İzmir'de Atatürk ile Latife Hanım'ın evliliğini konu alan danslı anlatım sahnelendi İzmir'de Atatürk ile Latife Hanım'ın evliliğini konu alan danslı anlatım sahnelendi
Haber: Deniz Ali Tatar Sabri Ülker Vakfı tarafından, çocukların kitap okuma alışkanlıkları üzerine “Türkiye Çocuk Kitabı Okuma Alışkanlıkları Araştırması” yapıldı. Vakfın yayınevi tarafından FRAM araştırma şirketine yaptırılan araştırma, Türkiye temsili 13 ilde 3-10 yaş arası çocuğu olan ve 20- 55 yaş arası kitap okuyanlar ya da çocuğuna kitap okuyan 309 anne ile görüşülerek gerçekleştirildi. Araştırmaya göre, yüzde 80’lik bir oranla çocukların kitap okumayı sevdiği belirlendi. Ancak araştırmada çocukların sesli kitap ve e-kitaplara daha çok alışkanlık sağladıkları belirlenirken, basılı kitap fiyatlarındaki artışın ailelerin bütçesini zorlamaya başladığı da ortaya çıktı. Araştırmaya göre aileler aylık olarak çocuk kitabına 180 TL ayırabilirken, önemli bir kısım ise satın almak yerine değiş tokuş veya ödünç yoluyla kitap ediniyor. Araştırmada ebeveynleri kitap okuyan çocukların kitap okuma alışkanlığı kazanmaya daha yatkın olduğu, sesli kitap ve e-kitapların çocuklar tarafından yaygın olarak tercih edildiği sonuçları da belirlendi. Çocuk kitabı editörü ve yazarı Ceren Pelit, 24 Saat’e çocukların kitap okuma oranını, e-kitap ve sesli kitap okuma oranının yüksek olmasının sonuçlarını değerlendirdi. [caption id="attachment_394345" align="alignright" width="171"]Çocuk kitabı editörü Ceren Pelit Çocuk kitabı editörü Ceren Pelit[/caption] “Kitap almaya bütçe ayırmak, çoğumuz için lüks tüketime girdi”     Kitap fiyatlarının gün geçtikçe arttığını ve herkesin bütçesini zorlayacak bir hale geldiğini söyleyen Pelit, hem okur hem de yayınevi bileşenleri açısından süreci değerlendirdi: “Kitap fiyatları kağıt fiyatındaki artışla hem artıyor, Hem de yayınevleri kitap basmakta gün geçtikçe zorlanıyorlar. Çoğu yayınevi, yeni kitapları beklemeye alıyorlar. Hem basılı kitabın ilk ham hali hem de basıldıktan sonra bize ulaşması ekonomik durumlardan kaynaklı gün geçtikçe zorlaşıyor. Eskiden aylık ayrılan bir bütçeyle birkaç kitap alınırken şu an ayrılan bütçeye çok daha az kitaba ulaşılıyor. Kitap almak ve bunun için bütçe ayırmak çoğumuz için lüks tüketime girdi. Böyle olunca sesli kitaba veya e-kitaba ulaşmak hem daha kolay hem daha az masraflı olabiliyor.” Çocukla ilgilenen yetişkinlerin kitap okumanın önemini çok iyi algıladıklarını söyleyen Pelit: “Ebeveynler düzenli kitap okuma alışkanlığına sahip olmasa bile, bebekliğin ilk çağlarından veya anne karnında kitap okuyarak kitapla çocukları buluşturuyorlar. Zaten araştırmalar çocukların erken okuryazarlık yaşının anne karnında duyduğu seslerle başladığını gösteriyor. Üstelik erken çocukluk dönemindeki resimli kitaplar gerçekten geniş bir yelpazede ve nitelikli edebiyata ulaşmak çok kolay. Ülkemiz bu açıdan hem yerli sanatçılar hem de çeviri eserlerle hazine niteliğinde. Çok sevilen bir yazarın çeviri metni kısa zamanda okurlarla buluşabiliyor. Zengin kaynaklarla buluşmak, çocukların okuma sevgisini pozitif yönde etkiliyor.” dedi. [caption id="attachment_394337" align="alignnone" width="2560"]Fotoğraf: Josh Applegate - Unsplash Fotoğraf: Josh Applegate - Unsplash[/caption] “Kâğıt fiyatları, kitap ücretlerini etkiliyor” Kâğıt ücretlerinin artmasıyla beraber kitap maliyetlerinin de gün geçtikçe arttığını söyleyen Pelit, yayınevlerinin de kurların değişmesiyle beraber kağıtları çok yüksek fiyattan aldığını ve bu nedenle kitap ücretlerini kitapların kâğıt kalitesini etkilemeye başladığını söyledi. Pelit: “Çoğu yayınevi, resimli kitapları daha az maliyetli bir kâğıda basmak istiyor. Bu da aslında çocuklar için kitabın cezbedici halini düşürüyor. Çocuklar resimleri canlı gördükleri zaman, o resimleri inceledikleri zaman hikâyeye kendilerini daha çok bırakıyorlar. Kâğıt