Mehmet Halit Çetinbaş /ANKARA
Konut fiyatlarındaki artış en çok dar ve orta gelirli yurttaşları etkiliyor. Bu kesimler için ev sahibi olmak artık hayalken, yüksek kira fiyatlarını ödemek de her geçen gün zorlaşıyor. 24 Saat Gazetesi’ne konuşan emlakçılara göre, konut fiyatlarındaki artışın sebebi enflasyon, göç ve konutun yatırım aracı olarak görülmesi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023’ün ilk 6 ayında 565 bin 779 konut satıldı. Önceki yıla göre satışlarda yüzde 22’lik bir düşüş gerçekleşmesine rağmen konut fiyat artışı engellenemedi. İktidarın yeni ev alacaklara yönelik faiz politikasına gitmesi ise yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Bazı kesimler, üst sınıfın daha fazla ev sahibi olacağını belirtirken bazıları ise orta ve alt sınıfa yönelik politikaların geliştirilmediğinden şikayetçi.
Enflasyonun sürekli artmasına, 6 Şubat depremleri de eklenince, yurttaşların barınma sorunları arttı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehir merkezlerinde ortalama bir ev fiyatı 4 ila 10 milyon iken; kiralar ise15 ila 25 bin lira arasında değişiyor.
İnşaat endeksi verilerine göre, temmuz ayında bir önceki aya göre bina inşaatı maliyet endeksi yüzde 14,68 artarken, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 62,55 artış gerçekleşti. Temmuzda bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 8,18, işçilik endeksi yüzde 31,62 arttı. Binalarda geçen yılın aynı ayına göre, malzeme endeksi yüzde 46,64, işçilik endeksi yüzde 111,74’e ulaştı.
Dünyada en fazla artış Türkiye’de
Türkiye, 2022-2023 boyunca dünyada ev fiyatlarının en fazla artış gösterdiği ülke olarak açık ara zirvedeki yerini korudu. Son verilere göre, kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı İstanbul'da yüzde 21, Ankara’da yüzde 26,6, İzmir'de ise yüzde 17,9 oldu. Konut fiyatları, Türkiye’nin her yerinde yüksek artış gösterirken, zirveyi zorlayan illerin başında ise Ankara geliyor. Geçen yıla kıyasla Ankara'da bu yıl kiralar yüzde 196,80 arttı. Ankara geneli ortalama kiralık evler 13 bin 522 lira olurken, artışın en çok görüldüğü ilçe ise Mamak oldu.
Enflasyonla mücadele edilmeli
15 yıldır Çankaya ilçesinde emlakçı olduğunu ifade eden Şahin Turhallı, konut fiyatlarının artmasının sebebini, “enflasyon ve konuta yatırım gözüyle bakılması” olarak açıkladı. Yoksulluğun çok derin yaşandığını fakat görmezden gelindiğini dile getiren Turhallı, ‘’Yükselen enflasyon ve döviz kurlarındaki artışlara bağlı olarak maliyetlerle beraber ev fiyatları da yükseliyor. Konut artış oranları, insanların maaşlarına veya ücretlerine yansımıyor. İnsanlar için bir ev satın almak lüks haline geliyor veya insanlar ev alma hayallerini erteliyor. Oysa ev fiyatlarının bu kadar artmasının sebebi açıkça ortada. Enflasyonla mücadele ederseniz, depremden etkilenen insanlara kolaylık sağlarsanız, barınma sorununu derinleştirmemiş olursunuz’’ diye konuştu.
Yoksulluğun derinleştiğinin altını çizen Turhallı, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Asgari ücret 11.400 lira. Açlık sınırı 12 bin, yoksulluk sınırı ise 40 bin lira. Bu semtte en ucuz ev kirası 13 bin civarında. Enflasyon yüzde 80’in altına inmiyor. Matematik bile bu işte bir terslik var diyor. Bu durumda ev fiyatları nasıl artmasın? Bu durumda iyi bir geliri olmayan nasıl bir ev alabilir ki? Ekonomi yönetiminde acilen iyileştirmeler yapılmalıdır. Ki hem üretici hem de tüketici kaygı yaşamadan hayat sürebilsin.’’
Çankaya ilçesinde uzun yıllardır emlakçılık yapan Deniz Kazan ise yurttaşların, konutu bir yatırım aracı olarak gördüklerini vurguladı. Konut fiyatlarının artmasının birçok nedeni olduğunu aktaran Kazan, fiyat artış nedenlerini, “Konutun bir yatırım aracı olarak görülmesi, enflasyonun durdurulamaması, yabancı ve genç nüfusun artması, devletin konut sektörüne müdahale etmemesi, kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmemesi, inşaat malzemelerinin artması, döviz kurunun yükselmesi ve negatif faiz” diye sıraladı.
“Depremden sonra Ankara çok göç aldı”
Emlakçı Hüseyin Sevim de konut fiyat artışına, göç ve serbest-denetlenmeyen piyasanın sebep olduğunu söyledi. Arz talep dengesinin oluşmadığına dikkat çeken Sevim, bu durumu şöyle açıkladı:
‘’Deprem sonrasında en çok göç alan illerden biri Ankara. Şehrin nüfusu 2 ayda 500 bin kişi arttı. Deprem öncesinde evlere bu kadar rağbet yoktu. Deprem sonrasında neredeyse her yerde yüzde 200’lere varan artışlar yaşandı. Burada evlerin çoğu eski ve konut projeleri çok az. Kentsel dönüşüm çok nadir yaşanıyor. Fakat depremden sonra 400 bin liralık bir evin fiyatı şu an 3-4 milyon arasında. Çünkü çok fazla talep var. Ankara aynı zamanda memur kenti. Her yıl memur atamalarıyla şehrin nüfusu artıyor. Ev fiyatlarında sürekli bir yükseliş söz konusu. İnsanlar, eski püskü bir eve bu kadar para ödeyebiliyor. Kısa ve orta vadede ev fiyatlarındaki artışın duracağını sanmıyorum.’’
Konut yatırım aracı olarak görülüyor, fiyatlar yükseliyor
Bunlar da ilginizi çekebilir