Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar 

1993 yılında gerçekleşen Madımak Katliamı, aradan geçen zamana rağmen hala hafızalardaki yerini koruyor. Her Temmuz Pir Sultan Abdal adına düzenlenen şenliklerin dördüncüsü için; Türkiye’nin ve Avrupa’nın pek çok yerinden yazarlar, şairler, karikatüristler, halk ozanları, tiyatro grupları, semah ekiplerinin toplandığı Sivas’ta gerçekleşen Madımak Katliamı’nın tüm detayları bir internet sitesinde toplandı. Toplumsal hafızanın korunması ve kayıtsızlığa karşı bir ses olma amacıyla Haziran ayında kurulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, akademik kayıtlar, gazeteler ve fotoğraflardan oluşan 4 bini aşkın belge ile 30 yıl önce gerçekleşen olayların iç yüzünü de ortaya çıkarıyor. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’ni Proje Koordinatörü ve Web Kreatif Yönetmeni Eylem Şen, Dijital Kütüphane Süpervizörü Duygu Tatar ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eş Başkanı Hüseyin Mat 24 Saat Gazetesine anlattı.

Eylem Şen, Hafıza Merkezi'nin yeni bir mücadele alanı olduğunu söyledi.

"Yüzleşmeyi sağlıyoruz"

Madımak Katliamı’nı yaratan ideolojik, hukuksal, siyasal yapıyı tartışmaya açmak, devletin kurumları ve kamu görevlilerinin sorumluğunu görünür kılmak için Hafıza Merkezi’ni açtıklarını söyleyen Proje Koordinatörü Eylem Şen, “Madımak Katliamı, otuz yıldır, tam olarak açıklığa kavuşturulmadı. 30 yıldır, asıl failler ortaya çıkarılmadı, suçluların çoğu yakalanmadı, yakalananların büyük çoğunluğu işlenen suçun gerektirdiği cezaları almadı. Katliam, devletin kolluk güçlerinin gözü önünde gerçekleşmiş olmasına rağmen hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı. Otuz yıl sonra, yüzleşme ve adalet için Madımak Oteli'nin etrafını saran faşizmin kökenlerini sorgulamak, siyasi sorumlularını açığa çıkarmak ve kuşaktan kuşağa aktarmak için yola çıktık” dedi.  

Yeni bir mücadele alanı

Hafıza Merkezi projesiyle katliama dair gerçekleri geniş kesimlere ulaştırmak istediklerini belirten Şen, “Yaşananlar sonrasında açılan davada adalet sağlanamadı. Toplumsal bir yüzleşme sağlanamayarak devlet bu utancın sorumluluğunu almadı. Adaletin tesis edilemediği zamanlarda, hakikati en geniş kesimlere ulaştırmak adaleti tesis etmese de yeni bir mücadele olarak öne çıkıyor. Hafıza Merkezi'nin amacı da tam olarak bu. Katliamın 30. yıldönümünde, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Web Portalı ile gökyüzüne bir anıt dikiyoruz. 33 canımız onuruna diktiğimiz bu anıt, katliama dair hakikatleri, 33 canımıza dair hatıraları dünyanın her köşesinden gökyüzüne bakan herkesin görebileceği bir internet anıtıdır” şeklinde konuştu.

Katliamı yok sayanlara karşı dijital kütüphane Hafıza Merkezi; dijital kütüphane, sanal müze, belgesel, internet belgesel, sözlü tarih görüşmeleri ve röportajlardan oluşuyor.

Metin Altıok, Behçet Aysan ve Hasret Gültekin'in yer aldığı ikonik fotoğraf da arşivde yer alıyor. (Fotoğraf: Mehtap Yücel)

Katliam, yaşandığı dönemde birçok haber ve kitaba konu olduğu kadar akademik makale ve belgesellerde de inceleme konusu oldu, resmi ve sivil kurumların raporlarında yer aldı. “30 yıldır üretilen bilgi yığını dağınık, erişimi zor, kaybolmuş, unutulmuş, gün yüzüne çıkmamış ve belirsiz bir haldeydi” diyen, Dijital Kütüphane Süpervizörü Duygu Tatar dijital kütüphanenin amacının bu dağınıklığa son vermek olduğunu söyledi: “Madımak Katliamı’na ilişkin her türlü yazılı, görsel ve işitsel materyali toplamak, tasnif etmek ve kamusal erişime sunmak üzere dijital bir platform oluşturma fikriyle yola çıktık. Kütüphanemiz aracılığıyla kullanıcılar her türlü bilgi ve belgeye ulaşabildiği gibi, bilginin üretildiği ve paylaşıldığı bir bilgi üretim mekânının da paydaşları olmalıydı. Böyle bir bilgi mekânın ise ancak dijital kütüphaneciliğin olanaklarıyla mümkün olabileceğini düşündük. Günümüzde dijital kütüphaneler yazılı, görsel ve işitsel koleksiyon türleriyle kaynaklara kolayca erişim olanağı sağlamalarıyla ve kullanıcılarının ürettiği ve üreteceği bilgiye sürekli açık olan dinamik nitelikli arşiv yapısıyla öne çıkıyor. Aynı zamanda Madımak Katliamı’nı yok sayan düşünceye karşı da alternatif, kamusal bir mecra işlevi görüyor. Otonom olarak adlandırılan bu gibi arşiv çalışmaları da aslında politik ve hukuki eylemliliğin ayrılmaz bir parçası niteliğinde. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin ayaklarından biri olan Madımak Kütüphanesi’ni böyle bir perspektifle inşa ettik. Dolayısıyla sadece 30 yıldır dağınık halde bulunan bilgi yığınının derlenip sunulduğu bir platformdan öte, kütüphanemizin Madımak Katliamı’nın süregiden hukuki ve politik mücadelesine katkı sunacak bir bilgi üretim mekânı olması dileğimizdir.”

