Kuryeci esnafını temsil eden ilk oda olma özelliği taşıyan Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası’nın kadın moto kuryeleri Ebru Aldağ, Derya Adıgüzelli, Nur Holta ve Merve Önal her geçen gün büyüyen kuryecilik sektörünün gülen yüzleri olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel ilham verici mesajlarını paylaştı. Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası’nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen kutlamada kadın moto kuryelere plaket takdiminde de bulunuldu
NAZ AKMAN/ANKARA - Kuryecilere ilişkin gerekli yönetmelik, mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, fiyat tarifeleri, ekipman, reklam düzenlemeleri ve vergilendirme gibi pek çok sorunun düzenlemesi için kurulan, kuryeci esnafını temsil eden ilk oda olma özelliği de taşıyan Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası bünyesindeki kadın esnaf moto- oto kuryelerle de hizmet sektöründe önemli bir yeri temsil ediyor. Geçtiğimiz aylarda kurulan ve sektöre ilişkin standartların oluşturulması için çalışmalar yürüten odanın üyelerinin yüzde 20’si kadınlardan oluşuyor. Odanın hedefi ise kadın üye sayısını arttırarak kadın gücünü desteklemek.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın moto kuryelere sürpriz kutlama yapan oda, kadınlara ayrıca plaket takdiminde de bulundu. 8 Mart’a özel hikayelerine yer verdiğimiz kadın esnaf moto -oto kuryeleri Ebru Aldağ, Derya Adıgüzelli ile Nur Holta ve Merve Önal emeğin yoğun olduğu kuryecilik alanında algıları değiştiriyor.
Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası Başkanı Ramazan Akpınar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Oda Toplantı Salonu’nda düzenlenen sürpriz programda oda üyesi kadın esnaf moto kurye Ebru Aldağ, Derya Adıgüzelli, Nur Holta ve Merve Önal’ın kadınlar gününü kutladı. Kadın kuryelere, emek, özveri ve gayretli çalışmaları ile mesleğin gereğini layıkıyla yerine getirdiklerini belirterek, teşekkür eden ve plaket takdiminde bulunan Akpınar, her geçen gün büyüyen bir hizmet sektörü olduklarını anımsatarak, oda üye sayısının yüzde 20’sini oluşturan kadın esnaf moto-oto kurye sayısını artırmayı hedeflediklerini, kadınların sektörel işgücüne katılımını desteklediklerini belirtti.
“KADIN KURYELER MESLEĞE SAYGINLIK KATIYOR”
Erkeklerin yoğunlukla çalıştığı kuryecilik alanında kadın esnaf kuryelerin algıyı değiştirdiğini ifade eden Akpınar, “Pandemiyle birlikte son 3-4 yıldır başta yemek-gıda olmak üzere birçok sektörde paket servis ve eve teslim hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. E-ticaret hız kazanınca kuryelik mesleği esnaf kurye modeli şeklinde sektör anlamında büyüdü ve büyümeye de devam ediyor. Bu anlamda erkek ve kadın kurye sayısı artıyor. 25 yıldır kuryelik yapıyorum. Son beş yıla kadar Ankara’da kadın kurye sayısı 10’u geçmezdi. Son dört yılda Ankara’da en az bin civarında ücretli ya da esnaf olmak üzere arabalı-motorlu kuryelik yapan kadın var. Oda üye sayımızın yüzde 20’si ticari araçlı ve motorlu kadın kuryemiz. Özverili çalışmalarıyla takdir toplayan ve örnek olan serbest meslek erbabı odamız üyesi moto-oto kurye esnafı kadın kuryeler, sektöre de varlıklarını kısa zamanda hissettirdiler. Haliyle kadın kurye çalışan sayısının da her geçen gün artması ile mesleğin erkek mesleği olduğu algısı kırıldı. Mevcut yasal tanımı olmayan tehlike derecesi yüksek kuryeciliğin içerisinde kadın kuryelerimiz gerçekten çok başarılı. Kadın kurye mesleğe; itibar, güven ve saygınlık katıyor. Motosikletli ya da ticari araçlı kadın kuryelerimiz erkeklerle aynı şartlarda çalışıyor. Müşteri kadın kurye gördüğü zaman önce şaşırıyor ama sonrasında oldukça memnun kalıyor. Bazı e-ticaret firmaları kadın kuryelere teşvik de veriyor, kadın istihdamına katkıda bulunuyor. Zorlu ve tehlikeli bir sektörde hizmet veren, nitelikleriyle, dikkatleriyle, olumlu davranışlarıyla övgüye layık kadın kuryelerimizin her birini takdir ediyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum” dedi.
Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası Başkanı Ramazan Akpınar’a 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması ve kendilerine takdim edilen plaketler için teşekkür eden kadın kuryeler de erkek mesleği olarak tanımlanan fakat severek ve büyük bir işgücü ortaya koyarak yaptıklarını ifade ettikleri moto-oto kuryelik mesleğinde kadın olmanın zorluklarını anlattılar.
