Orhan Karadağ
Son iki hafta yenilen Ankaragücü açısından İstanbulspor mücadelesi büyük önem taşıyordu. Bu karşılaşmadan da olumsuz bir sonucun çıkması halinde Başkent’i büyük bir kriz bekliyordu.
Dadashov’un 1-0 öne geçirdiği sarı lacivertliler, penaltıdan yediği golle 1-1 beraberliğe düştü. Efkan Bekiroğlu’nun skoru belirleyen golü şimdilik sorunların halının altına süpürülmesini sağladı.
Christian Bassagog’un takımdan ayrılmasının ardından teknik direktör Cihat Arslan sağ kanatta; savunmada Hayrullah Bilazer, sağ kanatta Stylıanos Kıtsıou’ya verdi.
Forvette Renat Dadashov, Riad Bajic forma giyerken, sarı lacivertliler sahaya 4-4-2 dizilişiyle çıktı.
Kadrosuna şu ana dek 3 oyuncu transferi yapan, geçen yılki kadrosuyla istikrarlı bir görüntü çizen ve sezona üçte üç yaparak başlayan İstanbulspor, müthiş bir baskıyla karşılaşmaya başladı.
10.dakikadan sonra İstanbulspor’un baskısını kıran ve oyunda dengeyi kuran Başkent ekibi tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. Önce Dadashov, ardından Rodriguez’in şutlarında top az farkla auta gitti.
Ali Kaan Güneren’e ayrı bir paragraf açmak gerekiyor… Kelimenin tam anlamıyla sahada basmadık yer bırakmadı. Orta sahada tüm arkadaşlarının açıklarını kapatmaya çalıştı.
Ankaragücü bu galibiyetle, doğabilecek bir krizi şimdilik öteledi. Renaldo Cephas, gönülsüz de olsa yedekler arasında yer aldı. 13 Eylül’e kadar transfer devam edecek. Bu sürede takımdan gidenler olabilir. Sarı lacivertli yönetim, hedefe ulaşabilmek için bir an önce bu camianın ağırlığını taşıyabilecek transferleri yapmalı. Tolga Ciğerci ile Mahmut Tekdemir’in sakatlıkları nedeniyle oynamadığı karşılaşmanın yedek kadrosuna bakıldığında oyuna girip de katkı yapacak oyuncu olmadığı net bir şekilde görülüyor.
Tribünlerin bir kısmı Cephas aleyhine bağırırken, bir kısmı da ayağına her top aldığında hop oturup, hop kalktı.
Şu an zaten takımda alternatif oyuncu yok… 58. dakikada haftalardır, sorun olan Renaldo Cephas, Riad Bajic’in yerine oyuna alındı. İyi de menajerlerin elinde oyuncak olmuş bu çocuğu ıslıklamak, yuhalamak da neyin nesi.
Son olarak, iyi oynarken kazanmak güzeldir de, kötü oynarken kazanabilmek daha da önemlidir.