Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da bulunan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'ndeki bebeklerin mamalarına su yerine yanlışlıkla saf alkol koyuldu. Edinilen bilgiye göre, hastane yönetiminin aldığı toplu alkolün su şişelerinde odalara dağıtılması bebeklerde rahatsızlığa yol açtı..

KKTC Sağlık Bakanlığı, 7 bebeğin fenalaştığını ve erken doğum sebebiyle kuvözde tedavi gören 20 günlük bir bebeğin hayatını kaybettiğini, sağlık durumları kritik olan altı bebeğin ise entübe edildiğini aktardı. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, dört sağlık çalışanı “tedbirsizlik ve ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme” suçlamasıyla gözaltına alındı.

Sağlık Bakanı Memişoğlu, Bilecik Valiliğini ziyaretinde konuştu: Sağlık Bakanı Memişoğlu, Bilecik Valiliğini ziyaretinde konuştu:

Tıbbi alkol su diye dağıtıldı

Tele1’den Ersin Eroğlu’nun  KKTC kaynaklarından edindiği bilgiye göre olaya hastanenin aldığı toplu alkolü su şişelerinde odalara dağıtması neden oldu.

Toplu tank/fıçı içinde alkol alan hastane aldığı alkolü 5 litrelik ve litrelik su şişeleriyle odalara dağıttı. Sağlık çalışanları ise bu nedenden dolayı su ve alkolü karıştırdı.

"Olayda bir kasıt olduğunu düşünmüyorum"

Öte yandan Lefkoşa’da yaşanan skandalın ayrıntılarını entübe edilen bebeklerden birinin babası anlattı.

Bebeğinin hala hastanede olduğunu ve isminin paylaşılmasını istemeyen baba şunları söyledi:

“Olay cuma gecesi yaşandı, cumartesi sabah farkedildi. Bebeklerin mamasının yapıldığı su ısıtıcısına su yerine tıbbi alkol konulmuş. Bazı bebeklere bu mamadan bir defa bazılarına ise birde fazla verildi. Bebekler mamayı hazmedemeyince kusmaya başladı. Bu olaya maruz kalan yedi bebek var, biri hayatını kaybetti. Ben olayda bir kasıt olduğunu düşünmüyorum. Sağlık çalışanları özverili çalışıyordu. Ancak çok yoğun ve zor şartlar altında çalışılıyordu. Alkol su şişesinde odalara sokuluyordu. 5 litrelik su şişelerinde odalara alkol dağıtılıyordu. Bir bebek hayatını kaybetti, 6 bebeğin şimdi durumu iyi gibi görünüyor. Ancak ilerleyen süreçte kalıcı bir hasar olup olmadığı belli olacak.”

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar