Ekonomi

KOBİ’lerin yüzde 62’si ekonomi düzelmeden teknolojiye yatırım yapmayacak

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) 6. Ankara KOBİ’ler ve BİLİŞİM Kongresi’ni (KOBİ24) “KOBİ’lerde Dijitalleşme, Markalaşma ve Uluslararasılaşma” ana temasıyla Ankara Sanayi Odası (ASO) Zafer Çağlayan Salonunda gerçekleştirdi. Kongrede konuşan TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe, KOBİ’lerin teknoloji kullanımına yönelik önemli veriler paylaşarak, KOBİ’lerin ekonomik altyapı düzelmeden teknolojiye yatırım yapmadıklarını belirtti.

Abone Ol

NAZ AKMAN/ANKARA- Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) işbirliğinde 6. Ankara KOBİ’ler ve BİLİŞİM Kongresi (KOBİ24) “KOBİ’lerde Dijitalleşme, Markalaşma ve Uluslararasılaşma” ana temasıyla gerçekleştirildi. ASO Zafer Çağlayan Salonu’nda yapılan kongrede, Türkiye ekonomisinin lokomotifi KOBİ’ler, bilişimciler, kamu otoriteleri, üniversiteler, finans kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. KOBİ’lerin dijitalleşme ve markalaşma ile uluslararası düzeyde iş yapabilmesi için teknoloji kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğine değinilen kongrede bilişimin bu anlamdaki önemine değinildi. 
KOBİ24 açılış konuşmasını yapan ASO-35 Bilgisayar Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı ve TBD Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Nuray Başar, endüstri 4.0 ile tüm işletmelerin dijitalleşmeye yönelmeye başladığını belirterek, markalaşma ve ulusallaşmanın önündeki engeller hakkında bilgiler verdi.  
Başar, “Akıllı fabrikalarla oyunun kuralı yeniden oluşmaya başladı”
Başar, “Bu yıl Cumhuriyet’in 100 yılı ASO’nun da 60. yılını kutluyoruz. Web sözleşmesinin imzacısı olduk, Türkiye’de ilk kez bir oda bu sözleşmeyi imzalamış oldu. Çalışma gruplarımızla projeler üretmeye devam ediyoruz. Ayrıca 40 meslek komitesi arasında kadın üye sayısı en fazla komiteyiz. Bu kongrede sanayide dijitalleşme, markalaşma ve uluslararasılaşma konularını ele alacağız. Dijitalleşme markalaşma dünya açılma hissi artık her sektörün vazgeçilmezi oldu, işletmelerin bu alana hakim olup stratejilerini bu yönde belirlemeleri oldukça önemli. Dijitalleşmeyle küresel gelişmeleri kendi dinamiklerimizi çözümleyerek etkili politikalar geliştiren teknoloji üreten ve rekabetçi şirket haline nasıl gelebiliriz? Yeni dönemde dijital ticaret sistemine bir an önce uyum sağlamamız gerekiyor. Akıllı fabrikalarla oyunun kuralı yeniden oluşmaya başladı. Geçmiş zamanda bulunduğu coğrafyadan çıkmayı korkan şirketler dijital ile tüm dünya ile temasa geçiyor. Endüstri 4.0 ile tüm işletmeler dijitalleşmeye yöneliyor. Sincan 1. OSB bölgesinde dijital dönüşüm fabrikamızda firmalara eğitimler verilmekte ve firmalarımız desteklenmektedir” dedi. 
Markalaşma kanayan bir yara!
Markalaşmanın sanayi sektöründe de kanayan yara olduğunu ifade eden Başar, “Ürünlerimiz yurt içinde ve dışında yeterince tanınmıyor. Markalaşma ve ulusallaşma en büyük sorunumuz. İşletmelerimiz ve çalışanlarımız için sürdürülebilir bir iş modelimiz olması önceliğimiz. Markalaşma günümüzde sanayide kanayan yaradır. Markalaşmayı iyi anlayıp içselleştirmemiz gerekir. Fikir desteği ülkenin kalkınması ve gelişmesi için son derece önemlidir. Atalarımız başımıza icat çıkarma derdi devir icat çıkarma devri. İcat çıkaranlara destek olma devri. Tüketim toplumu olmaktan çıkıp üretim toplumu olma zamanı. Dijital dönüşümü benimsemek, kavramak ve bir şansa dönüştürmek zorundayız. Bu alanda farkındalık yaratmaya çalışacağız” sözlerine yer verdi. 
Aktepe, “Rakamlar dünyadaki rakiplerimizden geri olduğumuzu gösteriyor” 
KOBİ’lerin bilgi teknolojileri bütçesini azalttığını söyleyen TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe, KOBİ’lerin teknoloji kullanımına yönelik istatistikler paylaştı. Aktepe, KOBİ’ler’in Covid-19 salgınının başından bu yana yüzde 95’inin bilişimle dönüşüm vizyonuna yönelik bir aksiyon almadıklarını belirterek, “TBD, sorumlu kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde KOBİ’lerin dönüşümü ve dijitalleşmesi için uzun yıllardır çaba göstermektedir. Raporlarımız ve yayımladığımız kitapların yanı sıra süreli yayınımız Bilişim Dergisi ile de bu konuya katkı vermekteyiz. Birkaç yıl öncesinden KOSGEB ile başlattığımız KOBİGEL destek programı da KOSGEB tarafından halen sürdürülmektedir. Bu etkinlik ile sanıyorum KOBİ konferanslarımız 2018’den bu yana 18’i buldu. Rekabet gücüne sahip olmanın en etkili yolu; bilim, teknoloji ve bilişimden geçiyor. Bilişim günümüzde rekabet gücünün ta kendisidir. Ürün ve hizmetlerin tasarım, üretim ve pazarlama süreçlerini, rekabet gücünü artık bilişim yetkinliği belirliyor. 
Bilişimin her alanda olduğu gibi bu konuda da yegane çözüm olduğunu herkes biliyor. Şikayet etmek, eleştirmek çözüm getirmediğine göre işbirliği ve ortak akıl gücü ile hedefe aksiyon cephesinden yaklaşmak zorundayız. Bu hedefte dört taşıyıcı sütun var; KOBİ’ler, bilişim sektörü, devlet ve STK’lar. KOBİ’lerin, Covid-19 salgınının başından bu yana yüzde 95’i bilişimle dönüşüm vizyonuna yönelik bir aksiyon almadıklarını belirtiyorlar. Ülkemizde KOBİ’lerinin sayısallaştırılması yönünde olumlu adımlar atılmasına rağmen KOBİ’lerde bilgisayar kullanma oranı yüzde 99. Yüzde 98’i internet erişimine sahip. Yüzde 70’ten fazlası KOBİ web sitesi kullanıyor. Sosyal medya kullanan KOBİ’lerin oranı yüzde 60’a yaklaştı. Yüzde 30’u bilişim uzmanı istihdam ediyor. Yüzde 10’u internet üzerinden mal siparişi alıyor. Kurumsal kaynak planlaması yazılımı kullanan girişimler yüzde 40. Ücretli bulut bilişim uygulaması kullanan girişimci oranı yüzde 20. Robot teknolojisi yüzde 10, üç boyutlu yazıcı kullanma oranı ise yüzde 5. Önümüzdeki üç sene içinde teknoloji, dijital alanda yatırım yapmayı planlayan şirketlerin oranı ise 30.6. Bu rakamlar bizlere dünyadaki rakiplerimizden geri olduğumuzu gösteriyor” dedi. 
