Meclis'te grubu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İYİ Parti ve Gelecek-Saadet ile Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi), kayyım düzenlemesinin kaldırılması için ayrı ayrı kanun teklifi verdi. 

CHP Grubu’nun teklifini, Meclis’te grubu bulunmayan Yeniden Refah Partisi, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi ve Demokrat Parti imza vererek destekledi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, parlamentoda bulunan 10 siyasal partinin kayyım düzenlemesinin kaldırılması yönünde verdiği teklifin demokrasi açısından önemli olduğunun altını çizdi.

Parlamentoda temsil edilen 10 siyasal parti, kayyım uygulamasının kaldırılmasını talep etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan CHP, DEM, İYİ Parti ve Saadet-Gelecek grubu ile DEVA ve Meclis'te grubu bulunmayan Yeniden Refah Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Emek Partisi ve Demokrat Parti kayyımun kaldırılmasını öngören kanun teklifine imza attı.

Söz konusu kanun teklifiyle 3 Temmuz 2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45'inci maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılması öngörüldü.

Maddenin gerekçesi şöyle:

Büyükelçiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güven mektubu sundu Büyükelçiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güven mektubu sundu

"5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45’inci maddesinin belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması ile buna ilişkin usul ve esasları düzenleyen ikinci fıkrasının Anayasa’nın 2, 5, 123 ve 127’nci maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yürürlükten kaldırılması amaçlanmaktadır."

Öte yandan, kanun teklifinin gerekçesinde ise belediyelerin Anayasa’nın 127’nci maddesi uyarınca mahalli idareler kapsamında kalan kamu tüzel kişileri olduğuna işaret edilerek, şu ifadeler yer aldı:

"Merkezi idare, belediye üzerinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Ancak bu yetki, kayıtsız değildir. İdari vesayet yetkisinin kullanılabilmesi için; mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacı güdülmelidir. Aynı zamanda idari vesayet yetkisi, kanunda gösterilen usul ve esaslar çerçevesinde kullanılabilir." 

Editör: Esin Özdemir