Pandemiyle beraber alışveriş alışkanlıklarının değişmesiyle daha fazla önem kazanan kuryecilerin mesleki sorunları ve çözümleri için ihtiyaç duydukları Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) çatısı altında kuruldu. Odanın başkanlığını üstlenen Ramazan Akpınar ve yönetimi, kuryecilere ilişkin gerekli yönetmelik, mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, fiyat tarifeleri, ekipman, reklam düzenlemeleri ve vergilendirme başlıkları altında yapılması gerekenleri gazetemizle paylaştı.
NAZ AKMAN/ANKARA- Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası (AYTHESOD), tek listeyle gidilen seçimde Ramazan Akpınar oda başkanlığında göreve başladı. Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) bünyesinde ilk genel kurul toplantısının ardından göreve gelen yönetim, sayıları her geçen gün artan kuryelerin ve yük taşıyıcılarının sorunlarına çözüm üretmek için kolları sıvadı. Kuryeci esnafını temsil eden ilk oda olma özelliği de taşıyan AYTHESOD, odaya kayıtlı 620 üyesi ile Ankara özelindeki 11 bin 500 civarı potansiyel üyeye ulaşarak sektöre yönelik standartların oluşturulmasını hedefliyor.
Kuryecilere yönelik çalışma şartlarının ve standartlarının belirlenmesi için Ticaret Bakanlığı’na çağrıda bulunan AYTHESOD Başkanı Ramazan Akpınar, kuryecilere ilişkin yönetmeliğin acilen çıkarılması gerektiğini ifade etti. Kuryecilerin fiyat tarifelerinin belirlenmesi için de çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Akpınar, vergi mükellefi her bir kuryenin odaya kayıtlı olmasının zorunlu tutulması gerektiğini de ekledi. Kuryecilik mesleğinin iş sağlığı ve güvenliğinde az tehlikeli sınıftan “tehlikeli veya çok tehlikeli” sınıfa geçirilmesi gerektiğini de aktaran Akpınar, oda bünyesinde kuryeci esnafına gerekli mesleki eğitimlerin verilmesi konusunda akreditasyon işlemlerinin tamamlandığını belirtti.
Akpınar, “Patron kuryecilik sistemi değişmeli”
Kuryeci esnafının sorunlarını gazetemizle paylaşan Akpınar, pandemiyle beraber alışveriş alışkanlıklarının değişmesiyle pazardaki firmaların politikalarındaki düzenlemeler sonucu kuryecilik mesleğinde sorunların giderek derinleştiğini, pandemide uygulanmaya başlayan patron kuryecilik modelinin ise son derece hatalı olduğunu dile getirdi. Akpınar, “Motosikletli ve arabalı kuryeler olarak uzun zamandır sigortalı bir şekilde firmalara zaten hizmet veriyorduk. Ancak pandemiyle beraber e-ticaretin yükselmesi, sektördeki firmaların artış göstermesi ile şirket politikalarının değişmesi ve virüs nedeniyle pek çok sektörde işten çıkarmaların başlaması üzerine bizim sektörümüzde de ekipman, sigorta ve kazaların getirdiği yük nedeniyle yeni bir düzenlemeye gidildi. Patron kuryecilik adı altında ekipman, sigorta, Bağ-Kur, vergi, KDV gibi tüm yüklerin kuryeciye bindirildiği bir sisteme geçildi. Kuryeci esnafının aldığı ücretin içinden yakıt, yeme içme, sigorta, Bağ-Kur, KDV ve diğer vergileri, kesintileri yapınca eline kalan rakam asgari ücretin altında oluyor. Tüm bunların üzerine bir de firmalar üzerinde kendi marka ve logolarının bulunduğu mont veya taşıma çantası gibi ekipmanları bizlere satarak, gün içinde bu ürünleri üzerimizde motosikletimizde taşımamızı ve reklamlarını yapmamızı istiyorlar. Eğer montu, kaskı veya taşıma çantasını kullanmazsak trafik polisi gibi bir de bize ceza yazıyor, maşlarımızdan kesiyorlar” bilgisini verdi.
