İSTANBUL (AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, özneye insanı koyarak çalıştıklarını belirterek, "Farklılaşmak gerekiyor, tercih edilebilmek için. Bir akaryakıt dağıtım şirketinden çok ötesiyiz aslında. Bütün bunların nedeni de tabii ki toplum için yaptığımız çalışmaların da toplum içinde takdir bulması." dedi.

Anadolu Ajansı'nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, MÜSİAD Kadın tarafından düzenlenen Uluslararası Farkındalık Zirvesi (International Awareness Summit-IAS) MÜSİAD Genel Merkezi'nde devam ediyor.

"Bir Yastıkta Bir Ömür: Başarı ve Güven" adlı panel TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ve OPET Yönetim Kurulu Kurucu Başkanı Fikret Öztürk'ün katılımıyla gerçekleştirildi.

Ticaret Bakanı Bolat, Kocaeli'de iş dünyası buluşmasında konuştu: Ticaret Bakanı Bolat, Kocaeli'de iş dünyası buluşmasında konuştu:

Nurten Öztürk, Türkiye'nin bugün 10 büyük şirketinden birisi durumuna geldiklerini belirterek, "Karada, havada, denizde her alanda faaliyetlerimiz var, uluslararası faaliyetlerimiz var. Akaryakıt istasyonlarının sayısını çoğaltırken şu vardı; biz bu ülkede doğduk büyüdük, bu ülkenin şirketiyiz ve bu ülkenin insanlarına en büyük hizmeti vermemiz gerekir. Yani çok insan odaklı." diye konuştu.

Özneye insanı koyarak çalıştıkları için diğerlerinden farklılaştıklarını bildiren Öztürk, "Farklılaşmak gerekiyor, tercih edilebilmek için. Bir akaryakıt dağıtım şirketinden çok ötesiyiz aslında. Bütün bunların nedeni de tabii ki toplum için yaptığımız çalışmaların da toplum içinde takdir bulması. Gerçekten çok fazla sosyal sorumluluk projesi yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Fikret Öztürk de, OPET'in kuruluş hikayesini anlattı. Öztürk, kadına önem verilmesinin ve kadın çalışanın fazla olmasının önemine değindi.

- "12 bin bitki, 8,2 milyon arı kovanı, 75 bin arıcı var"

"Çıraklıktan Ustalığa Giden Yol: Bir Yolculuk Hikayesi" adlı panele Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kübra Orakçıoğlu Kazan, BEE’O Propolis Kurucusu Aslı Elif Tanuğur Samancı, Mapla Biyoteknoloji Kurucusu Merve Canpolat katıldı.

Aslı Elif Tanuğur Samancı, girişimcilik yolculuğuna 11 yıl önce başladığını belirterek, ilk oğlunun bağışıklık problemini propolisle çözerek ürettiği ürünle girişimciliğe adım attığını söyledi.

Türkiye'nin bal ülkesi olduğunun altını çizen Samancı, "12 bin bitki, 8,2 milyon arı kovanı, 75 bin arıcı var." bilgisini verdi. Gıdasını üreten ülke olmanın önemine vurgu yapan Samancı, arıların hem kendileri hem de ürettikleri ürünlerle insana ve doğaya yaptığı katkılara dikkati çekti.

Kendisini bir "arı aktivisti" olarak tanımlayan Samancı, dünyada arı ürünlerinde sahteciliği önlemeye yönelik çalışmalarına devam edeceğini bildirdi. Samancı, 5 bin sözleşmeli arıcıyla çalıştıklarını ve alım sözleşmesi yaptıklarını da söyledi.

Kübra Orakçıoğlu Kazan ise markalaşma konusuna değinerek, "Markalaşma çok farklı orada kadının da birçok gördüğü noktalar oluyor. Biz detaylara daha fazla takılıyoruz, iyi anlamda da bazen zor anlamda da oluyor." dedi. Kazan, Güney Afrika'daki bir müşteriyle İtalya'daki bir müşterinin beklentilerinin farklı olduğunu ve koleksiyonların da pazarlara yönelik hazırlanması gerektiğini anlattı.

Kazan, "Bizim gerçekten çok güzel avantajlarımız var bütün dünyaya duyurulmamış. Bunun pazarlamasını çok güzel yaparsak, pazarlarımız hepimize çok güzel açılıyor. Yeni girdiğimiz pazarlarda kendimizden bahsettiğimizde gerçekten hiç kötü geri dönüş almıyoruz." şeklinde konuştu.

Merve Canpolat da yalnızca Türkiye'de değil dünyada da özellikle ülkelerin gıda atığındaki kayıplarının minimize etmeyi amaçladıklarını belirtti. Haziranda yatırım turuna çıktıklarını ve yatırım aldıklarını aktaran Canpolat, tarımsal atık, gıda atıkları ve endüstriyel atıkların değerli bileşenlerinden biyoplastik, biyomalzeme ürettiklerini anlattı.

- "Farklılıklarımızı kucaklamak, birlikte yaşayabilmemiz gerekiyor"

Kanada asıllı eğitimci ve yazar Jenny Molendyk Divleli ise "Zamanın ruhu: Gazze" başlıklı keynote konuşması yaptı. 1,5 yıl önce Filistin'e gittiğini anlatan Divleli, orada yerel halktan pek çok şey öğrendiğini belirtti. Divleli, "Bunların hem hayatımızda hem birbirimizle ilişkimizde hem de iş hayatımızda işimize yarayan şeyler olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.

İnsanların birbirine destek olması gerektiğini aktaran Divleli, "Farklılıklarımızı kucaklamak, birlikte yaşayabilmemiz gerekiyor. Çünkü biz bir şey yaptığımız zaman yaptığımız işlerde başkasının da başarılı olduğunu görünce toplumu tamamıyla kalkındırmış oluyoruz." dedi.

Kaynak: aa