KAYSERİ (AA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, "Anayasa Mahkemesinin teröristleri ve Türkiye hasımlarını koruyup kollayacak şekilde takınmış olduğu davranışlar ve son dönemlerde almış olduğu kararlar, hiç şüphe yok ki hepimizin vicdanında, milletimizin vicdanında derin yaralar açmıştır." dedi.

DEM Parti Eş Genel başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan, Mardin'de oturma eylemine katıldı DEM Parti Eş Genel başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan, Mardin'de oturma eylemine katıldı

Özdemir, Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu Kayseri İl Temsilciliği'nin bir düğün salonunda düzenlediği "Önce Türkiye, Önce Kayseri" adlı toplantıda, Türkiye'nin sivil bir anayasa ihtiyacı olduğunu söyledi.

Yerel seçimlerin hemen sonrasında önemli gündemlerin olacağını dile getiren Özdemir, "Ülkemizin sivil bir anayasaya ihtiyaç duyduğu bugün gelinen aşamada her haliyle ortadadır. Özellikle Anayasa Mahkemesinin teröristleri ve Türkiye hasımlarını koruyup kollayacak şekilde takınmış olduğu davranışlar ve son dönemlerde almış olduğu kararlar, hiç şüphe yok ki hepimizin vicdanında, milletimizin vicdanında derin yaralar açmıştır." diye konuştu.

Özdemir, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'nin yönetim anlamında 21. yüzyıldaki en büyük kazanımı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu sistem dahilinde yasama ve yürütme organı arasındaki kuvvetler ayrılığı ilkesi tam manasıyla tespit edilmişken, elbette ki erkin üçüncü ayağı olan yargının da bundan bağımsız bırakılacağı düşünülemez. Dolayısıyla yargı erkinin de mutlak suretle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyumlu bir hale getirilmesi beklentimizdir. Pek tabii milletimizin de temennisidir. Türkiye'de yargı üzerinden yaratılmak istenilen suni krizlerle siyasi ve toplumsal gündemi zehirleme girişimlerine tamamen karşı olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu anlamda da sizlerin iradesiyle şekillenen Türkiye Büyük Millet Meclisi önümüzdeki dönemde hiç kuşku yok ki bu çerçevedeki çalışmalarına hızla devam edecektir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Cumhur İttifakı olarak biz, aziz milletimize yakışan 21. yüzyıldaki ihtiyaçlarımızı karşılayacak olan ve ülkemizi büyük Türkiye ülküsüne, büyük Türkiye hedefimize küresel ve süper güç hedefine ulaştıracak olan yeni anayasayı yapacağımız, bunu başarabileceğimiz inancını taşıdığımızı ilan etmek istiyorum."

31 Mart’ta yeniden karar ve iradelerin beyan edilerek sandık başına gidileceğini belirten Özdemir, vatandaşların karşısında başı dik ve her şeyiyle şeffaf olan Cumhur İttifakı ve Cumhur İttifakı adaylarının olduğunu ifade etti.

Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte de yine geçmiş dönem mayıs ayında yaşadığımız seçimlerde olduğu gibi alnı ak, başı dik ve her şeyiyle şeffaf bir şekilde sizin karşınızda bulunan Cumhur İttifakı ve Cumhur İttifakı'nın çok saygıdeğer adayları vardır. Diğer tarafta bakıyorsunuz, teröristlerle yeni dönemdeki iş birliklerini artık farklı söylemlerle, ‘kent ortaklığı’ gibi lüzumsuz bazı söylemlerle işletmeye koyan siyasi partiler var. Cumhuriyet Halk Partisi'yle, PKK'nın siyasi uzantısı DEM'in ortaya koyduğu irade bunun apaçık bir göstergesidir. Her kriz anında, her sıkıntılı ve sancılı süreçte Fatih Sultan Mehmet Han'ın emaneti, Türklüğün ve İslam'ın en büyük şehri olan İstanbul'u kaderine terk eden bir belediye başkanı, bugün bakıyorsunuz, kendi partisindeki huzuru kaçırmakla kalmayıp algı belediyeciliğiyle milletimizin karşısına çıkıp milletimizi aldatabileceği inancıyla farklı söylemlere girişiyor. Bütün bunlar olurken demlendiği siyasette de teröristlere, inceden inceye mesaj çakmaktan geri durmuyor. Ankara deseniz daha vahim bir halde. Vazifemiz icabıyla malum, vaktimizin büyük bir çoğunluğunu mecliste ve genel merkezimizde geçirmek üzere Ankara'dayız. Emin olun yollardaki ve yolun ortalarında bulunan refüjlerdeki ağaçları bile kurutan ve çiçekleri solmaya mahkum bırakan bir belediyecilik anlayışıyla Ankara 5 yılda çok şey kaybetmiştir."

Özdemir, Kayseri'de 31 Mart'ta Cumhur İttifakı’nın yine şehirde hakim kılınacağına inandığını dile getirerek, "Ankara'da güya ‘geçmişinde şunlar bunlar var’ diyerek, güya ‘geçmişte milliyetçiydi’ diyerek bazı isimlerin ortaya sürüldüğünü görüyoruz. Kimse kusura bakmasın. Milliyetçinin, ülkücünün eskisi, yenisi olmaz. Ülkücü, ülkücüdür." dedi.

Kaynak: aa