MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlık Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Salonu’nda haftalık bilgilendirme toplantısı yaptı.
Sözlerine 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" ünvanı verilişinin 96'ncı yıl dönümünü kutlayarak başlayan Aktürk, mezuniyet töreninde 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı atan genç teğmenlerle ilgili ''İsnat edilen suç kılıç çatmak, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demek değil, amirlerin ikazına rağmen kasıtlı ve organize disiplinsizlik yapmaktır'' açıklamasını yaptı.
Bakanlık kaynaklarından teğmenler açıklaması: Henüz bir karar verilmedi
Aktürk'ün açıklamasının ardından MSB kaynakları, kamuoyunda tartışmalara neden olan bazı teğmenlerin ve bazı amirlerin YDK'ya sevk edildiğine ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:
"YDK’ya sevk edilmenin karar anlamına gelmediğini, sürecin devam ettiğini ve henüz bir karar verilmediğini ayrıca belirtmekte yarar var. Özetle, Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni öncesi bazı öğrenciler, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metni okumak istediklerini amirlerine defalarca iletmiş, bunun mümkün olmadığı ise kendilerine defaatle tebliğ edilmiştir. Törenin sona ermesinin ardından dönem birincisi tarafından teğmenlerin törenin icra edildiği sahada toplanmaları anons edilmiş, ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, basın mensupları tören alanına davet edilmiştir.
Kılıç çatma esnasında emirlerin hilafında kaldırılan metnin okunacağından sadece eylemi organize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu, teğmenlerin büyük çoğunluğunun sadece kılıç çatılacağı düşüncesi ile toplandıkları, misafir askeri personelin de olay yerine gelmelerinin bu düşünceyi teyit ettiği, yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, önceden planlanarak organize edildiği, bazı öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bahse konu disiplinsizliğe karşı amirlerin tören öncesinde gerekli tedbirleri almadıkları ve eylem esnasında müdahalede bulunmadıkları tespit edilmiştir. Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK’ya sevklerine yönelik işlem başlatılmıştır."
''Emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır''
"İsnat edilen suç, kılıç çatmak veya 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır." diyen Aktürk, şunları kaydetti;
"Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden sadece eylemi organize edenlerin YDK’ya sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir.
Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır. Söz konusu eylem, amirlerin izni olmadan, grup halinde organize edilmiş, basın davet edilerek eylemin bilinmesi istenmiş ve emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu, askeri hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi mümkün değildir."
"Atatürk’ün değerlerini savunuyoruz görüntüsü altında izinsiz hareketlere bir mazeret yaratılmamalıdır"
"Disiplinsizliğin 'ama'sı, 'lakin'i, 'fakat'ı olmaz, olamaz" diyen Aktürk şu ifadeleri kullandı;
"Olaya karışanların genç olmaları, daha önce disiplin cezası almamış olmaları, başarılı olmaları, okunan metnin daha önce yürürlükte olması gibi gerekçeler disiplinsizlik gerçeğini değiştirmez. Aklıselim insanların bunun bir disiplinsizlik olayı olduğunu anlamalarından memnuniyet duyuyoruz. Bu veya benzeri disiplinsizlikler emsal teşkil edebilir ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birlik ve beraberliğine zarar vererek gruplaşmaları tetikleyebilir. Sıralı amirlerin emirlerine rağmen yapılan bu tür eylemler hiyerarşiye saygısızlığın yayılmasına ve astların üstlere karşı saygı ve güveninin azalmasına, itaatsizliğin normalleşmesine neden olur.
Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi 'Disiplin olmazsa ordular sevk edilemez' TSK’nın milli, manevi ve mesleki değerleri bir bütündür. Ortak değerimiz olan Atatürk üzerinden bir ayrışma algısı yaratacak tavır ve davranışlar kabul edilemez. Atatürk’ün adını anmak veya onun değerlerini savunuyoruz görüntüsü altında izinsiz hareketlere bir mazeret yaratılmamalıdır. Atatürk disiplinli bir orduya, hiyerarşik düzene ve kurallara saygıya önem veren bir liderdi. Onu savunmanın yolu bu değerlere saygı göstermekten geçer."