Genel

Kurtuluşa giden yolu Atatürk'ün el yazısı hatıra ve notları aydınlatıyor

- Büyük Önder Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışını anlatmasıyla başlayan, Kurtuluş Savaşının hazırlık sürecine ilişkin el yazısı not ve hatıraları Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında muhafaza ediliyor - Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal: - "Bu notlar arasında kongreler, Milli Mücadele, organizasyonlar, çeşitli Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin oluşumu buna ait birçok kaydı görürsünüz"

Abone Ol

ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla başlayan ve mebusların Ankara'ya davet edilmesiyle devam eden el yazısıyla kaleme aldığı hatıra ve notları, Kurtuluş Savaşının hazırlık sürecine ilişkin önemli detayları gün yüzüne çıkarıyor.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı, Cumhuriyetin 100. yılında 10 Kasım dolayısıyla, "Milli Savunma Bakanlığı Askeri Tarih Arşivi" fonunda yer alan Mustafa Kemal Paşa'nın Osmanlı Türkçesi ile yazılmış el yazısı not ve hatıralarını Anadolu Ajansı ile paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başkanlık olarak Cumhuriyet'in 100. yılına özel birçok çalışmaya imza attıklarını belirterek, bu kapsamda yurt içi ve dışında tanıtıcı, Cumhuriyet'in ilke ve aşamalarını, gelişimini, kalkınma hamlelerini gösteren birçok sergi aracılığıyla halkla buluşmaya çalıştıklarını söyledi.

Ünal, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin yıl dönümü dolayısıyla Atatürk'ün el yazısı notlarına ilişkin çalışma yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz ki birçok devlet adamı tarihi kayda, tarihi olayları not etmeye son derece önem verir ki bunların başında da Mustafa Kemal Atatürk gelir. Çünkü Atatürk birçok olayı yaşamıştır. Askeri, siyasi hatıratı vardır. Ve bütün bunları kaleme alırken son derece titiz davranmıştır."

Tarihi olayların ancak tarihi belgelerle, kayıtlarla ortaya çıkarılabileceğine işaret eden Ünal, bunun farkında olan Atatürk'ün bir devlet adamı ve asker olarak geleceğe nasıl not düşebileceğini en iyi bilen devlet adamlarından birisi olduğunu vurguladı.

O açıdan notların son derece önemli olduğuna dikkati çeken Ünal, "Genelkurmay Başkanlığı ATASE arşivlerinde bulunan ve tabii ki devlet arşivlerimize yakın zamanda devredilmiş belgelerde biz Atatürk'e ait birçok el yazısını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Son derece titiz bir şekilde bütün bu notlarını tutmuş"

Atatürk'ün notlarının eski Osmanlı Türkçesi ile yazıldığını aktaran Ünal, "Belgelerin arasında 'not' şeklinde geçenler var. 'Hatıralar' şeklinde geçenler var. Yani bir şekilde Atatürk gelecekte bunları hatırlamak, kayıt altına almak için böyle bir disiplinle, son derece titiz bir şekilde bütün bu notlarını tutmuştur." dedi.

Atatürk'ün Samsun'a çıkışına ilişkin hatırasını okuyan Ünal, "Özellikle şunu belirtebilirim ki notların arasında 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışından itibaren Büyük Millet Meclisi'nin açılışına kadar geçen süreci kapsayan notlar çok dikkatimizi çekiyor. Bu notlar arasında kongreler, Milli Mücadele, organizasyonlar, çeşitli Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin oluşumu buna ait birçok kaydı görürsünüz." değerlendirmesini yaptı.

- Atatürk'ün tarihe ışık tutan not ve hatıraları

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışını anlatan "Umum ordu ile temas ve bu vasıta ile temin-i teşkilat." başlığıyla kaleme aldığı hatırasında, şu ifadelere yer veriyor:

"Samsun'a çıktığım 19 Mayıs 1335 tarihinden itibaren bütün memlekette mevcut milli teşekküllerle temasa gelmeye ve her yerde teşkilatın takviye ve tevsi'ine başladım. Bu hususta evvela tekmil orduları (kendi kumandama dahil olan ve olmayan) tenvir ve milli maksat ve teşkilat için tahrik ettim. Bu babda 13. Kolordu, 15. Kolordu, 20. Kolordu, 3. Kolordu ve ordu iki müfettişliği ve bu müfettişliğin Konya'da bulunan 12. Kolordu ve Bursa'da bulunan 14. Kolordu ve hasbelicab doğrudan doğruya bazı fırka kumandanlarıyla uzun uzadıya muhaberat cereyan etti."

