Politika

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer: Aday tartışmalarıyla zaman kaybediyoruz

"Bizim ivedilikle parti içerisinde tek vücut, tek söylem olarak odaklanacağımız iktidarsa, o iktidarı bize getirecek enstrümanları en iyi şekilde kullanmak için artık kendimize gelmemiz lazım. Çok zaman yitiriyoruz."

Abone Ol

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP içinde Cumhurbaşkanı adayı tartışması gibi gündemlerin partiye zaman kaybettirdiğini, genel seçimde başarılı bir sonuç alınabilmesi için yerel yönetimlerdeki mevcut başarının seçmene anlatılması gerektiğini söyledi. "Bizim ivedilikle parti içerisinde tek vücut, tek söylem olarak odaklanacağımız iktidarsa, o iktidarı bize getirecek enstrümanları en iyi şekilde kullanmak için artık kendimize gelmemiz lazım. Çok zaman yitiriyoruz" diyen Seçer, başkan isimlerinden ziyade "CHP belediyeciliği" kavramının öne çıkarılması gerektiğini vurguladı. Seçer, "Belediye başkanlarının kişisel şöhretinden ziyade, partisi üzerinden bunun konuşulması genel seçimlerde partisine oy olarak yansır. Yoksa dövünürüz" diye konuştu.

3. Uluslararası Tarsus Festivali dolayısıyla Mersin'de bulunan gazetecilerle bir araya gelen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı.

“Bağımsız bir belediye başkanı değilim; CHP’liyim ve partimin görüşlerine bağlıyım. Bu nedenle, belediyeciliğin partisel bir anlayışla yürütülmesi gerektiğine inanıyorum” diyen Vahap Seçer, “CHP belediyeciliği” kavramının öne çıkarılmasına vurgu yaptı. 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve MHP tarafından Toroslar Belediyesi’nin hedef gösterilmesine de değinen Seçer, yaşananları "siyasi operasyonlar" olarak nitelendirerek, “Bu durumlar, halkın iradesine saygısızlık. Mersin’de bu tür manipülasyonlar tutmaz” ifadelerini kullandı. Seçer, ülkenin asıl sorunlarının ekonomi, hayat pahalılığı ve işsizlik olduğunu vurgulayarak, “İktidarın gündem belirlediğini görüyoruz. Bizim Cumhurbaşkanlığı ve aday tartışmalarını bırakıp iktidara uluşmalıyız" ifadelerini kullandı.  

“CHP siyasetinde şahsi belediyecilik olmaz”

Seçer, "CHP belediyeciliği" kavramını bir eksiklik nedeniyle mi önemsediği yönündeki soruyu yanıtlarken, "Eksik görmüyorum; bir kavram yerleştirmeye çalışıyorum" dedi. Vahap Seçer, şunları kaydetti:

"CHP siyasetinde şahsi belediyecilik olmaz. Bir partinin belediyeciliği olur. Ben CHP’li bir belediye başkanıyım. Bağımsız, ithal bir belediye başkanı değilim; CHP’liyim. Benim bütün uygulamalarım Cumhuriyet Halk Partisi görüşüdür, parti programıdır ve ilkesel duruşunu ifade eder. Eğer bir konuda tavır gösteriyorsam, bu, CHP’nin ilkeleri çerçevesindedir. Doğal olarak belediye başkanlarının kişisel şöhretinden ziyade, partisi üzerinden bunun konuşulması genel seçimlerde partisine oy olarak yansır. Yoksa dövünürüz. Yerel seçimlerde başarılı oluyoruz, genel seçimlerde başarılı olmuyoruz. O zaman bu serzenişleri yapma hakkına sahip değilsiniz. Eğer bunu yapmıyorsanız, Vahap Seçer belediyeciliğinden, Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma belediyeciliğinden bahsediyorsanız, siz CHP’ye zarar veriyorsunuz. Buradan doğal olarak ben 'CHP belediyeciliği' kavramının öne çıkarılmasını isterim.

"Toroslar Belediyesi’ni CHP’li bir belediye başkanı yönetiyor, gayet iyi yönetiyor"

Seçer, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını ve MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız’ı hedef göstermesini şöyle değerlendirdi:

"Tabii ki dava dosyasına baktığınızda, bu tutuklama kararını hangi hukukçuya inceletirseniz inceletin, çok ağır bir karar olduğunu söyler. Bu belediye başkanının görevden alınması, tutuklanması ve kayyum atanması gibi durumlar çok ağır. Bunların birer karine olduğunu söyler. Bu bir siyasi operasyondur, hukuki bir dava değildir. Toroslar Belediyesi konusunda da tabii ki adres gösteriliyor. Kim yapıyor bunu? MHP’nin sözcüleri ya da siyasetçileri. Neden? Çünkü 30 yıldır saltanat sürdükleri ve içini boşalttıkları Toroslar Belediyesi’ni CHP’li bir belediye başkanı yönetiyor, gayet iyi yönetiyor. Halkçı bir belediyecilik anlayışı içerisinde tanıdığımız bir mücadele arkadaşımız orayı yönetiyor fakat buraya yönlendirmek istiyorlar. Ama Mersin’de bu tutmaz. Bizden, bir terör örgütü ile iç içe geçmiş belediye başkanı ya da milletin gözünde vatan haini bir belediye başkanı yaratmaya çalışıyorlarsa, bu beyhude bir çabadır. Özellikle Mersin’de bu sökmez, tutmaz. Hukuksuzluk her yerde yapılabileceği gibi burada da yapılamaz mı? Hukuk dışı işlemler yapılamaz mı? Öyle kolay değil. Burada halkın büyük çoğunluğu, yüzde 60 gibi bir oranda, bu kadar kozmopolit bir demografi içerisinde bir kentte destek verdiği bir belediye başkanı, halkın gönlüne girmiş bir belediye başkanı. 30 yıl MHP’nin yönettiği ve kalesi olarak atfedilen bir ilçenin CHP’li bir belediye başkanının kazandığını düşünürseniz, bunun çok kolay olduğunu düşünmüyorum. Umut ediyorum, ülkemde bu antidemokratik uygulamalar ve siyasal operasyonlar bir an önce sona ersin. Türkiye bunları değil, Türkiye ekonomiyi konuşsun."