Kütüphane farkındalık da yarattı

Asım Bezirci ve Nesimi Çimen'in İstanbul'daki cenaze töreninden.

Dijital kütüphanenin oluşturulmasında Türkiye ve dünyadan farklı kaynakları taradıklarını söyleyen Tatar, sadece “gizlilik” ibaresi taşıyan belgelere ulaşamadıklarını belirtti: “Kişi ve kurumlarla temas kurarak arşivlerini temin ettik. Hak ihlalleri davalarıyla çok uzun zamandır meşgul olan hukukçu dostlarımızın ve dosya sahiplerinin destekleriyle hukuki metinlere ulaştık. Resmî ve sivil kurum raporlarını kurum ve kişi arşivlerinden temin ettik. Ankara ve İstanbul’daki devlet ve üniversite kütüphanelerinde dergi ve gazete taramaları yaptık. Madımak Katliamı’nda yaşamını kaybedenlerin aileleriyle ve dostlarıyla görüşerek kişisel fotoğraf albümlerine ve eşyalarına ulaştık. Şüphesiz henüz ulaşamadığımız; fakat ulaşmak için yoğun çaba gösterdiğimiz belgeler ve dokümanlar var. Tahmin edileceği üzere, özellikle kamu kurumlarının Madımak Katliamı’na ilişkin hazırladığı birçok rapora ulaşamadık. “Gizlilik” ibaresi taşıyan bu belgeler ne araştırmacılarla ne de kamuoyuyla paylaşılıyor. Tabii, kişi ya da sivil toplum kuruluşlarının arşivlerinde yer alan, henüz gün yüzüne çıkmamış ya da unutulmuş belgelerden de söz etmek gerekiyor. Kütüphanemizi açtığımız günden itibaren bu tarz belgelere daha fazla ulaştık. Kütüphanenin açılışı bu yönüyle de bir farkındalık yarattı. Kişiler ya da kurumlar arşivlerine yeniden göz atıyor ve ellerindeki belgeleri paylaşmak istiyorlar. Bu tarz bir farkındalığın artacağını, kütüphanemizin süreç içerisinde daha da güçleneceğini umuyoruz.

"Tarihsel bir sorumluluğu yerine getirdik"

Hüseyin Mat, Hafıza Merkezi'nin tarihsel bir sorumluluk olduğunu belirtti.

Atık ürünlerin sanat eserine dönüştüğü "0 Zero Point" sergisi açıldı Atık ürünlerin sanat eserine dönüştüğü "0 Zero Point" sergisi açıldı

 Hafıza Merkezi’nin özellikle bilgi kirliliğiyle mücadeleyi amaçladığını belirten Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eş Başkanı Hüseyin Mat, Dijital Kütüphane oluşturmakla aslında zamanla da mücadele ettiklerini vurguladı: “Bilgi kirliliğinin ciddi miktarı devlet eliyle oluşturuldu. Öyle ki katliamı yapanları aklayan, suçsuz göstermeye çalışan üst akıl katliamda yaşamını kaybedenlerin neredeyse suçlu olduğunu ispatlamak adına elinden geleni yaptı. Bu durum karşısında bilgi, belge ve bugüne kadar oluşturulan arşivlerin bir araya getirilmesi çok önem arz ediyordu. Özelikle katliama tanıklık etmiş birçok kişinin yaşlandığı, artık katliamı tam anlamıyla hatırlamadıkları gerçeği ya da bir çoğunun ölmesi ise doğruları olduğu gibi geleceğe aktarmakta ciddi bir sorun oluşturuyor. Tam da bu nedenlerle var olan bütün bilgi, belge ve arşivlerin bir araya getirilmesi çok önemliydi. Buna paralel olarak katliama tanıklık edenlerin verecekleri bilgilerin, anlatımların bir araya getirilmesiyle doğru bilgilerin geleceğe aktarılması amacıyla Madımak Katliamı Hafıza Merkezi'ni kurmayı tarihsel bir sorumluluk olarak gördük.”

"Dileğimiz müzenin kurulması"

Merkez kapsamında Eylül ayında bir sanal müze kurmak istediklerini ekleyen Mat, asıl isteklerinin bugün kamulaştırılarak Sivas İl Özel İdaresi, Bilim ve Kültür Merkezi haline getirilen Madımak Oteli’nin katliamı ele alan bir müzeye dönüştürülmesi olduğunu belirtti: “Bu gibi katliamların yaşandığı alanlar ya anıt ya da müze gibi alanlara çevrilir. İbretlik olması amacıyla insanların ziyaret etmesi sağlanır. Aynen Almanya Solingen şehrinde Nazi faşistleri tarafından evleri kundaklanarak katledilen beş Türk vatandaşımız evinin anıt haline getirilmesi ve her yıl evin önünde anmaların yapılması gibi. Ama maalesef ülkemizde bu medeni tutum ve yaptırımları göremiyoruz. İnkar ve unutturma politikaları devam ediyor. Maalesef katliamı yapan iki katilin resmini sözüm ona kültür merkezine asacak kadar vicdansızlaştılar. Tepkiler artınca bu iki katilin resmini indirmek zorunda kaldırdılar.” Madımak Katliamı Hafıza Merkezine kutuphane.madimak.org sitesi üzerinden ücretsiz erişilebiliyor. 

Editör: Anadolu Ajansı