Mersin'de akademisyenler, enkazda canlı hareketi tespit eden radar geliştiriyor

- Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Özdemir: - "İlk aşamada olumlu sonuçlar aldık. Özellikle 20 santimetreden 2 metreye kadar yakın mesafelerde yaşam varlığını görebildik"

Abone Ol

MERSİN (AA) - Mersin Üniversitesi (MEÜ) akademisyenleri, enkaz ve göçük altında kalan canlıların hareketliliğini gösteren radar tasarlıyor.

MEÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Caner Özdemir, Dr. Hakan Işıker ve Dr. Betül Yılmaz, 1 Ağustos'ta "Enkaz Altı Canlı Varlığı Tespit ve Görüntüleme Radarı Projesi" başlattı.

Proje kapsamında, afetler nedeniyle oluşan enkaz veya göçüklerdeki canlı varlığını algılayabilecek radarın prototipi geliştirildi.

Laboratuvarda tasarlanan cihaz için ekip tarafından özel odalarda yapay enkazlar oluşturuldu. Buradaki denemelerde, radarın enkazdaki canlıların kalp atışı, el, baş ve göğüs hareketi ile nefes alışını tespit ettiği belirlendi.

- "İlk aşamada olumlu sonuçlar aldık"

Prof. Dr. Özdemir, gazetecilere, 6 Şubat'taki depremlerin ardından "engel arkası görüntüleme sistemleri" konusunda çalışmalara hız verdiklerini söyledi.

Projenin, TÜBİTAK'ın desteğini aldığını belirten Özdemir, "İlk aşamada olumlu sonuçlar aldık. Özellikle 20 santimetreden 2 metreye kadar yakın mesafelerde yaşam varlığını görebildik. Mesafe, enkaz özelliğine göre daha da derinleşebilir." dedi.

Özdemir, radarın, afet bölgesinde çalışan ilgili kuruluşlarca kullanılabileceğini, cihazın kurtarma faaliyetlerine destek vereceğini anlattı.

Cihazın uzaktan algılama özelliğine sahip olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle konuştu:

"Radar, elektromanyetik sinyalleri göndererek enkaz altına sinyal nüfus ediyor. Geri dönen sinyali tekrar topluyor ve işliyoruz. Sinyal ve görüntü işleme teknikleriyle görüntüyü kıymetlendiriyoruz. Orada bir canlı var mı, canlının durumu nedir, nefes alıyor mu, ne tür hareketler yapıyor? Bunları tespit etmeye çalışıyoruz."

Özdemir, cihazın beton, tuğla, briket ve tahta yapılarda çalışabileceğini ifade ederek, 12 ay sürecek tasarım sürecinin sonunda projenin seri üretime hazır duruma getirileceğini sözlerine ekledi.