Yine notlarda Atatürk'ün, Samsun'a çıkışından sonraki süreçte Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin teşkili, teşkilatlanma konusunda yapılan çalışmaları, kongrelere davetleri, kongrelerin toplanması, sunulan raporlar ve görüşleri yer alıyor.

Bu notlardan birinde Mustafa Kemal Paşa'nın, şu cümleleri dikkati çekiyor:

"Samsun, Amasya, Tokat, Sivas ve havalisi, Karahisar-ı Şarki'de Samsun'a muvasalat ettiğim günden itibaren muhtelif vesait, tedabir ve tertibat ile teşkilata başlanmış ve muvaffakiyetle temadi ettirilmiştir. Karargahıma bazı arkadaşları da bizzat bu hususta fiilen tavzif etmiştim. Samsun'da nokta-i nazarımıza hadim olacağı zehabında bulunduğumuz için tedbir-i mahsusla getirttiğim Hamid Bey bulunuyordu. Erzurum Valisi Münir Bey de azlolunmuştu. Erzurum'dan ayrılmamasını yazdım. Amasya 21 Haziran 1335 Erzurum havalisinde teşkilat takviye ediliyordu. (ihtilafbaşı) Erzincan havalisinde yapıldı. Amasya'dan 17 Haziran 1335'te Bitlis vilayetine teşkilat ve teşebbüsat için yazdım, muvafık cevap aldım."

Mustafa Kemal Paşa teşkilatlanma konusunda illere gönderdiği yazılara ilişkin olarak, "3 Eylül'de henüz teşkilat yapılamamış olduğundan teessürümü Diyarbakır'a bildirdim." notu teşkilatlanma konusuna verdiği öneme dikkati çekiyor.

Notlarda ayrıca Ali Galip Bey ile ilgili yazılar da dikkati çekiyor. Mustafa Kemal Paşa, Ali Galip'in firarı ve firar sonrasında özellikle Elazığ ve Malatya'da yaşananlara ilişkin detaylar bulunuyor.

Mustafa Kemal Paşa'nın, Anadolu'da asayişi sağlamak için düzenli notlar aldığı da görülüyor. Mustafa Kemal Paşa, notlarında Anadolu'daki asayiş durumunu şöyle aktarıyor:

"Hars meselesi yalancı peygamber Bayburt civarında. Asayişsizlik hemen her tarafta baş gösterdi. Malatya'da (hapishane meselesi), Bilecik civarında Çerkez ve Arnavut çeteler Bursa'da. Sivas vilayetinde Aziziye'de çeteler. Konya vilayetinde Konya şimalinde Zıvarık köyü civarında. Mardin-Urfa cihetlerinde-Maraş'ta Kayseri'de. Ankara vilayetinde Keskin'de..."

Mustafa Kemal Paşa, Meclis'in kurulması öncesindeki çalışmalara ilişkin bir hatırasında, şu ifadelere yer verdi:

"Mebusan intihabatı bilcümle makamat ve teşkilat ile sistematik muhabereler ve teşebbüslerle tarafımızdan temin olunmuştur. Her mebusun şahısları üzerinde mümkün olduğu kadar uğraşılmıştır. Bu husustaki muhaberat müteaddid ve mühim dosyalar doldurmaktadır. Bu teşebbüsatımız alenen tevdi bulan beyanatımıza mutabık olarak milletin arzusunu tazyike hiçbir vakit matuf olmamıştır."

Atatürk, notlarında, 17 ve 29 Aralık 1919'da mebusların Ankara'ya davet edildiği, 30 Aralık 1919'da Ankara'ya gelmelerine Hüseyin Kazım Bey ve bazılarının muhalefet ettiği ve 4 Ocak 1920'de Ankara'ya gelen mebuslarla müzakere edildiği bilgisini de aktarıyor.

Belgeler içinde ayrıca Amasya görüşmelerinin yapılması, tayinler, talimatlar, tedbirler gibi onlarca konuda tutulan notlar yer alıyor.