Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediyenin düzenlediği konserlere yapılan harcamalarla ilgili ortaya iddialara ilişkin basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 

Yavaş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"4 gün önce belediye meclisimizde yaşanan tartışmadan dolayı bütün ülkeden ve Ankaralılardan özür diliyorum. Olmaması gereken bir tartışmaydı, çünkü biz 31 Mart'tan sonra iktidar muhalefet ayrımı yapmadan hep birlikte Ankara'ya hizmet edeceğimize söz vermiştik. Verilen soru önergesi, verilen cevaplardaki belki de yanlış anlaşılma vs gibi nedenlerle istenmeyen bir tartışma oldu. Bu, olmamalıydı. Ben de belediye başkanı olarak meclisteki grup başkanvekilleri ve il başkanlarının birbirleriyle görüşmeleriyle, bundan sonra sadece Ankaralılara hizmete odaklı çalışmaya devam edeceğiz.

Değerli hemşehrilerim, malum bir takım iddialar ortaya atıldı. Ortaya atılış biçimleri de çok ilginç. Doğru olmayan bilgileri sızdırdılar. Belki bizden bilgi alabilecekken Ankara Belediyesi 69 milyon ödedi diye servis etmeye başladılar. Bu haberi duyar duymaz, incelemeye başladık. Konser harcamasıyla ilgili kusurlu varsa davaya katılırız. Hata yapan hatasının sonucuna katlanacaktır.

Şöyle bir eleştiri var; neden 10 gün beklendi deniyor. Bu iddia 30 ekim gecesi internete düşmüş. Bunun üzerine 1 Kasım'da biz teftişe talimat vermişiz. Araya resmi tatil giriyor, 4 Kasım'da müfettiş gönderiliyor ve daire başkanlığından dosyalar isteniyor. Bu sefer ayın 5'inde Kültür ve Sosyal İşler Dairesi'nden izahat isteniyor. Bu izahat veriliyor. Bu izahatın doğru olup olmadığını tespit için, teftiş yazı yazıyor. Ses, sahne kurulumu gibi bildirilen belgelerde, şekli, metrekaresi ve teknik özellikleri belli olan sahnenin kurulum süresi ve kira ücretine yönelik olarak piyasa tespitini yapmasını istiyor. Bunun üzerine yapı kontrol dairemiz, ayın 8'inde 6 tane bu tür işleri yapan firmaya teklif şartnamesi gönderiyor ve teklifleri yazı olarak bildiriyor. Bu yazı da internet medyasına gerçekmiş gibi düşürüldü. 6 tane firmaya gönderilen e-postanın sadece bir tanesine cevap gelmiş. Onu da göstereceğiz biraz sonra. Ve 11 Kasım'da, yani bugün rapor tamamlanıp bana verileceği bildirildiği için, biz de basın toplantısını bugün yapmak zorunda kaldık.

İşte İstanbul'da kullanılacak yeni taksi tasarımı! İşte İstanbul'da kullanılacak yeni taksi tasarımı!

"Bizim yönetimimizde hiçbir bürokratımız suç ortağımız değildir"

Benim dönemimde teftiş dairesinde 346 dosya açılmış, yine benim dönemimde 20 tane raporu savcılığa 53 kişinin cezalandırılması için ben göndermişim. Yani, bizim yönetimimizde hiçbir bürokratımız suç ortağımız değildir. Hata yapan hatasının sonucuna katlanacaktır. Ama hiçbir bürokratıma da evet bu yapmıştır, etmiştir diyemem. Çünkü incelemeden bir sonuca varmak mümkün değildir. Bugün internette yargısız infazla yapılıyor ama ben kendi personelime yargısız infaz yapamam. Onların da savunmaları alınıp, durum ortaya çıkarıldıktan sonra elbette bu konular kamuoyu ile paylaşılacaktır. Eğer kusur varsa, asla ve asla arkasında durmayız. Hatta dava açılırsa biz de davaya katılırız. 

"Reklam olacak işlere girmedik"

Ben 2019'da 2 Ankaralıdan birinin, son seçimlerde ise 3 Ankaralıdan neredeyse 2'sinin oyunu alarak seçildim. Şatafat sürmeden, oldukça sade bir yaşantıyla, o makamda otururken Ankara halkından aldığımız maaşı hak edecek şekilde çalıştık. Hiçbir yerde benim fotoğrafımı görmediniz, açılışlarda konserde görmediniz, reklam olacak işlere girmedik, bir kuruş harcama almadım, uçak biletlerimi resmi görevlerde bile tamamen kendim karşıladım. Bunu neden böyle yapıyorum? Ben böyle yapayım ki, benim personelim de bu şuurla, bu hassasiyetle hareket etsin diye. Hatta zaman zaman niye açılışları konserle yapmıyorsunuz, niye reklamını yapmıyorsunuz diye çok sayıda eleştiri aldık. 

