Milli diyetleme modeli

Mehmet Necati GÜNGÖR Bizim toplumun beslenme alışkanlığı sorunlu. Protein dışı beslenme sistemi obeziteye yol açıyor. Bu nedenle soy adı “şişman” olan pek çok aile var....

Abone Ol
Mehmet Necati GÜNGÖR Bizim toplumun beslenme alışkanlığı sorunlu. Protein dışı beslenme sistemi obeziteye yol açıyor. Bu nedenle soy adı “şişman” olan pek çok aile var. Dedelerimin soy adı eskiden Kuradaoğlu imiş. Eski deyimle “gümrah”, yani toplu insanlarmış. Nüfus memuru tiplerine bakmış, zayıf anlamında “kurada” lakabını takmış. Dedelerimin adı olmuş Kuradaoğulları. Bizim köyde beslenme hep hamur işi üzerinedir. Su böreği, mantı, tatar böreği (mantının etsiz olanı), erişte pilavı filan. Kilosuna göre lakap kazanan komşularımız bile vardı. Meselâ bir ablaya şişmanlığından dolayı “bedon sebehe” diye isim takmışlardı. Bedon, bidon demekti. Sebehe ise bildiğiniz gibi Sabiha. Bir de “çalı melehe” ablamız vardı. Bizim köyde yiğitler de, kadınlar da lakaplarıyla anılırlardı. Çalı’nın anlamı zayıf demekti. Melehe ise bildiğiniz Meliha. İşte öyle isimler. Ailede ise hem bidon, hem çalı kişiler olurdu. Evin ortasında bidonlar ayaklanmış gibi dolaşanlar da olur, bir köşede kendi halinde duran çalılar da. Eh nasipte ne varsa o gelir kaşılığına misali, bazılarının kaşığına yağlı, ballı, sütlü, kaymaklı şeyler düşerdi galiba. Çalılara hep fukara ailelerde rastlanırdı. Şimdi, rejim yaparak çalışan kadın ve erkeklerimiz var. Aynı zamanda milli ve yerli bir de “Türk tipi” diyet rejimimiz oldu. Zayıflamak için diyet yapmak lâzım ya; Büyüklerimiz düşünüp taşınmışlar, bu toplumu şişmanlamaktan nasıl koruruz düşüncesiyle öyle bir model geliştirmişler kendilerince. Meselâ, fiyatını yüksek tutarsan, kimse ekmek yemez, buna “ekmek diyeti” dersiniz. Adam veya abla çayına çift şeker mi katıyor? Bunun da çaresi var: Şekerin fiyatını yükseltirsin, insanlar şekersiz çay içerler. Misafirlere soruyorlar: “Çayınız şekerli mi olsun, şekersiz mi?” “Şekersiz olsun şekerim.” Ha, bir de Kayseri modelimiz var. Eskiden ekmek 1 liraydı herkes ulaşamazdı. Şimdi 5 lira oldu, hamt olsun herkes ulaşabiliyor. Yav, herkesin ulaşabildiği ekmeğin diyete ne faydası var? Ulaşamayacan ki, adı “diyet” olsun. Yaa, Haseki kardeş.