Kuryeci esnafının firmalardan beklentileri
Akpınar, söz konusu patron kuryecilik sisteminin değişmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu sistemin değişmesini talep ediyoruz. Buna ilişkin yönetmelik ve düzenlemelerimizi hazırlıyoruz. 5362 sayılı Esnaf Sanatkarlar Kanunu’na göre bizler esnafız, 5510 sayılı kanuna göre de serbest meslek erbabıyız. Kendi nam ve hesabına çalışan bir esnaf kuryenin mesai saatlerini kendisi belirlemelidir. Herhangi bir zorlamaya tabi tutulmamalı. Bir kuryenin kendisine hedef gösterilen saatlerde çalışmadığı taktirde slottan atma, filo sıralamasında geriye düşürme ya da herhangi bir cezaya maruz bırakılması kanuna muhalefet etmektir. Çalışma saatlerinde herhangi bir mecburiyet durumu olmamalıdır. Alevli saat uygulaması sona ermelidir. Kaza oranının bu denli yoğun olduğu bir meslekte trafiğin en yoğun olduğu saatlerde ekstra para vereceğim demek doğru bir davranış değil. Firmalar kuryelerin belirli saatlerde çalışmasını istiyorsa para harici alternatiflere yönlendirmelidir. Ayrıca istediğimiz zaman telefonumuza istediğimiz e-ticaret firmasının uygulamasını indirebilmeli, onlarla iş yapabilmeliyiz çünkü biz serbest meslek erbabıyız. Çalıştığımız firmalar bu konuda bize yasak koyamamalı, yaptırım uygulamamalıdır. Eğer sadece kendi firmalarına hizmet etmemizi istiyorlarsa o zaman da sigortamızı ve diğer sosyal haklarımızı karşılamadırlar. Serbest meslek erbabı olarak hizmet etmemize engel olunmamalıdır. Çalıştığımız firmaların reklamını yapmak zorunda değiliz. Eğer üzerinde firmanın isim ve logosunun olduğu ekipmanı taşıyıp reklamlarını yapmamız isteniyorsa o zaman da ekipman ücretsiz olarak bizlere verilmelidir. Veya reklam bedeli verilmelidir. Bu durum esnaflık mantığına muhalefet etmektedir. Bu işin kanuni yolu ancak belli ücret karşılığında gönüllü bir biçimde yapılabilir. Firmaların hem çalışanı gibiyiz hem de değiliz” dedi.
MYK belgesi ve eğitimler zorunlu tutulmalı
Kazalara bağlı ölümleri yaralanmaları azaltmak, kuryelerin eğitim-iletişim ve kültür gibi alanlardaki becerilerini artırmak ve zenginleştirmek için oda kapsamında eğitim akademisi kurduklarını belirten Akpınar, mesleki yeterlilik belgesi olmayanların kuryecilik yapamayacağını söyledi. Akpınar, “16 yaşında kuryecilik yapan çocuklar var, bu çocukların hiçbirinin motosiklet eğitimi yok. Üstelik yasal saatin üzerinde 16 saate kadar çalışıyorlar, hayatını kaybetme riskiyle karı karşıyalar. Son bir yılda 300’den fazla arkadaşımızı kaybettik. Eğitim bizim için çok önemli. Kuryecilik bir meslektir, kamuoyunun bunu böyle kabul etmesi gerekiyor. Her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizde de temel gerekli eğitimler vardır. Tehlikeli iş yaptığımız halde az tehlikeli sınıf kategorisinde yer almamızı kabul etmiyoruz, ivediyle Çalışma Bakanlığı tarafından yapılacak düzenlemeyle çok tehlikeli sınıf kategorisine alınmamız şart. Mesleki yeterlilik belgesi kapsamında standartlarımız belli, eğitim akademimizde motosikletli kuryelere pek çok alanda eğitimler vereceğiz. Çalışma Bakanlığı Mesleki Yeterlilik Kurulu’ndan çıkarmış olduğumuz ulusal yeterlilik ve mesleki yeterlilikle alakalı MYK belgelerinin verilmesini ve eğitimlerin zorunlu tutulmasını talep ediyoruz. İletişim, trafik adabı, diksiyon, beden dili, ileri ve güvenli sürüş eğitimleri, gaz fren kontrollerinin yapılması, stres yönetimi, denge eğitimi, sürücü tarafından motorun hafif bakımlarının yapılması için gerekli temel eğitimler, iş sağlığı ve güvenliği, ilk yardım eğitimleri verilecek. Ayrıca moto kuryelerin yasal hakları konusunda da eğitimler vereceğiz. Firmaların sözleşme hazırlarken kuryeci esnafı olarak bizi taraf olarak muhatap almalarını kuryecilerin haklarını gözetecek maddeleri de sözleşmeye eklemelerini istiyoruz. Sözleşmedeki yasal olmayan maddeler onaylanmamalı ve taraf olmadığımız sözleşmelerle ilgili hukuki süreçleri de başlatacağımızı belirtiyoruz. İçeriği yasaya uygun olmayan tüm sözleşmeleri reddediyoruz” dedi.
Kuryecilerin talepleri
Kuryelerin fiyat tarifelerinin belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak hususlara da değinen Akpınar son olarak, “Çoklu paket uygulaması yapılamaz, her pakette aynı fiyat uygulanır. Günlük en fazla 12 saat çalışma 1 saat mola ve toplamda 26 gün çalışılabilir. İptal ve iade edilen paketlerde aynı ücret alınır, kesinti yapılamaz. 20 kilodan fazla paket dağıtımı yapılamaz. Kuryelere dağıtım harici ekstra işler yaptırılamaz. Teslimat zamanı baskı yapılamaz, makul sürede teslimat yapılır. Fiyatlara KDV dahil olmamalıdır. Kuryelere firmalara ait olan reklam logolu kıyafetler ve ekipmanların giydirilmesi zorunlu tutulamaz” sözlerine yer verildi.