Antalya'nın Kaş ilçesinde yüksek kesimlere kar yağdı Antalya'nın Kaş ilçesinde yüksek kesimlere kar yağdı
Haber : Erva GÜN Kömürün Ötesinde Milas raporu, Muğla'nın Milas ilçesinde kömürle faaliyet gösteren iki termik santralin ekosisteme verdiği zararları aktarıyor. Coğrafi işaretli Milas zeytinyağı ve çam balı üreticiliğinin, santrallere alternatif olarak istihdam sağlayacağı belirtilen raporda “adil geçiş” kavramı üzerinde duruluyor. Rapor, Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Milas Kent Konseyi, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) ve İklim İçin 350 Derneği tarafından hazırlandı. Raporda kömürden çıkışın istihdam üzerindeki olası olumsuz etkilerini ortadan kaldıracak yerel ekonomik alternatifleri barındıran ‘‘kömürden adil bir çıkışın’’ yol haritası sunuldu. Kömürün yarattığı yıkım Milas’ta yapılan görüşmelere yer verilen raporda, hava kirliliği, başta zeytin ağaçları olmak üzere tarımsal verim kaybı, kanser ve solunum yolu hastalıklarının artması, susuzluk gibi sorunların kömürden kaynaklandığına dikkat çekildi. Maden ocaklarının açılması ve istimlak yoluyla köylülerin yerlerinden edilmesi ise bölgedeki insanların sorunları arasında yer aldı. Cennetin içindeki cehennem Muğla İklim için 350 Derneği Kampanyalar Sorumlusu Efe Baysal, ‘Kömürün Ötesinde Milas’ raporunu 24 Saat’e değerlendirdi. ‘Kömür Ötesinde Milas’ raporunun yazılmasının temelindeki düşünceyi aktaran Baysal,Muğla ve Milas’ta gördüğümüz cennetin içinde çok büyük bir cehennem var. Madencilik faaliyetleri gerek Yatağan’ı gerekse Milas’ı 40 yılı aşkın bir süredir içeriden yiyip kemiriyor” dedi.  Kömür santrallerinin bölgede sağlık maliyetini artırdığına değinen Baysal, “Milas içinde Yeniköy-Kemerköy olmak üzere iki tane kömür santrali, komşu Yatağan’da ise Yatağan Termik Santrali var. Bölge, erken ölüm sayıları, solunum yolları hastalıkları gibi hastalıklar ile kömürün tahribatına açık hale gelmiş durumda. Maden yataklarının sınırları ormanlara dayanmış durumda” diyerek kömürden çıkışın elzem olduğuna değindi. Kömürden adil bir çıkış mümkün Raporda ‘adil geçiş’ kavramına sıkça vurgu yapılarak Muğla’da santrale alternatif istihdam politikaları sıralanıyor. Baysal, adil geçiş kavramının iklim krizinin derinleşmesiyle birlikte küresel olarak tartışılan bir konu olduğunu söyledi. Adil geçiş kavramına açıklık getiren Baysal, “Düşük karbonlu bir ekonomiye geçerken işçilerin, fosil yakıt sektöründe çalışanların ve toplulukların güvence altına alınmasından bahsediyoruz. Kömür temelli ekonomik faaliyetlerden çıkış bugünden yarına olursa büyük bir mağduriyet yaratacak. Zira bu sektörde çalışanlara ’tamam artık kapattık gidiyoruz’ deme ihtimalimiz yok” dedi. Bu durumun ekonomik ve toplumsal sıkıntılara sebep olabileceğini vurgulayan Baysal, “Buradaki mesele kömürden adil bir çıkış nasıl olacak, nasıl gerçekleşecek, geride kalanların mağdur olmaması için nasıl önlemler alınacağıdır” dedi. Türkiye’nin kömürden çıkış için bir takvimi yok Türkiye özelinde adil geçiş kavramının çok yeni bir kavram olduğuna değinen Baysal, “Adil geçişi burada bir araç olarak görüyoruz. Bu bölgelerde kömürden çıkışın ihtiyaç olduğunu raporda tariflemeye çalıştık. Tariflerken de Milas’ın sadece kömüre bağlı gelişmesinin hem bölgenin sürdürülebilirliği hem de diğer ekonomik potansiyellerini kullanması bakımından hem de ciddi bir halk sağlığı sorunu yarattığı için bir sorun olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin kömür kullanımını bırakmak için bir takvim açıklamamış olduğunu belirten Baysal, “Birçok ülke şu anda kömürden çıkış takvimini açıklıyor ve bu konuda da net bir vizyon, politika ve stratejisini oluşturuyor. Türkiye’de uzun vadeli bir planlama görünmüyor. Türkiye’de asıl yapılması gereken şey kömürden çıkış takviminin açıklanması ve bu konuda da katılımcı bir vizyon oluşturmasıdır” dedi. Kömürden çıkılması için özgün koşullar değerlendirilmeli  Temel kaynağı kömür üretiminden geçen faaliyetlerde bir planlama üzerinden gidilmesi gerektiğinin altını çizen Baysal, “Yenilenebilir enerjiye geçerek kömür sektöründe istihdam edilenleri yenilenebilir enerjide istihdam edebiliriz diye bir süreçten bahsetmiyoruz burada. Çok katmanlı bir süreci ve vizyonu içeriyor” dedi. Milas özelinde doğayla barışık ve kimsenin mağduriyet yaşamayacağı bir istihdam zemininin nasıl yaratılacağını önemine vurgu yapan Baysal, “Farklı ekonomik sektörler gündeme geliyor ve bunlardan biri de yenilenebilir enerji ama tek başına yeterli değil. Her bölgenin kendine özgü koşulları var. Milas’ın bir avantajı ise Zonguldak ve Bartın’la yani tarihsel olarak bir kömür havzası içinde kalan bölgelerle karşılaştırıldığında toplumsal olarak aslında kömürün çok fazla desteklenmediğini görüyoruz. Milas’ın geçmişinden ve tarihinden gelen çok büyük potansiyelleri var” değerlendirmesinde bulundu.