ücretlerinin artması; her yerden okuyan, alan, satan herkesi ciddi bir şekilde etkiliyor. Bizler içinde kitapevlerine gittiğimiz zaman alacağımız kitap sayısını sınırlandırıyor. Eskiden 200 liraya 4 resimli kitap alabiliyorsa kişi şimdi 2 kitap belki alabiliyor. Ya da çoğu kişi internet platformlarından kitap almak istiyor. Kitapevlerinde fiyatların ücretlerinin daha yüksek olması internette satılan platformlardan almaya itiyor. Ayrıca ikinci el kitaba yönelim, gün geçtikçe artıyor.” diyerek anlattı. Özellikle 0-8 yaş çocuklar için kitaba dokunmanın ve resimlere bakmanın keyifli bir süreç olduğunu söyleyen Pelit, sesli kitapların masallarla sınırlı kalacağını düşündüğünü söyledi. Pelit: “Uyku öncesi dinletilen masallar, çocuğun hayal gücünü de destekleyecektir. Bazı platformalar resimli kitapları hem görsel hem de dinleyecekleri şekilde e-kitap olarak sunuyor. Bunlarda büyük bir avantaj ama içerikleri sınırlı. Bu yaş grubu çocuğu ise somut dönemde oldukları için ellerinde dokundukları, her an ulaşabilecekleri resimlerini saatlerce inceleyebilme fırsatları oldukça kitapla bir bağ kurup seviyorlar.” dedi. [caption id="attachment_394340" align="aligncenter" width="864"]Fotoğraf: AA Fotoğraf: AA[/caption] “Belli aralıklarla kitap ödünç vermek ve almak, bir seçenek olabilir” Kütüphanenin öneminin kitap artışlarıyla tekrar hatırlandığından bahseden Pelit, var olan kütüphanelerin çocuklar için olan bölümlerinde ciddi bir elden geçirilmiş olması gerektiğini ve ailelerin ihtiyaçlarını buralardan ödünç kitaplarla karşılayabilmesinin bir seçenek olabileceğini söyledi. Pelit: “İlk seçenek, kütüphanelerden kitap edinmek olacaktır. Kütüphaneler şu an ihtiyacımızı karşılamıyorsa, kendi hayatımda bunda şöyle bir pratik çözüm buldum. Belli aralıklarla kitap ödünç vermek ve almak. Bu şekilde çocukların kitaplarını arkadaşına bir haftalığına ödünç verecekleri zaman, şöyle bir düşünme biçimi de gelişiyor. Bana hangi kitap gelecek ben hangi kitabımı vermeliyim? Bir sürü sürpriz içeren hem de paylaşmayı sunan bir sistem. Ayrıca ödünç alınan kitaba çok daha iyi bakıyorlar, zarar vermemeye özen gösteriyorlar. Bu sistemle pek çok kitaba masrafsız ulaşmış olunuyor.” diyerek ekonomik anlamda kitap edinme seçenekleri bulduğunu söyledi. “Ebeveynlerin çocuklarıyla beraber, kitap okuma saati yapması gerekli” Bir eğitimci, anne aynı zamanda yazar olarak tercihinin basılı kitaplardan yana olduğunu söyleyen Pelit, sözcükler ve harflerin büyülü geldiğini söyledi. Pelit: “Okumayı öğrenmek zaten çok büyülü bir şey ve çocuklara bambaşka bir kapı açıyor. Çocuklar gördükçe kelimeleri ezberliyorlar ve başka bir yerde gördüğü zaman misal, burada masa yazıyor, diyor. Bu etrafındaki yazılardan öğrendiği bir farkındalık. Erken yaştan itibaren ne kadar kitapla hayatında buluşursa çocuk okuma yazmayı öğrenmesini ve hatta kitap okumayı sevmesini de olumlu yönde etkiliyor. Bu nedenle özellikle çocukluk çağında çocukların daha çok basılı kitaplarla buluşması gerektiğini düşünüyorum. Elbette sesli kitap ve e-kitapla da desteklenebilir.” diye anlattı. Bir çocuğun kitap okumayı çok sevdiğini söylemesinin büyük bir ışık olduğunu söyleyen Pelit, ailelerin çocukları nitelikli edebiyatla buluşturmalarının önemli olduğunu belirtti. Pelit: “Çocuklar bizleri ve bizim onlara sunduklarımızı, kendi hayatlarında kopyalıyorlar. Eğer bir aile, kendileri televizyonda en sevdikleri diziyi izlerken çocuğa, hadi sen kitap oku, diyorsa sanırım çocukla kitap arasına yavaş bir soğukluk girecektir. Evde beraber kitap okuma saati yapmak, çocuğun kendi ailesinin elinde kitap görmesi dışarıdan gelen bir uyaran olmadan kitap okuyan yetişkinlerle bir arada olması onu da kitaplara yönlendirecektir diye düşünüyorum.” diyerek tavsiyede bulundu. [caption id="attachment_394348" align="aligncenter" width="864"]Fotoğraf: COGEYB Fotoğraf: COGEYB[/caption]