Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, emekli maaşının yetersizliğine dikkat çekerek, "Ramazan ayında ve Kurban Bayramı'nda 3 bin lira ikramiyeye talim ediyorlar. Bugün en düşük kurban fiyatının 15 bin liraya ulaştığı süreçte, emekli maaşının üzerine ikramiyeyi dahi koysa bir kurban alamayacak emekliyi kandırmayı bıraksınlar. 'Emekliler Yılı'nı ilan ettiler, bırakın onların aklıyla dalga geçmeyi" ifadelerini kullandı.
CHP'li Şevkin, Adana’nın Pınar Mahallesi’nde emekli vatandaşlarla bir araya geldi. Burada emekli maaşlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şevkin, şöyle konuştu:
"Adana'da emeklilerimizle bir aradayız. Emekli maaşlarının 10 bin lira olarak saptandığı ve emeklinin evinde bırakın temel gıda ihtiyaçlarını almayı, ekmeği bile almakta zorlandığı bir süreçte Et ve Balık Kurumu'nun önünde kuyruklarda beklediği, otobüs ücretlerin ödeyemediği, bırakın tatile gitmeyi, evinden dışarı dahi çıkamadığı bir süreçteyiz. Bu süreçte, ülkemizdeki bir otelden yer ayırtmış bir vatandaşa 'milliyet farkı' adı altında 180 dolara yakın fark kesilmesi, adeta kendi vatandaşını dışlayıp, yabancı ülkeleri yücelten bir anlayıştır. Dolayısıyla bunu kınıyoruz ve emekli vatandaşları 10 bin liraya mahkum eden bu anlayışın da bir an önce değişmesini bekliyoruz."
"Çocuklarım olmasa geçinebilmem imkansız"
Öte yandan, ekonomik sorunlarından bahseden emekli vatandaşlar ise şunları söyledi:
"Günlük geçimimizi sağlayamıyoruz. Çocuğumuz evimize geldiği zaman sırtımızı dönüyoruz. Ben 1994 yılında emekli olduğum zaman asgari ücretin 1,5 katı maaş alıyordum. Şimdi ise asgari ücret benim maaşımın 1,5 katı.
Verdikleri bayram ikramiyesi ile sadece 3 kilo et alınabiliyor. Bize, 'siz yaşamayın, ölün' diyor. Yaşamak bize haram oldu. Emekliler yılı olacak dedi ama emeklileri öldürme yılı oldu.
Çocuklarım olmasa geçinebilmem imkansız. Onlardan destek alıyorum. Elektriğimi, suyumu onlar karşılıyor. Devlet bizi kambur gibi görüyor. Doktora gidiyoruz hem eczane maaşımızdan kesiyor, hem de hastane kesiyor.
Gün geçtikçe eski dönemleri arar vaziyetteyiz. Her geçen zaman bir öncekini aratıyor."