Cemre Polat
Seramik sanatçısı Ekin Yüksel’in kadın manifestolarını yansıttığı “Masum Kızlar” başlıklı sergisi, Medya Sanat Galerisi’nde sanatseverleri karşıladı. Serginin açılış kokteyli yoğun katılımla gerçekleşti. Yüksel’in “Masum Kızlar” ve “Yargı” isimli iki farklı serisinin birleşiminden oluşan sergi, ziyaretçiler tarafından ilgiyle izlendi.
Kadın özgürlüğü ve toplumsal yargıları konu alan sergi, izleyicilere hem estetik hem de düşünsel bir deneyim sunuyor. Ekin Yüksel, eserlerinde mitolojik ve felsefi ögelerden ilham alarak kadın figürüne yeni bir bakış açısı getiriyor. Serginin temelinde yer alan Lilith efsanesi, kadının özgürlük mücadelesine güçlü bir metafor olarak dikkat çekiyor.
Lilith: Özgür kadının mitolojik sembolü
Özellikle feminist sanat ve edebiyatta önemli bir yere sahip olan efsanede Lilith, Adem ile aynı maddeden, yani topraktan yaratılır ve Adem’e boyun eğmeyi reddeder. Cenneti terk ederek bağımsızlığını ilan eden Lilith, bu tutumu nedeniyle geleneksel anlatılarda şeytanlaştırılmış bir figür olarak tasvir edilir.
Bu mitolojik karakterden ilham alarak “Masum Kızlar” serisini yaratan sanatçı, eserlerinde Lilith’in hem kırılgan hem de güçlü yönlerini yansıtarak kadınların özgürlük ve kendini ifade etme mücadelesine sanatsal bir yorum getiriyor.
Sanata ve topluma çift yüzlü bir bakış
Sanatçı Ekin Yüksel, sergiye ilişkin konuşmasında şu detaylara yer verdi:
“Masum Kızlar serisi, Lilith efsanesinden esinlenerek yaratıldı. Lilith, Adem’in kaburgasından değil, onun gibi topraktan yaratılmış ve kendi haklarını arayan özgür bir figür. Bu serideki heykeller de kadının hem kırılgan hem de güçlü yanlarını yansıtıyor. Yargı serisi ise insanların birbiri üzerinde kurduğu baskı ve yargıların insanlardaki etkisini anlatıyor.”
Masum kızlar manifestosu
Sanatçının paylaştığı manifesto ise serginin felsefi temelini ortaya koyuyor:
“Seramik, insanla toprak arasında bir iletişimdir. Toprak, insanın hem var olduğu hem de sonunda döneceği yerdir. ‘Masum Kızlar’ serisi, Adem’in kaburgasından değil, Lilith gibi topraktan yaratılmış kadınları temsilen yaratılmış heykellerden oluşur. Bu eserlerde kadın bedeninin özgürce yaratıldığı bir materyal olan çamur kullanılıyor.”
Yargı serisi: Toplumsal baskıya soyut bir bakış
Ekin Yüksel’in “Yargı” serisi, modern toplumda insanların birbiri üzerinde kurduğu mikro yargıları sorguluyor. Sanatçı bu serinin manifestosunu şu ifadelerle özetliyor:
“Düşünüyoruz, yargılıyoruz ve muhakemeler yapıyoruz. Ancak aslında hepimiz en çok yargılanmaktan korkuyoruz. Bu heykeller, bireylerin kabul görme ihtiyacı ve yargı baskısı arasındaki çelişkileri anlatıyor.”
Ekin Yüksel’in özgür kadın figürlerine ve toplumsal yargılara dikkat çeken sergisi, 5 Mart Çarşamba gününe kadar Medya Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Ekin Yüksel Kimdir?
1986 yılında Ankara’da doğan Ekin Yüksel, drama ve müzik eğitiminin ardından plastik sanatlara yönelerek Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde okumaya başladı. 2009 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nden mezun olan sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında birçok sergiye katıldı. Çalışmalarına Ankara’daki atölyesinde devam ediyor.