Kötülüğe karşı iyilik
Baba nasihatidir: “Kötülüğü iyilikle karşıla.” “Ölüleri hayırla yadet, arkalarından konuşurken iyi taraflarından ele al.” “Kötülüğü nötürleştirmenin tek yolu iyiliktir” “Kötülüğü unutmaya çalış, iyiliği asla unutma!” Bu nasihatleri yeterince özümseyebildiğimi iddia edemem. Ancak, çoğunlukla yerine getirme gayretinde olduğumu söyleyebilirim. Dostlara ve iyiliklere karşı vefalı olmayı da rahmetli babamdan öğrendim. O, buna “vefa ahlâkı” derdi, ben de hayatımda bu ahlâka çoğunlukla bağlı kaldım. Bunun da çok yararını gördüm. İyilik sevgiyi besler, sevgi ise insanı mutlu kılar. İflah olmaz kötülere karşı elbette iyi davranmamız beklenemez. Ne yapsanız yaranamazsınız. Mayalarında kötülük varsa, onları iyiye, doğruya yönlendiremezsiniz. En iyisi, bu durumda olanları kendi hallerine bırakmak. Onlarla hiçbir şekilde ilişki kurmamak, tartışmamak, dostluk yapmamaktır. Günümüzde böyleleri de var. Ne söylerseniz söyleyin, bir şey anlatamazsınız. Siyasetin ve çıkarcılığın körleştirdiği, sağırlaştırdığı vicdanlarla da işimiz olmaz. Onlar da şifasız bir hastalığın girdabına girmişlerdir. Günümüzde sayısız örneklerini görüyoruz. Çıkarlarını korumak için insanlıktan çıkıyorlar. Rahmetli babamı iyiliklerinden dolayı kınayan dostları olurdu. “Yahu o kişi senin kanını içse doymaz” türünden uyarılara, “onları iyilik yaparak utandırıyorum.” derdi. İyilik, kötüleri utandırır. Utanmayan pişkinlere sözümüz yok elbette. Sadece, içinde bir gramlık insanlık değeri varsa, onların iyilik karşısında utanabileceklerini iddia ediyoruz. Sağ görüşlü bir kişi olarak biliniyorum. Solcu bildiklerime ise hep mesafeli durdum. Bizim görüşümüzde olanların hatalarını görmezden geldik; bu, hatamızdı. Oysa, karşı cenahta fark etmediğimiz nice değerler varmış. İnsanlara önyargı ile bakmanın ne kadar kötü olduğunu ancak olgunluk yaşlarımızda fark edebildik. Vaktiyle sevmediklerimizi sever olduk. Geçmişteki hatalarımızdan ders çıkardık. Yüce Yaratıcı’nın yarattığı en mükemmel varlıktır insan. İnsana insanca yaklaşmanın değeri büyüktür.