiminin yoğun baskısı diğer yanda ordu komutanlarının ve hükümetteki aşırı sağın güçlü muhalefeti karşısında İsrail hükümetinin mini bakanlar kurulu, Hamas'la yapılan esir değişimi anlaşmasının şartlarını görüşmek üzere bu akşam toplanıyor.

Şarku'l Avsat'ta yer alan haber, Tel Aviv'de yayımlanan son bilgilere dayanarak anlaşmanın detaylarını paylaştı. Bu anlaşma Hamas'ın geçtiğimiz günlerde iddia edildiği gibi 50 İsrailli esiri değil, 70 İsrailli esiri serbest bırakmasını gerektiriyor. Buna karşılık İsrail, birkaç grup halinde hapishanelerindeki 150 Filistinli kadın ve çocuk mahkumu serbest bırakacak. Beş günlük ateşkes kapsamında acil servislerin ve hastanelerin ihtiyaçlarını karşılamak için Gazze’ye günlük 60 bin litre akaryakıt girişi yapılacak. Cuma günü İsrail ilk adım olarak yakıtın girişine müsaade etmeye başladı.

‘Sindirilmesi zor’ bir anlaşma

Şarku’l Avsat’ın Tel Aviv'deki siyasi kaynaklardan edindiği bilgilere göre, aşırı sağcı bir yapıya sahip hükümette bu anlaşmanın sindirilmesi oldukça zor.

Biden ve Trump Beyaz Saray'da bir araya geldi Biden ve Trump Beyaz Saray'da bir araya geldi

Aşırı sağ bu anlaşmayı Hamas hareketine teslim olmak olarak değerlendiriyor. Başbakan Binyamin Netanyahu hükümette kendisiyle olan bu sağcı ittifaktan korkuyor. Bu nedenle, özellikle ordunun da karşı olduğunu ifade etmesi nedeniyle anlaşmayı onaylamakta oldukça tereddüt etti. Zira askeri liderler, söz konusu anlaşmanın savaş planlarına bir engel olduğunu, güneye doğru ilerlemelerini engelleyeceğini iddia ediyorlar. Ancak ABD yönetimi anlaşmanın onaylanması için baskı yapıyor ve anlaşma hükümet içinde Bakanlar Benny Gantz ve Gadi Eiscot ile Mossad Başkanı tarafından destekleniyor.

İsrailli ve yabancı esirlerin aileleri ile Batılı hükümetlerden de anlaşmanın onaylanması yönünde yoğun bir baskı var. Fırsatın değerlendirilmesi ve çok geç olmadan Hamas liderliğinin tekliflerinin kabul edilmesi gerektiğini söylüyorlar. Esir aileleri, Tel Aviv'den Kudüs'e düzenledikleri yürüyüşün dördüncü gününde, esirlerin sesini yükseltmek için anlaşmanın derhal onaylanması taleplerini dile getirdiler.

Netanyahu'nun görevden alınması talebi

Oğlu Almog'un 7 Ekim'de kaçırılmasının ardından, Orit Mayer Jan şunları söyledi:

İsrail hükümetinin çocuklarımızın kaçırılması konusunu öncelikli bir sorun olarak ele almadığı açıktır. Çocuklarımızın hayatlarından büyük bir endişe duyuyoruz. Çok zor 41 gün geçti ve hükümet bize hiçbir umut vermiyor. Bu nedenle bu yürüyüşe başlıyoruz ve çocuklarımız geri dönene kadar durmayacağız.

Esir ailelerinin liderlik ekibi, cumartesi günü yeni bir eylem ilan etti. Ancak detaylar verilmedi. Fakat sızdırılan bilgilere göre Netanyahu'nun ve tüm savaş komuta ekibinin görevden alınmasını talep etmeyi ve Başkan Biden'a, bir anlaşmaya varılana kadar İsrail hükümeti adına müzakerelerin yönetimini bizzat üstlenmesi için çağrıda bulunmayı planlıyorlar.

İsrailli rehinelerin ailelerinden Erdoğan'a mektup: "Bu krize insani bir müdahalede bulunmanızı istiyoruz" İsrailli rehinelerin ailelerinden Erdoğan'a mektup: "Bu krize insani bir müdahalede bulunmanızı istiyoruz"

Söz konusu aileler geniş bir halk desteğine sahip. Bu durum binlerce vatandaşın yürüyüşlerine katılımında ve çoğu medya organının desteğinde görülüyor.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Mossad Başkanı’nın kardeşi Nahum Barnea imzalı başyazısında söz konusu anlaşmanın ‘sindirilmesi zor bir anlaşma’ olduğunu bildirdi. Yazıda şu ifadelere yer verildi:

Sindirilmesi zor ancak daha iyi bir anlaşma yapma şansımız çok düşük. Çabuk karar vermeliyiz. Kim bu karardan kaçarsa, kendi hatası olmadan, devletin hatasıyla düşman ülkelere kaçırılan çocukların, kadınların ve yaşlıların hayatları üzerine bahse girmiş olur.

Anlaşmanın reddine dair makul nedenler

Anlaşmayı destekleyenler, anlaşmanın reddedilmesi için birçok makul neden olduğuna dikkat çekiyor. Ordu, Savunma Bakanı Yoav Galant ve aşırı sağdaki bakanlar, Hamas'ın çökmek üzere olduğuna inanıyorlar ve onların Filistinli esirlerle, insani yardımlarla ve Gazze halkına yakıt sağlamak gibi konularla ilgilenmediğini, sadece son darbeyi durdurup işlerini yeniden düzenleme arzusunda olduklarını düşünüyorlar. Ancak ne var ki şu an anlaşmanın başarısız olması kesin bir sonuç elde edileceği anlamına gelmiyor.

Çatışmaların devam etmesi halinde İsrailli esirlerin İsrail ateşinden ölme ihtimali halen sürüyor. Askeri operasyonlar İsrail askerleri arasında daha fazla can kaybına ve belki de ilave esirlere mal olabilir. Sonuçta İsrail, hükümetinin şu anda teklif edilen bedeli ödeme konusunda karar vermekte zorlanması nedeniyle ek bir bedel ödeyebilir.

Bu nedenle Netanyahu, 17 bakanı ve hükümet partilerinin temsilcilerini içeren genişletilmiş bakanlar kurulunu toplamaya ve anlaşmayı çoğunlukla onaylamaya davet etti.

Tel Aviv'deki tahminlere göre, mevcut anlaşmanın üç aşamada gerçekleşmesi bekleniyor ve ardından diğer anlaşmalar için çaba sarf edilecek. Zira şu an Hamas'ın elinde 239 esir bulunmakta ve bunların içinde yaklaşık 40 asker var. Hamas bunlara karşılık olarak tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Bu nedenle müzakerelerin zorlu ve karmaşık olacağı düşünülüyor.

Editör: Erva Gün