İYİ Parti'nin eski genel başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Saray’da bir araya gelmiş, daha sonra ise bu durum İYİ Partide tartışmalara neden olmuştu. Görüşmenin içeriğine dair hiçbir açıklama yapılmaması isei siyaset gündeminde çeşitli iddiaları beraberinde getirmişti.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Koray Aydın, daha önce uzun bir açıklama yayımlayarak, Akşener’e görüşmenin içeriğini açıklama çağrısı yapmıştı. Aydın, “Görüşmenin Anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde olması da ayrıca düşündürücüdür” demişti. Aydın’ın çağrısı yanıtsız kalırken; Meral Akşener geçen günlerde bir açıklama yayımlamış ancak söz konusu açıklamada yine Erdoğan ile görüşmesinin içeriğine dair bir şey dememişti.
Aydın’dan yeni bir çıkış daha geldi. İki sayfalık bir açıklama yayımlayan Aydın, bu kez sadece Akşener’e değil, İYİ Parti yönetimine de seslendi. Aydın, "Mevcut parti yönetimimiz tarafından İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı ve Kurucular Kurulu Üyesi Sayın Meral Akşener’in, İYİ Partililerin bir haftadır yüzünü yere eğdiren gelişmeler hakkında bir an önce açıklama yapmaya davet edilmesi şarttır, elzemdir” dedi.
Koray Aydın’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Sayın Meral Akşener’in “İYİ Parti Eski Genel Başkanı” sıfatıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Saray’da ziyaretinin üzerinden 8 gün, Sayın Akşener ve Sayın Erdoğan’a “görüşmenin konusu ve içeriğini açıklaması” çağrımızın üzerinden ise bir hafta geçti.
İYİ Parti yönetiminin görüşme ile ilgili zamanında tepki vermemesi üzerine, görüşmeden yaklaşık 26 saat sonra, bütün iyi niyet ve samimiyetimle, İYİ Parti'nin Kurucular Kurulu Üyesi ve seçilmiş bir Milletvekili olarak İYİ Parti'nin kurumsal kimliğini koruyacak bir açıklama yaptım.
Bu açıklama ile İYİ Parti'ye gönül veren milyonların duygularına tercüman olmak istedim ve memnuniyetle ifade etmek isterim ki sayısız olumlu geri dönüş, yorum ve destek mesajı aldım.
Sayın Meral Akşener gibi İYİ Parti ile üyelik bağı devam eden başka biri de aynı usul ve zamanlama ile Saray'a gitmiş olsaydı, aynı açıklamayı yine yapardım. Dolayısıyla benim görüşmeye yönelik eleştirim, tepkim ve uyarım kişisel değil, ilkeseldir.
Görüşmede nelerin konuşulduğu; Sayın Akşener’e yıllardır şartsız destek veren İYİ Parti ailesi, Partimizin mevcut yönetimi, Türk milleti ve kamuoyu tarafından bilinmemektedir.
Bu durumu normal karşılamamız ve görmezden gelmemiz mümkün değildir. Çünkü İYİ Parti’yi bugün bu zor duruma sokan tam da bu “cevapsız sorular” silsilesidir.
Sayın Akşener’in, Saray’da yapılan görüşmenin yargıya intikal eden bir dosya ile ilgili olduğuna dair iddiaları ve Ankara’da büro açtığına ilişkin haberleri yalanlayan açıklamasının, görüşmenin konusu ve içeriği ile ilgili tek kelime etmemesinin; İYİ Partilileri, milletimizi ve kamuoyunu tatmin etmesi mümkün değildir.
Öte yandan bu görüşme ile ilgili Sayın Akşener’in çevresinden yapılan sorumsuz ve skandal açıklamalar da kanayan yaraya kelimenin tam anlamıyla tuz, biber ekti.
Ciddiyetten uzak ve çelişkili açıklamalarda; "Cumhurbaşkanı Yardımcılığı teklifi olursa değerlendirilir", "Akşener ihraç edilirse İYİ Parti kalmaz", "Meral Hanımın İYİ Parti'ye bilgi verme zorunluluğu yok", "İYİ Parti Meral Akşener'den korkuyor" gibi cümleler kuruldu.