Adıgüzelli, “KARŞILARINDA KADIN KURYE GÖRÜNCE ŞAŞIRIYORLAR”
Odanın kurucu üyelerinden Derya Adıgüzelli (41), Etimesgut-Eryaman bölgesinde bir e-ticaret platformu bünyesinde moto-oto kurye olarak hizmet verdiğini söyleyerek, “Pandemide dükkanımızı kapatmak zorunda kalınca, sonrasında yemek sektöründe moto kurye olarak başladım. Yaklaşık iki yıldır bu işi yapıyorum. Kuryelik işini yaparken herkes erkek bekliyor ama karşılarında bir kadın görünce şaşırıyorlar. İlk başta kendi firmamda yapamayacak diye düşünenler olurken, bölgeye hakim olunca erkeklerden daha da iyi yapabildiğimi gördüler. İçki ve sigaranın dışında market ve gıda üzerine vardiya sistemi ile genelde en son akşam 21’e kadar çalıyorum. İşimi seviyorum. Firmamda kadın olarak tektim ama her geçen gün kadın sayısı artıyor. Kış dönemi ticari araç, yazın ise motor kullanıyorum” dedi.
Aldağ, “YAPTIĞIMIZ İŞİN KARŞILIĞINI GÖRMEK İSTİYORUZ”
Odanın kurucu diğer üyesi Ebru Aldağ (29) da moto kurye olarak trafikte güçlük yaşadıklarını ifade ederek, “Etimesgut bölgesinde büyük bir e-ticaret platformu bünyesinde hizmet veriyorum. İki yıldır moto kurye olarak çalışıyorum. Motor kullanmayı ve yaptığım işi seviyorum. Yaz kış motor kullanıyorum. Trafikte sıkıştırmalar, tacizler, bile bile çarpmalar oluyor. Kadın olduğunuzu anlıyorlarsa ki saçımız illaki görünüyor, kendince dalga geçmek, uğraşmak isteyenler oluyor. Trafikte gerek yayalar gerekse sürücüler motorları bir araç olarak görmüyorlar. Yayadan tekme bile yemişliğim var. Bölge çok önemli. Bahçeli’de, Ümitköy ve Çayyolu’nda bu kadar olmuyor. Taşıdığımız siparişler bazen ağır oluyor, bizi zorluyor. Gün içerisinde 5-6 kat 10 litre su çıkardığımız oluyor. Bazı e-ticaret platformları bünyelerinde kadın kurye görmek istiyor ve bu anlamda teşviklerde bulunuyor ama benim hizmet ettiğim kuruluşta böyle uygulama yok. Zile bastığımızda sert bir tavırda kapıyı açan müşteri bir kadın kurye gördüğü zaman daha kibarlaşabiliyor. Kolay bir iş değil, kazası çok oluyor. Kadın istedikten sonra yapamayacağı bir iş yok. Geçtiğimiz ekim ayında ciddi bir motor kazası geçirdim ve iki buçuk ay hastanede yattım. Kazalar da işimizin bir cilvesi. Miktarı önemli değil ama bahşiş teşvik ediyor. Sadece bahşiş de değil, çok güzel ikramlarda da bulunanlar oluyor, bu da bizleri çok mutlu ediyor. Yaz kış zor şartlarda yaptığımız işin-hizmetin karşılığını görmek istiyoruz” diye konuştu.
Holta, “KURYELİK MESLEĞİ ARTIK KADINLARIN DA TERCİHİ”
Odanın kurucu ve yönetim kurulu üyesi Nur Holta (44), kendi ticari aracıyla hizmet vermediği sektöre ilişkin, “İncirli bölgesinde bir e-ticaret platformuna oto kurye olarak hizmet veriyorum. Pandemide başladım. 4 yıldır severek kendi ticari aracımla hizmet veriyorum. Kapıya gittiğimizde çok güzel karşılanıyoruz. Bazı adreslere her gün ve sık aralıklarla gittiğimiz için ikramlarda bile bulunuyorlar. Kadın olarak her meslekte başarılı olabiliriz. Moto-oto kuryelik erkek egemen tehlikeli ve zor bir meslek gibi görünse de artık kadınlar tarafından da tercih ediliyor ve her geçen gün sayımızın artacağına inanıyorum” sözlerine yer verdi.
Önal, “EMEKÇİYİZ, CANIMIZI ORTAYA KOYUYORUZ”
Oda üyesi Merve Önal (38) da mesleğin zorluklarına değinerek, “Balgat-Bahçeli-Mustafa Kemal Mahallesi bölgelerine bir e-ticaret platformu için kendi motorumla hizmet veriyorum. 3 yıldır moto kuryelik yapıyorum. Motor üzerindeyken kendimi çok özgür ve özgüvenli, çok mutlu hissediyorum. Motor kullanmayı seviyorum ve işimi de severek yapıyorum. Tehlike saçan motor kullananlar da olunca bu sefer tüm moto kuryeleri de aynı kefeye koyuyorlar. Bazen trafikte ağza alınmayacak küfürlere maruz kalıyoruz. Bir kadın olarak ben de kadın sürücülerden çok şikayetçiyim. Motor ile çok fazla kaza atlattım, ekipmanlarım olmasa çok ciddi durumlarla karşı karşıya kalmıştım. Bütün gün motor üzerindeyiz. Bir taraftan zamana karşı yarışırken diğer taraftan trafik en büyük kabusumuz olabiliyor. Yayalar da bizi görmüyor, umursamıyor. Trafikte ve sipariş tesliminde kapıda her türlü şeyle karşılaşabiliyoruz. Bazen uygunsuz kıyafetlerle kapı açanlar, madde bağımlıları oluyor, çok çeşitli yapıda insanlarla gün içerisinde karşı karşıya kalıyoruz. Emekçiyiz, canımızı ortaya koyuyoruz. Bir güler yüz bile bize yeterli oluyor. Kurye çok kazanıyor diye düşünüyorlar ama öyle değil. Kazancımızın önemli bir kısmı masraflara, tamire, benzine gidiyor” dedi.