GÜNCELLEME - Beylikdüzü'nde fabrikada çıkan yangına müdahale ediliyor GÜNCELLEME - Beylikdüzü'nde fabrikada çıkan yangına müdahale ediliyor
NAZ AKMAN/ANKARA - Al-Baha 5. Arap Arıcılık Derneği Uluslararası Konferansı (Apiarab) ve 15. Uluslararası Bal Festivali geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’da gerçekleştirildi. Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanlığı, Al-Baha Arıcılar Kooperatifi Birliği ve Asya Arıcılık Derneği ortaklığında düzenlenen konferansın teması bu sene “İklim değişiklikleriyle başa çıkmak ve sürdürülebilirlik arıcılık için yerli arıların yetiştirilmesi" sloganı olarak belirlendi. Konferansta iklim değişikliğinin bal arısı üzerindeki etkisi, bal arısı kaynaklarının geliştirilmesi, arı yönetimi, bal arılarının genetik ıslahı ve kurak alanlarda bal arısı ürünlerine ve yan ürünlerine katma değeri artırma mekanizmaları ile arıcılık ve bal üretiminin geliştirilmesiyle ilgili konular masaya yatırıldı. Dünya çapında arıcılık bilim insanları, çeşitli bal ürünleri için ekipman tedarikçileri ile ilgili 100’den fazla katılımcı firmayı ağırlayan 16. Asya Arıcılık Birliği Uluslararası Konferansı’na ülkemizden Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Yönetim Kurulu üyesi Gaziantep Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nebi Koca katıldı. [caption id="attachment_401511" align="alignright" width="337"] Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’ni (TAB) Yönetim Kurulu Üyesi Nebi Koca[/caption] Koca, “Yönümüzü Avrupa’dan Ortadoğu ve Asya’ya çevirmemiz gerekiyor” Konferansa ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB), Yönetim Kurulu üyesi Gaziantep Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nebi Koca, Türkiye’nin arıcılık faaliyetlerinde yönünü Avrupa yerine Ortadoğu ve Asya ülkelerine çevirmesi gerektiğine işaret ederek, “Modern arıcılıkta dünyada ilk üçteyiz. Ancak Ortadoğu ve Asya pazarında neredeyse hiç yokuz. Bizim için aslında buralar oldukça büyük pazarlar. Gerek bal üretiminde gerekse polen, propoliste dünyada sayılı ülkelerdeniz, bunu Ortadoğu ve Asya ülkelerine iyi bir şekilde pazarlamamız gerekiyor. Yönümüzü Avrupa’dan Ortadoğu ve Asya’ya çevirmemiz gerekiyor, bu pazarın önemsenmesi lazım. Bu konuyla ilgili Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği olarak hem arıcılığın geliştirilmesi hem de arıcılık ekipmanları, arı ürünlerinin bu pazarda yer alması için çalışmalar yürüteceğiz” dedi. Ortadoğu ve Asya ülkeleri Apiterapi ürünlerine önem veriyor Bal arısının ürünleri olan bal, polen, propolis, arı sütü ve arı zehrinin değişik dozlarda hazırlanarak insan sağlığı üzerinde bağışıklık sistemlerinin desteklenmesi ve bazı hastalıklarda da tedavi amaçlı kullanılması anlamına gelen Apiterapi alanında söz konusu ülkelerin başarılı olduğunu ifade eden Koca, arıcılık alanında Türkiye’nin Ortadoğu ve Asya ülkelerine göre oldukça iyi bir konumda olduğunu söyledi. Koca, “Suudi Arabistan'ın Al-Baha şehrinde düzenlenen konferansa ülkemizi temsilen katıldık. Çeşitli ülkelerden gelen bilim insanları, Apiterapi ürünleri ve iklim değişikliği konuları üzerine sunumlar gerçekleştirdi. Ortadoğu ve Asya ülkelerinin Apiterapi ürünlerine oldukça önem verdiklerini gördüm. Orada arıcılıkla ilgili hem Apiterapi alanında hem de diğer alanlarda yapılan sunumları izleyip, arı ürünleri ile ilgili gerekli görüşmeleri yaptık. Bizde arıcılık malzeme ekipman ve arıcılık girdileri fuarlarımızda biraz daha ön plandayken, orada Apiterapi ürünlerinin ön planda olduğunu gördüm. Özellikle Ortadoğu’da halen ilkel kovanlarla arıcılık yapılmakta. Ortadoğu ve Asya hem arıcılık malzeme ekipman konusunda hem de oradaki modern arıcılığın geliştirilmesi konusunda ülkemiz için iyi bir pazardır. Sivil toplum örgütlerinin önemini dünyadaki gelişmiş ülkelerden öğrenip kendi ülkelerinde de uygulamaya başlamışlar. STK’ların önemini de öğretmeye başlamışlar. Ülkemizi sivil toplumun önemi ve arıcılık alanında Ortadoğu ve Asya ülkeleri ile kıyasladığımızda, ülkemizin Ortadoğu ve Asya ülkelerine göre oldukça iyi bir konumda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim” değerlendirmesinde bulundu. “Arı ölümlerinin önüne geçilmezse dünya ekosistemi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacak” Konferansta, arı yönetimi, bal arılarının genetik gelişimi, Apiterapi ve kurak alanlarda katma değerli bal arısı ürünlerini geliştirme mekanizmaları da dahil olmak üzere çeşitli konuların tartışıldığını ayrıca arıcılık ve bal üretiminin gelişimi ile ilgili konularda da çeşitli çalıştayların düzenlendiğini belirten Koca, iklim değişikliğine yönelik önlemlerin alınmaması durumunda arı ölümlerinin yaşanabileceğini vurguladı. Koca, “Asya ülkelerinden konferansa katılan bilim insanları, arıcılığın iklim değişikliği üzerindeki etkisi, bitki üzerindeki tozlaşması ve daha önemli hale gelmesi için vurguda bulundular. İklim değişikliyle ilgili önlemler alınmadığı sürece ciddi anlamda arı ölümleri meydana gelecek. Arının en az bitki üzerindeki hava, su ve oksijen kadar (bitkilerin tozlaşmasını sağladığı için) önemli olduğu vurgulandı. İklim değişikliğinden kaynaklı arı ölümlerinin önüne geçilmezse dünya ekosistemi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacak. Bilim insanları buna yönelik bilimsel reçeteler veriler oluşturarak, ilişkin vurguda bulunuyor. Arıları anlatırken arıcılığın da önemine işaret etmek gerekiyor. Ancak biz Türkiye’de yapay balla mücadelede gerçek balın önemini ortaya çıkaramıyoruz, bu anlamda bilimsel çalışmalar, reçeteler oluşturuluyor ancak orada fuarda ön plana çıkan arıcılık ürünleriydi. Türkiye’de yapay ballarla ilgili köklü bir mücadele yapılmadığını söyleyebiliriz. Cezalar veriliyor ancak olmaması için neler yapmalıyız kısmında ciddi bir çalışma yürütülemiyor. Yapay balların raflara gelmeden tespit edilip önünün kesilmesi, doğal balların daha çok ön plana çıkması için köklü bir değişime gitmemiz lazım. Suç işleyenlerin cezası veriliyor ama suç işlememek için bir şeyler yapılmalı” diye konuştu.

Editör: Ahmet Ertüm