Haber Merkezi - Mete Güner ilk öykü kitabı olan Kopukluk, Tekin Yayınevi etiketiyle okuyucuya sunuldu. Kitapta; sürekli şiddet gösteren erkek ya da bu dünyaya uyum sağlamayan erkek gibi Türk edebiyatının gediklisi iki uç edebiyat karakteri arasından sıyrılıyor ve günümüz erkekleri arasındaki arkadaşlığın, erkeklerin eksiklik hissinin ve utancının, şiddetin farklı görünümlerinin dünyasına dalıyor. Saldırganlıktan uzak, sakin akan satırlarda dürüstlüğün izleri seçiliyor, onur ve haysiyetin modası geçmiyor.
Güner, kitaba dair şu cümleleri kuruyor: “Kopukluk’ta okuyacağınız öykülerin ortak özelliği ise karakterlerin, etrafında dönen dünyaya karşı geçmişte kurduğu hayaller. Karakterleri, anın hayallerinden ziyade, o berbat ya da şatafatlı anlarla buluşturan eskimemiş hayaller, hepimizin geçmişiyle güttüğü kavgayı da içselleştiriyor. Bu çatışma bizi konfor alanından çıkmaya davet ediyor. Okurun bu sayede karakterlerle güçlü bağlar kurması da olası. Çünkü hepimiz görkemli gelecek planları kurduğumuz en yıkık anlara sahibiz. Mete Güner de bunu çok iyi biliyor."
Mete Güner’in çizgi romanla kurduğu bağ, onun öykücülüğünde de izler taşıyor. Çizgi roman dağarcığının, tarihçiliğinin yanında, fantastik süper kahramanlar dünyasındaki kısa konuşmalar, onun öykülerinde de var. Hatta kahramanlarının iç dünyasında birer süper güç görmek mümkün. Ya da onlar en azından süper güçlere yeltenen, sıradan kahramanlar. Bunu hissetmemizde esaslı bir etki de elbette Mert Baran’ın çizgileri. Öykülere dalmadan önce baktığınızda başka, öyküyü okuyup bitirdikten sonra başka bir dünya vadeden bu resimler, karakterlerin ceketlerindeki tozu alıyor.