“Değişimin ve dönüşümün ana aktörleri olan KOBİ’lere yol göstermeli” 
Önde gelen bir yazılım firmasının yaptığı son araştırmaya göre, son 3 yıl içinde KOBİ’lerin bilgi teknolojileri bütçesini yüzde 30 azaltarak, yılda 5 bin 162 dolara düşürdüğünü aktaran Aktepe, “Araştırmaya katılan KOBİ’lerin yüzde 62’si ekonomi düzelmeden teknolojiye yatırım yapmayacaklarını belirtti. Bu uzaklaşma ve yılgınlık neyden kaynaklı? KOBİ yöneticileri bilmedikleri bir konuda ileriye adım atamıyorlar. Bilişimciler satıp giden olmayı seçmemeli, bilişimciler KOBİ’lerle iyi iletişim kuramıyor, olaya sadece ticaret boyutuyla bakmak çok doğru değil. Bilişimciler KOBİ yöneticileriyle kararların bir parçası olmayı başarmalı. Devletimiz destekler konusunda ciddi çaba göstermekte. Ancak verilen desteklerin amacına ulaşmadığı gözlenmektedir. Sivil Toplum Kuruluşları organize olarak değişimin ve dönüşümün ana aktörleri olan KOBİ’lere yol göstermeli ve destekleyici olmalıdır. Devletçe sağlanan destekler, bilişim alanında yerli ve milli değer üretimini özendirecek biçimde organize edilmelidir” sözlerine yer verdi. 
“KOBİ’ler ekonominin yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor”
Aktepe yapılması gerekenleri, “Ülkemiz ciddi ölçüde bir jeopolitik baskı sürecinden geçiyor ve ekonomimiz bundan çok yara alıyor. KOBİ’ler, bir yandan hiç sonu gelmeyen ekonomik krizlerle boğuşuyor, küresel rekabetle baş etmeye çabalıyorlar, diğer yandan ulusal rekabetle başa çıkmaya çalışıyorlar. 3,5 milyon KOBİ’miz var. Ekonomimizin yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyorlar. Sorunlarımız; Finansmana erişim, Yeni teknolojilere uyum sağlama, Yenilikçilik ve kurumsallaşma… Ülkemizdeki KOBİ’lerin işgücü verimlilik ve rekabetçilik düzeyinin birçok Avrupa ülkesinden daha düşük olmasının arkasında bu ve benzeri sebepler yatıyor. Böylece bir türlü değişim ve dönüşüm oluşamıyor. KOBİ’lerin sayısal alt yapısının dönüştürülmesine artı destek ve öncelikler sağlamak gerekmektedir. Geleneksel iş yapma şekillerini değiştiren bir KOBİ yapısının oluşması ve daha fazla teknoloji yatırımı yapılması çok önemlidir. Bunun nasıl yapılacağı konusunda pek çok defa konuşulmasına karşın, tek bir model benimsenip yaygınlaştırılamadı. Bizler bunun peşinde olmalıyız. Koordinasyon ve kararlılık burada en önemli etkendir. Ancak ve ancak paydaşların işbirliği, koordinasyon ve KOBİ’lerin motivasyonu tam olarak oluşabilirse; KOBİ'lerin itici gücü bilişim, Türk ekonomisinin gerçek itici gücü de KOBİ'ler olacaktır…” sözleriyle sıraladı.
Cansız, “Yeni Dönemde dijital ve yeşil dönüşüm konularına yoğunlaşacağız”
ASO Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Cansız da KOBİ’ler ve dijitalleşmeyi konu alan bir surum gerçekleştirdi. Cansız açılış konuşmasında; “Türkiye’nin eğitim kapasitesi dünyada 60’ı sırada iken KOBİ’lerin büyümesi olası gözükmüyor. ASO olarak KOBİ’lerin dünya standartlarında yer alması için önemli projeler yürütüyoruz. Yeni dönemde AR-GE, dijital ve yeşil dönüşüm gibi konularda daha sıkı çalışması konusunda bir çerçeve hazırladık kendimize” dedi.