"Artık kendimize gelmemiz lazım"

Seçer, iktidar ve ortağı tarafından belirlenen gündemin değil, Türkiye'nin gerçek gündeminin üzerinde durulması gerektiğini, bunların başında da  ekonominin geldiğini vurguladı. Seçer şunları söyledi:

"Türkiye’de bir Kürt sorunu vardır, bu konuşulur. Türkiye zaman kaybettiriyor. Terör ve çatışma ortamı konuşulur. Ama dikkat ederseniz, gündemi son günlerde belirleyen iktidar ve onun ortağı. Oysaki gündemimiz ekonomi, hayat pahalılığı, işsizlik, adaletsizlik gibi birçok iktidara yönelik konuşulacak ve eleştirilecek meseleler var. Bizim bir an önce başta ekonomi, hayat pahalılığı, geçim sorunu, çocukların yeterli gıda alamama sorunu, bu meselelere yönelmemiz gerekiyor. Bizim ana muhalefet partisi olarak öncelikle toplumun bu sorunlarına yönelik iddialar ortaya koymalıyız. Bunu da belediyelerden başlatmalıyız. Belediyeler, 2019-2024 yılı arasında bunu pekala başardı. Beş yıl belediyeler konuşuldu. Belediyelerin yaptığı kriz yönetimleri, pandemide, depremde bunlar konuşuldu. Belediyelerin halk kitlelerine yaptığı destekler konuşuldu. Artık bunları konuşmakta yarar var. Seçim geldiğinde bizim halka referans göstermemiz lazım. Neyi referans göstereceksiniz? 413 belediyenizin uygulamalarını. Yüzde 65 nüfusu yönetiyorsunuz. Bu insanlara, yaptığınız uygulamaları anlatmalısınız. Bu insanları böyle etkileyebilirsiniz. Bizim ivedilikle parti içerisinde tek vücut, tek söylem ve odaklanacağımız iktidarsa, o iktidarı bize getirecek enstrümanları en iyi şekilde kullanmak için artık kendimize gelmemiz lazım. Çok zaman yitiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve aday tartışmaları, parti içi yansımalar ve söylem farklılıkları hala kurultaydan bugüne yansıtılıyor. Bütün bunların üstesinden gelmeliyiz. Kurultay bir sene, yerel seçim bir sene öncede kaldı. Artık önümüze bakıp iktidara ulaşmak için şartlar çok uygun. Yapılması gerekenler de ortada. CHP’de çok deneyimli siyasetçiler var; biz yeni siyasetçiler değiliz. Arkadaşlarımız kifayetsiz siyasetçiler değil; pekala bu ülkeyi çok iyi yönetebiliriz. Belediyelerimizi nasıl yönetebiliyoruz? Allah aşkına, vatandaşa bunları hatırlatalım, bunları konuşalım. Benim arzu ettiğim bu. O zaman iktidar kaçınılmaz olur."

"Mersin'de halk mutlu ve memnun"

Mersin'de 2019 yerel seçimiyle kıyaslandığında yaklaşık yüzde 20'lik artışla yüzde 60 oy oranına ulaşan Vahap Seçer, Mersin'de CHP'lilerin yanı sıra CHP'li olmayan pek çok seçmenin de oyunu aldığını anlattı. Seçer, şöyle konuştu: 

"İşimizi severek yapıyoruz. Bir siyasetçinin ölçüsü sandıktır. Artış olmasının nedeni verdiğimiz hizmetlerdir. İnsanlar memnun kalmış, güven telkin etmiş, mutlu olmuş. İnsanlar sizi kendi gibi görmeye başlamış. Bütün bunların birleşkesi bu sonuç. Halk güveniyor, diyor ki 'Belediye yaparsa iyi yapar.' Mersin Büyükşehir Belediyesi çalışanı, vatandaşına saygılıdır. Vatandaşına çemkirmez, ciddi davranmaz. Sosyal politikalar konusunda birçok çalışma gerçekleştirdik ve başarıya ulaştık. Gençler, çocuklar, yaşlılar; bütün ekonomik ve sosyal sınıfların kendini bulabileceği bir şehir Mersin. Bu çalışmaları yaptık, doğal olarak halk mutlu ve memnun. Yarın seçim olsa yine hiç çekinmeden gidip oyunu verir, daha da fazla verir."