Güncel

Müjdat Gezen: Mizahı, şakayı kaldırmak zorundalar

Tiyatro ve sinema sanatçısı Müjdat Gezen, Metin Akpınar ile "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla yargılandıkları dava sürecine ilişkin, "Mizahı ve sanatı kaldırmak zorundalar. Hakaret yok bir şey yok, ne olacak ama yani? Bana hakaret ediyor dedi. Ben de 'haddini bil' dedim, herkese haddini bildirdiği için" dedi." dedi.

Abone Ol

Şinasi Sahnesi'nde 35'inci Ankara Film Festivali'nin açılış töreninde Aziz Nesin ''Emek Ödülü'' verilen tiyatro ve sinema sanatçısı Müjdat Gezen, festivale ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.

Gezen, ''35'inci şimdi ama ben ilk gününkinde de vardım. Mahmut Tali hoca bizim okulun da hocasıydı. Aziz abi zaten çok önemliydi benim hayatımda. Benim aldığım ödülün, Aziz Nesin Onur Ödülü olması çok hoşuma gitti. Çok gurur verici bir şey. Bir de festivalleri, bu kadar uzun süre yürütmek kolay değildir. Çok mutluluk verici bir şey. Bir de ödül alacağım için de mutluyum. Bundan evvel Ankara'dan iki ödül daha vardı, maalesef gelemedim onlara. Buna geldim" dedi.

"Bana taktılar. Ama bunun bir kıymeti harbiyesi yok''

Tiyatro ve sinema sanatçısı Metin Akpınar ile ''Cumhurbaşkanına hakaret'' suçundan yargılandıkları davaya ilişkin bir soruyu Gezen, şöyle yanıtladı: 

"Yargılanma süreci Ankara'da yapılmış. AKP burada açmış davayı. 50 bin lira tazminat davası kazanmışlar ama vermeyeceğim tabii. Çünkü 20 yıldır benim işlerimi engelleyen bir partiye bir de üstüne para mı vereceğiz? Ama nedenini de biliyorum. Bana bundan 22 sene önce onun yakın bakanlarından biri telefon etmişti. 'Sayın Başbakanımız sizi yemeğe davet ediyor' demişti. Ben de 'teşekkür ederim, karnım tok' demiştim. Ondan sonra bana taktılar. Ama bunun bir kıymeti harbiyesi yok.

Biz işimizi yapıyoruz. Sanatımızı yapıyoruz. Mizahı, şakayı kaldırmak zorundalar. Hakaret yok bir şey yok, ne olacak ama yani? Ama maalesef bir ülke düşünün ki bir Cumhurbaşkanı önüne gelene hakaret ediyor, ona bir tek eleştiri yaptığınızda suçlu sayılıyorsunuz. Metin Akpınar ile benim, 4 sene 6 ay hapsimi istediler. Bana hakaret ediyor. Ben de 'haddini bil' dedim, herkese haddini bildirdiği için. 4,5 yıl hapis cezası istendi ama sonra olmadı bir şey tabii. Yine dava açıyorlar. Benim onlar tarafından 17'inci yargılanışım. Üst mahkemeye vereceğiz istinaf var, istinaftan sonra başka yüksek mahkeme, o olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kazanırız. Ama ayıp. Kendi ülkemi oraya şikayet etmem. Eski Cumhurbaşkanı Gül'ün karısı beni şikayet etmişti. Ben aslında insanlarla iyi geçinmeyi seviyorum ama onların niyeti yok o bakımdan mutluyum. Buraya geldiğim için de daha çok mutluyum."