Bütün siyasi tecrübemle açık ve net bir şekilde ifade ediyorum ki; bu görüşüme ve sonrasında Sayın Akşener’in çevresi tarafından sergilenen bu üslup ve sarf edilen cümleler, İYİ Parti'ye büyük zarar verdi.
Milyonların emek verdiği, destek verdiği ve oy verdiği İYİ Parti’nin aldığı yaralar, ne yazık ki sadece bu görüşmeyle sınırlı değildir.
Son olağan kurultay öncesindeki ilçe ve il kongreleri ile başlayan ve genel seçimler öncesindeki türlü haksızlıklara ve hukuksuzluklara sahne olan temayül yoklaması ile devam eden süreçlerde alınan yanlış kararlarla İYİ Parti çok ciddi yaralar aldı.
Ardından genel seçimlerde son derece hatalı stratejiler uygulandı.
Son yerel seçimlerde sergilenen tavır ve politikalar, İYİ Parti’deki güven kaybını daha da hızlandırdı. Yerel seçimlerde alınan “hür ve müstakil” kararına hayır diyen, Ankara ve İstanbul ile sınırlı olsa bile iş birliğinden yana olan Milletvekillerimiz, Genel İdare Kurulu üyelerimiz, kurucularımız, il ve ilçe başkanlarımız ötekileştirildi, yapılan haklı itirazlar görmezden gelindi.
Nihayetinde son yerel seçimlerde iktidarın değirmenine su taşıyan söylem, eylem ve politikalar; adeta Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarına karşı hakaret üzerine kurulu seçim kampanyasında kullanılan dil ve üslup, milletimiz tarafından kesinlikle reddedildi ve İYİ Parti tarihinin en büyük seçim hezimetini yaşadı.
Kurulduğu günden itibaren seçmen nezdinde en samimi ve güvenilir muhalefet partisi olarak teveccüh gören İYİ Parti, bu hatalı politikalarla ne yazık ki bu özelliğini hızla yitirdi. Kelimenin tam anlamıyla milletimizin güvendiği dağlara kar yağdı.
İYİ Parti yeniden derlenme ve toparlanmanın çarelerini ararken, Kurucu Genel Başkan Sayın Akşener’in Partiden habersiz yaptığı Saray ziyareti ciddi kaygı, endişe ve kırılmaları da beraberinde getirdi.
Görüşmenin nedeni, konusu ve içeriği ile ilgili sis bulutu halen dağılmış değildir.
Parti'nin kurumsal kimliğinin korunması için atılacak adımların, gereğince, yeterince, zamanında ve kararlılıkla atılmaması sadece beni değil bütün İYİ Parti ailesini derin bir hayal kırıklığına uğrattı.
İYİ Parti’yi kurmak için fedakârlık üzerine fedakârlık yapan dava arkadaşlarımız kesin çözüm beklemektedirler.
Basına kapalı bir toplantıda bir milletvekilinin fikir beyan etmesinin ihraç sebebi sayıldığı ortamda Sarayda gerçekleşen kapalı toplantının içeriği hakkında hiçbir açıklama yapılmamış olması samimi vicdanları yaralamaktadır.
Mevcut parti yönetimimiz tarafından İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı ve Kurucular Kurulu Üyesi Sayın Meral Akşener’in, İYİ Partililerin bir haftadır yüzünü yere eğdiren gelişmeler hakkında bir an önce açıklama yapmaya davet edilmesi şarttır, elzemdir.
Daha önceki açıklamamda ifade ettiğim gibi: “Ezilenlerin, hakkı gasp edilenlerin, açlığa ve sefalete mahkûm edilenlerin hakkını ve hukukunu savunmak için AK Parti iktidarına karşı asil bir başkaldırı hareketi olan İYİ Parti’nin mensuplarının gözünde ve gönlünde, iktidarla verilecek uzlaşma ve yumuşama fotoğrafları asla kabul görmeyecektir.”
Bu uyarılarımı günlerdir istişare ettiğim yüzlerce dava arkadaşımızın ortak kanaatleri olarak İYİ Partililerin, kamuoyunun ve aziz Türk milletinin tertemiz vicdanına sunuyorum.
Selam ve saygılarımla.