Bugün Türkiye'deki ekonomik sıkıntıların yanında en büyük problemin yolsuzluklardan, israftan, şatafattan kaynaklandığını biliyoruz. Bu yolsuzlukların önüne geçmenin en önemli şartlarından bir tanesi ihalelerin canlı yayınlanmasıydı. Ve 5 yıldır bu şekilde yaptık, halen de yapmaya devam ediyoruz. 

"Sanatçılara ödenen para yok"

Gelelim belediyemize ait sosyal medyada tetiklenen tartışmalara... 2021 yılından itibaren yaptığımız tüm konserleri ekranda göreceksiniz. İlan edildiği gibi, algı yapıldığı gibi sanatçılara ödenen para yok arkadaşlar. Sanatçıların kaşe bedeli adı altında ücretleri bellidir. Yani, ben bir sanatçının bedelini bilmiyorum diye kimse diyemez. Dolayısıyla tam bir algı operasyonunun içindeyiz. Bir konser için şu kadar para verdi diye maalesef bir algı operasyonuna maruz kalmış bulunuyoruz. Bakın arkadaşlar; tabloda sağ tarafında bedelleri var. Yani; gençlik parkında, tiyatro salonunda vs konserler için rakamlar var. Yapılan yerleri işaret etmek isterim. Milli günler için yapılan konserler...

Devam edelim... Kırmızıları özellikle göstermek istiyorum. Yine 27 Ağustos 2021'de Buray, Koray Avcı, 30 Ağustos Bengü konseri ve Sakarya Meydan Muharebesi ile ilgili program, sağ tarafta ödenen ücretleri görüyorsunuz. Bunların içerisinde tabiki sanatçıların ücretleri de var.

Evet, 29 Ekim 2021, Gençlik Parkı'nda kutlanmış, Gazapizm konserine ödenen rakamları da kenarda görüyorsunuz.

Kalem kalem konser harcamalarını açıkladı

Cumhuriyet'in 100. yılı... 'Candan Erçetin'e 84 milyon ödendi' diyen müfterilere duyurulur. 8 tane konser var. Teknik bir sefer kuruluyor, 8'i birden orada hizmet alıyor. Toplam 94 milyon lira. Bunu 8'e böleceksiniz. Bir sanatçıya 60 milyon, 100 milyon veriliyor iddialarına karşılık rakamlar burada. 

Devam edelim, 2024 yılı... Evet, 23 Nisan, Semicenk, Gazapizm ve Ediz. Üç tane sanatçı. Teknik yine 46 bin lira. Burada ses, sahne vs ekipmanlar var. Devam ediyoruz... Bunu yazmamışlar. Burada da Mor ve Ötesi'ne de 70 milyon verildi diye internete yaydılar. 17-18-19'da 3 adet konser, teknik kurulum 48 milyon lira, sanatçılara ve ekiplerine ödenen de 38 milyon lira. 3'e böldüğünüzde konser başına ne düştüğünü göreceksiniz. 30 Ağustos'ta yine Tan Taşçı konserine 41 milyon 950 bin lira ödenmiş kurulumla beraber.

Ebru Gündeş konseri

Evet. 28-29 Ekim, en fazla problemin yaşandığı. Kiminin sanatçı yüzünden bize saldırdığı... Çünkü, Türkiye'de sanatçıların birçoğu da insanların istediğine, istemediğine, siyasi görüşüne göre değerlendiriliyor. Ancak, bu konseri aslında ilk defa sözleşmesi yapılıyor, ancak TUSAŞ saldırısı nedeniyle ben iptal ettim. Bu sefer kamuoyundan ısrarlı bir şekilde bir devlet ya da belediye terör karşısında bunu yapamaz, mutlaka bu konser yapılmalı diye çok büyük baskı oldu. Yani, teröre teslim mi oldunuz diye. Bunun üzerine 4 gün sonra, yani o gün biz TUSAŞ saldırısının olduğu gün konser iptal edilmiştir dedik ve iptal ettik. Ve 4 gün hiçbir çalışma yapılmadı. Daha sonra baskılar üzerine devam ettik. Devam edince, sözleşme üzerindeki işlerin tamamı yapılamadı. Sahne, ışık, dekor vs 31 milyon 680 bin lira. Ebru Gündeş ve ekibine ödenen 13 milyon 250 bin lira. Bunun içerisinde, Ebru Gündeş'in kendi izniyle açıklıyoruz, kaşe bedeli zaten belli, ekibiyle beraber,, makyözü vs dahil ödenen para 4 milyon 750 bin lira arkadaşlar. Bunun içinde de Ebru Gündeş kaşe bedelini almıştır. Yani, kalkıp da bir sanatçıya şu kadar ödendi demek tamamen algı operasyonudur.  

Editör: Erva Gün